Genç Kadınların Saçlarından Doğurganlıklarına Kadar Uzanan Tehlike

Kızım o güzelim saçlarını kestirdiğinde bunun tuhaf olduğunu düşünmüştüm ama yeni kesimi çok tatlıydı ve ne de olsa saçlar yeniden uzuyordu. Değil mi? Sonra üniversite zamanı geldi ve kızımın yaşadığı psikolojik rahatsızlıkların hedefi kendi vücudu oldu.
Günümüzde gençlere satılan "yanlış bedende doğdukları" yalanına inanmaya başladı. Kadınlarda kullanımı onaylanmayan ve endişe verici bir risk profili taşıyan bir madde olan testosteron (erkeklik hormonu) haplarını almaya başladı. Sesi kalınlaştı ve tuhaflaştı. Doğal sesi artık sonsuza dek yok olmuştu. Doktorlar mastektomi (memelerin alındığı transseksüel ameliyatı) yaptırmasına izin verdi. Kızımın göğüsleri sonsuza dek yok oldu. İç organları harap oldu. Kanı, rahmi, karaciğeri, kalbi, böbrekleri... Bir gün kendine geldiğinde bu doku ve organlar eski işlevlerine kavuşabilecek mi? Saçın aksine, bazı şeyler tekrar çıkmaz.
Tüm bunlardan önce sağlıklıydı. Kampüsteki akranlarının, gittiği üniversitenin ve bir zamanlar “önce zarar verme” yemini etmiş olan "cinsiyet tıbbı" denen bu yeni şeyin sözde "uzmanlarının" yardımıyla kızım büyük zararlar gördü. Bu olay yıllar önce, ebeveynlerin ve profesyonellerin bir araya gelerek neler olduğunu anlamaya çalıştığı kuruluşlar ve gruplar yokken yaşandı. Ancak gerçekler benim için acı verici bir şekilde açıktı: Tıbbi unvanlar, tıp uzmanları tarafından bütün bir genç kadın neslinin zihinlerine ve bedenlerine karşı bir silah olarak kullanılıyordu. Ve benim saf kızım da bir hedef olmuştu.
Kızım ailesini bir kanser gibi hayatından çıkardı. Göğüsleri gibi biz de tarihin çöp yığınına atıldık. Fakat kanser olan biz değildik, cinsiyet tıbbıydı.
Anne babası, erkek ve kız kardeşleri, büyükanne ve büyükbabası, en sevdiği teyzesi… Hepimiz onun hayatından çıkarıldık. Kızım bir zamanlar güzel, genç bir kadınken, şimdi tarif etmeye bile çekindiğim yeni birine dönüştü. Ailesinden nefret ediyor gibi görünüyor. Artık akademik ya da kişisel gelişimi için çabalamıyor. Ahlaki pusulası artık kuzeyi göstermiyor. Önemsiz bir işte çalışıyor ve arkadaşlarının hepsi bu cinsiyet politikaları kültünden geliyor.
Gecikmeli de olsa, "yanlış bedende doğmuş" kadınlar için tercih edilen en önemli hammadde olan testosteronun büyüleyici etkileri hakkında artık çok şey yazılıyor. Neyse ki bu yazının yayınlandığı site gibi yayın organları sayesinde bizim hikayelerimiz de anlatılıyor ve en azından testosteronun cinsiyet klinikleri tarafından kötüye kullanımı hakkında bazı bilgiler ortaya çıkıyor.

Ancak testosteron uygulamasına başladıktan hemen sonra, testosteronun saç dökücü etkilerine karşı koymak için sıklıkla reçete edilen ve Finasteride olarak bilinen başka bir ilaç daha var. Cinsiyet değiştirme sürecinde olan birçok kız bir ilaç kokteyli kullanıyor: Saç dökülmesi karşıtı ilaçlar, anti-anksiyete/anti-depresanlar, vajinal atrofi (vajinal kuruluk) ve mesane enfeksiyonları gibi testosteronun yan etkilerine karşı çok sayıda diğer ilaçlar… "Trans ideolojisi” internet aracılığıyla yayıldıkça, cinsiyeti konusunda sıkıntı yaşayan kızların Finasteride tartışmalarına muhakkak denk geleceğini bilin.
Cinsiyet değiştirme sürecinde yaygın olarak reçete edilen iki ilaç vardır: Pfizer tarafından üretilen Testosteron Cypionate ve AbbVie tarafından üretilen Androgel. Reçete bilgilerinde görüldüğü üzere bu ilaçlar erkek tipi kellik veya saçkırana neden olabilir. Cinsiyet doktorları, genellikle saç dökülmesi ilacı olan Finasteride'i web sitelerinde testosteronun hemen altında listelemektedir.
Aşağıda Fenway Trans Sağlık Programı'nın cinsiyeti değiştirme uygulamalarına ilişkin belgesinin 12. sayfasından bazı alıntılar listelenmiştir:
“İlave ilaçlar:
- Klitoral büyüme (vajinanın üst kısmında yer alan cinsel haz ve orgazm organı olan klitoriste meydana gelen şişme ve sertlik) için testosteron kremi/DHT (erkeklerin cinsel gelişiminde kilit rol oynayan bir hormon) kremi,
- Vajinal kuruluk için östrojen vajina kremi,
- Yetersiz PAP testi için de kullanılabilir.
- Erkek tipi kellik için Rogaine veya Finasteride,
- Testosteron terapisi öncesinde veya sonrasında reglin kesilmesine yardımcı olabilecek Progesterone ve uzun etkili doğum kontrolü sağlayan rahim içi araçlar, implantlar ve enjeksiyonlar.”
Aşağıda ise bir başka önde gelen cinsiyet kliniğinin "Testosteron Hormon Tedavisine Genel Bakış" adlı belgesindeki ifadeler yer almaktadır:
Saç Dökülmesi: Saç dökülmesi hormon tedavisine başladıktan kısa bir süre sonra başlayabilir ve genetik faktörlere bağlıdır. Transseksüel erkeklerde görülen iki tür saç dökülmesi vardır; ön ve şakak bölgesinde çekilme ve erkek tipi kellik (alında çekilme ve tepede incelme). Her iki form da hastalar için endişe yaratabilir ve bazı durumlarda tedaviyi bırakma isteğiyle sonuçlanabilir. Hastalara tedaviye başlamadan önce bu durumun riski, öngörülemeyen doğası, kapsamı ve zaman seyri hakkında danışmanlık verilmelidir. Bunların yönetimi, transseksüel olmayan erkeklerinki gibidir. Finasterid testosteronun güçlü androjen dönüşümünü engeller. Günde 1 mg (Propecia) Finasterid erkek tipi kellik için onaylanmıştır. Yan etkiler libido azalması veya cinsel işlev bozukluğunu içerebilir. Genel olarak, günlük 1 mg dozun cinsel yan etkileri minimum düzeydedir. Testosteron tedavisinin erken dönemlerinde ilacın transseksüel erkekler üzerindeki olumsuz etkisi bilinmemektedir. Transseksüel olmayan erkeklerde olduğu gibi, günlük 5 mg finasterid dozu kullanımı, aşırı testosteron engellemesin ve bunun sonucunda cinsel yan etkilere ve erkekleşmenin gerilemesine neden olabilir.

Aşağıda açıklanacağı üzere, Finasteride ile ilgili tüm yan etkiler bilinmemektedir ve son derece ciddi endişeler söz konusudur. Üstelik sadece cinsel yan etkilere ve testosteron emiliminin engellenme potansiyeline değinilmektedir. Bu ilacın etkisinin bu hasta grubu için bilinmediği belirtilirken, binlerce erkeğin bildirdiği olumsuz yan etkilerden habersizler mi?
Testosteron da Finasterid de kadınlarda kullanım için onaylanmamıştır ve her ikisi de korkunç risk profillerine sahiptir. Cinsiyet tıbbı; fiziksel ve zihinsel maliyeti ne olursa olsun çok sayıda ilaç ve ameliyat içeren katmanlı ve tehlikeli bir yaklaşımdır.
Birçok hasta bu ilaçtan zarar görmüş ve bazıları bu nedenle intihar ederek hayatlarını kaybetmiştir. Finasteride, ilk olarak 1970'lerde Dominik Cumhuriyeti'ndeki küçük bir erkek grubunda genetik bir anomalinin araştırılmasından sonra keşfedilmiştir. Bu anomali, erkek cinsiyet hormonu artışından sorumlu olan 5-alfa-redüktaz enzimi eksikliğidir. Bu keşfin üzerinden çok geçmeden Merck, vücuttaki 5-alfa-redüktazı bloke edecek bir ilaç geliştirmiştir. 1993 yılında 5 mg Finasterid hapı (Proscar) iyi huylu prostat büyümesini tedavi etmek için ve 1997 yılında 1 mg Finasterid hapı (Propecia) erkek tipi kelleşmeyi tedavi etmek için Gıda ve İlaç İdaresi (Food and Drug Administration-FDA) tarafından onaylanmıştır. Yine de birçok kişi Finasteride'in tıpta bir yeri olduğuna inanmamaktadır.
Finasteride konusunda endişe duyanlar arasında, 2012 yılında kurulan Post Finasteride Vakfı'nın üyeleri de bulunmaktadır. Pek çok ilaç skandalında olduğu gibi, zarar gören belki yüzlerce hastanın birbirini bulması ve ürünlerini satmak için ellerinden geleni yapan ilaç şirketlerinin anlatılarını paramparça etmeye başlaması gerekmektedir. Finasterid Sonrası Sendromu, Ulusal Sağlık Enstitüleri (National Institutes of Health) tarafından nadir görülen bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Bugün dünya çapında 100'e yakın intihar da dahil olmak üzere 18 binden fazla ilaç tepkimesi rapor edilmiştir. Ayrıca şu anda 50'den fazla çalışma ve 50'den fazla ülke riskler konusunda uyarıda bulunmaktadır. Bildirilen en yaygın olumsuz olaylar cinsel işlev bozukluğu ve psikolojik rahatsızlıklardır. Genel olarak genç hastalar Finasterid kullanımından daha fazla etkilenmektedir ve kullanım süresi de bunda rol oynamaktadır. Kullanım kesildikten sonra iyileşme görülmemektedir. Bu kalıcı hasar demektir. Yapılan bir meta-analizde, incelenen 34 çalışmanın büyük ölçüde kalitesiz ve sistematik olarak önyargılı olduğu ve %50'den fazlasının üretici tarafından finanse edildiği sonucuna varılmıştır. Bu çalışma düzensiz adet döngüleri, ağır adet kanamaları, DNA hasarı ve yüksek kolesterol gibi komplikasyonlara yol açması nedeniyle "Finasteride’in kadınlarda uygulanmamasını" tavsiye etmiştir. Bu çalışma, Finasteride alan erkeklerin yaklaşık %57'sinin psikiyatrik bir tanı bildirdiğini belirtmektedir. 2016 Belçika yapımı Mucize Saç Hapı (The Wonder Hair Pill) adlı belgeselde, Belçikalı bir doktor "Hiçbir koşulda kadınlarda kellikle mücadele etmeye çalışmamalıyız" derken, Amerikalı bir baba "Oğlumun hikayesi çok trajikti ve çok anlamsızdı. Bu ilaç gerçekten de hiçbir zaman piyasaya sürülmemeliydi" diyerek oğlunun intiharını anlatmıştır.

2011 yılına gelindiğinde ilacın üreticisi Merck'e karşı ilk dava açılmıştır. Zaman içinde ilaca, cinsel işlev bozukluğu ve depresyon risklerini içeren ilaç etiketleri eklenmiştir. 2017 yılında FDA'ya Vatandaş Dilekçesi ile ilacın onayının piyasadan çekilmesi ya da alternatif olarak sağlık güvenliği verilerinin değiştirilmesi talebinde bulunulmuştur. FDA bu 2022 yılının Haziran ayına kadar Vatandaş Dilekçesine yanıt vermemiştir.
Aklı başında hangi insan zaten kafası karışık olan genç bir kadına Finasteride vermenin iyi bir fikir olabileceğini düşünür ki? Görünüşe göre cinsiyet doktorları öyle düşünüyor. Akıllarının başlarında olduğunu düşünmüyorum. Var olan tek uzun vadeli çalışmanın da gösterdiği gibi, trans hastalar zaten intihar açısından artan bir risk altındadır.[1] Testosteronun kadınlarda veya çocuklarda kullanımı onaylanmadığı gibi, Finasteride’in kullanımı da onaylanmamıştır. Cinsel işlev bozukluğu zaten testosteronun bir yan etkisi olarak ortaya çıkmaktadır. Ve saçsız bölgelerin %10 oranında saçla kaplanmasının bildirilen faydaları zayıftır. Erkeklerin hem anti-depresanlar hem de Finasteride ile ilgili yan etki raporları endişe vericidir. Yine de trans erkeklere genellikle her ikisinden de bir uygulama dozu reçete edilmektedir. Bu hastalar gençtir ve translıklarını ömür boyu sürdürebilmek için sadece testosteron değil, sıklıkla Finasterid ve diğer ilaçları da ömür boyu kullanılmaları gerekecektir.
Gerçek şu ki, trans erkek olduğunuzda saçlarınız yeniden çıkmıyor. Kızımın sosyal medya paylaşımlarında görülen gerilemiş saç çizgisi ve parlak şakakları artık sonsuza dek o şekilde kalacak. Belirgin bir şekilde "erkek tipi kellik" geliştirdi. Erkek tipi demek kulağa ilginç geliyor, çünkü o bir kız ve asla bir erkek olamaz. Bu nedenle trans erkek tipi kellik demek daha uygun gibi görünüyor. Tarih boyunca gençler yenilmez olduklarını düşünmüştür ve ölüm onlara uzak bir kavram gibi görünmüştür. Karaciğer enzimlerinin yükselmesi ve kırmızı kan hücrelerinin artması bu genç kadınları ürkütmese de, saç dökülmesi ve saç çizgilerinin gerilemesi ürkütüyor. Kalp krizi? Diyabet? Kimin umurunda! Ama görünüşlerine çok önem veriyorlar. Instagram'da paylaşıp beğeni toplamak için o mükemmel trans selfielerini çekememek onlar için büyük bir sorun! Akranları ne düşünür?!
Kızlarımızın çoğu çok sayıda ilaç kullanıyor ve bunların çoğu da onlara zarar veriyor. Bu ilaçların tamamının bir risk profili çıkarılsa, ortaya çıkan sonuç tamamen yıkıcı olur. Bu genç ve saf hastalar streslerini atmak için kendi bedenlerini kullanmaya kararlıyken, doktorlar tıp sanatıyla yeniden bağlantı kurmalı ve hastalarını onları rahatsız eden gerçek rahatsızlıklar için tedavi etmelidir. Bu genç kadınlar testosteronu bırakarak saçlarını kurtarabilirler. Trans kulübüne üye olmak karşılığında ihmal ettikleri ve sağlıkları için hayati önem taşıyan tüm o deri altı organ ve dokuları da kurtarabilirler. Böylece Finasteride'in ve daha pek çok ilacın potansiyel yan etkilerinden de tamamen kurtulmuş olurlar. Tıp uzmanları elbette tüm bunları onlara söyleyebilir, ancak ne yazık ki bugün çok azı bu çılgınlığa karşı çıkacaktır. Tıp endüstrisi gençlerimizin bedenlerine karşı silahlandırılmıştır.
[1] Dhejne C, Lichtenstein P, Boman M, Johansson AL, Långström N, Landén M. Long-term follow-up of transsexual persons undergoing sex reassignment surgery: cohort study in Sweden. PLoS One. 2011 Feb 22;6(2):e16885. doi: 10.1371/journal.pone.0016885. PMID: 21364939; PMCID: PMC3043071.
Kaynak: pitt.substack.com
Sıkça Sorulan Sorular
Transseksüel ameliyatı nedir?
Cinsiyet değiştirme ameliyatı olarak da bilinen transseksüel ameliyatı, cinsel kimlik bozukluğu veya cinsiyet disforisi (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) gibi büyük oranda psikolojik etkenlere bağlı olarak gelişen rahatsızlıkları “tedavi” etmek amacıyla LGBT ideolojisi tarafından desteklenen cerrahi müdahalelerin genel adıdır. Transseksüel ameliyatı kapsamında kadın bedeninde rahim ve yumurtalıklar alınırken erkek bedeninde ise testisler yok edilmektedir. Üremeyle doğrudan ilişkili olan birincil cinsiyet özelliklerinin yok edildiği bu operasyonlar, kişide kalıcı üreme fonksiyon kaybına (kısırlık) neden olmaktadır. Ameliyatlar sonrasında karşı cinsin görünümünü elde etmek isteyen translara ek ameliyatlar uygulanmaktadır. Örneğin erkeğe benzemek isteyen kadınlarda (trans erkekler) meme dokusu alınır ve ön koldan alınan deri parçasıyla yapay penis oluşturulur. Kadına benzemek isteyen erkekler yani trans kadınlar ise meme implantı, adem elması küçültme, penisin alınması ve yapay vajinaya dönüştürülmesi gibi çok aşamalı süreçlere tabi tutulmaktadır. Bu tür cerrahi müdahaleler oldukça riskli olup, öngörülemeyen ciddi komplikasyonlara yol açarak hastaların tekrar tekrar ameliyat olma riskini beraberinde getirmektedir.
Hormon replasman tedavisi ne demektir? Karşı cinsiyet hormonlarının yan etkileri nelerdir?
Hormon replasman tedavisi, cinsiyet değiştirmek isteyen kişiler üzerinde gerçekleştirilen bir uygulamadır. Bu uygulamada kişiye karşı cinsiyet hormon ilaçları verilir. Karşı cinsiyet hormonları, cinsiyet değiştirmek isteyen kişinin karşı cinsiyetinin baskın hormonu olacaktır. Örneğin, bir kadın erkek olarak görünmek için cinsiyet değiştirmek isterse testosteron hormonu alacaktır. Bir erkek ise kadın gibi görünmek için cinsiyet değiştirmek isterse östrojen hormonu alacaktır.
En yaygın görülen yan etkiler kalça ağrısı, daha yüksek kolesterol, daha yüksek inme ve kalp krizi olasılığı, vajinal atrofi, karaciğer hasarı, inkontinans, depresyon, anksiyete, acı veren orgazm, azalmış libido, spontan ereksiyon kaybı, ruh hali değişimleri, erektil disfonksiyon, inme ve hatta ölümle sonuçlanabilecek kan pıhtıları, karaciğer hastalığı, kilo artışı, yüksek tansiyon, baş dönmesi ve dehidrasyondur.
Bu konuyla ilgili bilimsel araştırmalardan bazılarına aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
Cinsiyet değiştirmek için hormon ilaçları kullananlarda ölüm oranları
Hormon İlaçlarının Gençlerin Kemik Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Cinsiyet Hoşnutsuzluğu Yaşayan Çocuklarda Hormon Uygulamalarının Olumsuz Etkileri
Cinsiyet Değiştirmek Üzere Testosteron Kullanan Kadınlarda Histerektomi Ameliyatının Olası Yan Etkileri
Transgender Ergenlere Uygulanan Cinsiyet Değiştirme Prosedürlerinin Kemik Sağlığı Üzerine Etkisi
Karşı Cinsiyet Hormonlarının Genç Trans Erkeklerde Pelvik Taban Fonksiyon Bozukluğuna Etkisi
9 Ocak 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?
Yorumlar (3)
Frankestein tıbbı diyorum o kadar
Hep çocuğu aileden koparma derdindeler bu kısım hallolunca gerisi kolay. Çocuklar da kendi isteklerini gerçekleştirdiklerini sanıyorlar halbuki kafalar çoktan LGBT ile dolmuş
bir nesli göz göre göre hasta ettiler sakat bıraktılar, gencecik bedenleri o tazecik ruhları soldurdular