Transseksüel ne demektir? Transseksüelliğin sebepleri nelerdir?

Transseksüellik nedir, nedenleri nelerdir? Cinsiyet değiştirme süreci nasıl işler? Tüm bu soruların yanıtı ve daha fazlası bu yazıda.
Transseksüel ne demektir? Transseksüelliğin sebepleri nelerdir?


LGBT isminde geçen ve "T" harfiyle temsil edilen trans kavramı, toplumda giderek daha fazla merak uyandıran ve tartışılan bir konu halini almaktadır. Bu yazıda, trans kavramının ne anlama geldiğini açıklamayı ve bu konuyla ilgili sıkça sorulan sorulara yanıt vermeyi amaçlıyoruz. 

Transseksüel/trans nedir? 

Transseksüel, karşı cinse benzemek üzere cinsiyet değiştirme süreci geçiren kişiler için kullanılır. Bu tanıma göre, ergenlik engelleyiciler, hormon ilaçları ve cinsiyet değiştirme ameliyatları gibi tıbbi ve cerrahi müdahalelere başvurarak cinsiyet değiştirenlere transseksüel denir. 

Transgender ve transseksüellik arasındaki fark nedir?

Transgender, esas cinsiyetini reddeden ve kendini karşı cins olarak gören insanlar için kullanılan çatı terimdir. Cinsiyet değiştirme süreci geçirmiş olsun veya olmasın, karşı cins olduğunu iddia eden herkes transgender olarak tanımlanır. 

Transseksüellikten farklı olarak kişinin söz ile beyanı transgender olması için yeterlidir. Transgender terimi, cisgender (trans olmayan), cross-dressing (karşı cinsiyetin kıyafetlerini giyme), non-binary (ikilik dışı), genderqueer gibi LGBT terimlerini bünyesinde barındırır.

Trans kadın ne demek?

Biyolojik cinsiyeti erkek olan ancak tıbbi müdahaleler yoluyla karşı cinse benzemeye çalışan kişiler “trans kadın” veya “transseksüel kadın” olarak adlandırılır. 

Trans erkek ne demek?

Biyolojik cinsiyeti kadın olan ancak tıbbi müdahaleler yoluyla karşı cinse benzemeye çalışan kişiler “trans erkek” veya “transseksüel erkek” olarak adlandırılır.

Transseksüellik sebepleri nelerdir?

Transseksüelliğin sebeplerini kavrayabilmek için cinsiyeti ve cinsiyet ile ilişkilendirilen kavramları bilmek önemlidir. Cinsiyetimiz, doğuştan gelen biyolojik özelliğimizdir. Cinsel kimlik ise cinsiyetin farkında olmak, bedeni bir cinsiyet algısı içinde kabul etmek ve davranışları buna uygun olarak yönlendirmek şeklinde tanımlanmaktadır. Cinsiyet, kişinin kadın veya erkek oluşunu ifade ederken, cinsel kimlik kişinin kendisini kadın veya erkek olarak tanıması ve bunu ifade etmesi anlamına gelmektedir.

Peki doğuştan erkek olan bir adamın kadın olduğunu iddia etmesi ne anlama gelmektedir? LGBT hareketinin yaklaşımına göre cinsel kimlik, cinsiyetten ayrı değerlendirilmekte ve esas cinsiyetinden memnun olmayan biri istediği takdirde kendini karşı cins olarak tanımlayabilmektedir. Psikiyatride ise esas cinsiyete karşı hoşnutsuzluk duyma durumu bir ruhsal rahatsızlık olarak kabul edilmiştir. Amerikan Psikiyatri Birliğinin (APA) yayınladığı Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nın (DSM), DSM-III versiyonunda transseksüellik “Cinsel Kimlik Bozuklukları” başlığı altında ele alınmıştır [1]. DSM-IV versiyonunda, transseksüellik yerine “Cinsel Kimlik Bozukluğu” terimi kullanılmıştır [2]. DSM-5’te ise cinsiyet disforisi (cinsiyet hoşnutsuzluğu) adı altında incelenmiştir [3]. Transların neredeyse tamamında görülen cinsiyet hoşnutsuzluğu, genellikle yaşamın erken zamanlarında karşılaşılan olumsuz tecrübelerin cinsel kimlik gelişim sürecine zarar vermesi sonucu ortaya çıkmaktadır.

Kişinin beden ve benlik algısı üzerinde oldukça kritik bir öneme sahip olan cinsel kimlik gelişim süreci, doğumdan ergenliğin tamamlanmasına kadar olan süreyi kapsamaktadır. Bu süreçte karşılaşılan olumsuz yaşam tecrübeleri, örneğin erken çocukluk çağı travmaları, yanlış özdeşim kurma, ihmal, kötü muamele, şiddet veya istismara maruz kalma gibi etkenler kişinin cinsiyete dair algılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Cinsel kimlik gelişim süreci, sağlıklı bir şekilde tamamlanmadığı takdirde kişide cinsel yönelim bozukluğu veya cinsiyet disforisi (cinsel kimlik bozukluğu) görülebilmektedir. Cinsel yönelim bozukluğuna sahip kişiler gey, lezbiyen, biseksüel gibi eşcinsel eğilimler gösterirken, cinsiyet disforisine sahip insanlarda ise LGBT hareketinin etkisi sonucu esas cinsiyeti reddetme ve karşı cinsin görünümüne bürünme isteği (transseksüel olma eğilimi) gözlemlenmektedir.

Cinsiyet disforisi, kişide var olan ruhsal sorunlara bağlı olarak ortaya çıktığı gibi özellikle genç kitleler arasında akran etkileşimi ve internet kullanımı sonucu yaygınlaştığı da bilinmektedir. Nitekim ergenler ve genç yetişkinlerde görülen ani ve hızlı başlangıçlı cinsiyet disforisinin ortaya çıkış nedenlerini inceleyen bir çalışmada elde edilen bulgular bu görüşü haklı çıkaracak niteliktedir. Cinsiyet disforisi teşhisi alan çocukların ebeveynleriyle yürütülen araştırmada, katılımcıların çoğu (%86,7), cinsiyet disforisiyle eş zamanlı olarak çocuklarının sosyal medya/internet kullanımında belirgin bir artış olduğunu ve gençlerin bir veya birden fazla kişinin sözde trans “kimliğe” büründüğü belli başlı arkadaş gruplarına dahil olduklarını bildirmiştir. Gençlerin %46,6’sının cinsiyet disforisi hakkında yalnızca transseksüel kaynaklardan gelen bilgilere güvendiğini ortaya çıkaran çalışmada ebeveynler, çocuklarının transseksüel olmayan kişilere karşı güvensizlik duyduğunu, transseksüel olmayan arkadaşlarla vakit geçirmeyi bıraktıklarını ve kendilerini ailelerinden izole etme eğiliminde olduklarını da bildirmiştir. 

Ebeveyn gözlemleri ve uzman görüşlerine dayalı olarak yürütülen bu çalışma, gençlerin cinsiyet disforisiyle alakalı bilgileri internet ortamından ve çoğunlukla transseksüel anlatıya sahip kaynaklardan edindiklerini göstermesi açısından oldukça değerlidir. Elde edilen veriler, gençlerin cinsiyet disforisiyle başa çıkma sürecinde profesyonel yardım almak yerine online platformlardaki LGBT gruplarından etkilenerek transseksüel olmaya karar verdiklerini göstermektedir.

Transseksüellik doğuştan mı gelir?

Transseksüelliğin doğuştan geldiği iddiasını destekleyen herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Bir dönem uluslararası medyada, “trans geni” olarak adlandırılan üçüncü bir genin var olabileceğine dair spekülasyonlar yapılmış olsa da bu iddianın bilimsel geçerliliği bulunmamaktadır.

Nitekim, Science dergisinde yayınlanan ve yaklaşık 500.000 kişinin genomlarını (bir hücrede bulunan DNA molekülünün tümünü) inceleyen kapsamlı bir çalışma, transseksüelliğin genetik temellerinin karmaşık ve çok faktörlü bir yapıya sahip olduğu sonucuna ulaşmıştır. 

Çalışma, spesifik bir genin “cinsiyet kimliğini” belirlemede tek başına yeterli olmadığını ortaya koymuştur. Bunun yerine, birçok genetik ve çevresel faktörün etkileşimi sonucunda kişide transseksüelliğin gelişebileceği öne sürülmüştür. Çalışma sonucunda, kadın ve erkek geni haricinde üçüncü bir genin olmadığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır [4]. Cinsiyet kimliği ise biyolojik cinsiyetten bağımsız olarak kişinin kendi cinsiyetini nasıl algıladığını ve tanımladığını ifade etmek için ortaya atılan bir terimdir. Bu görüşe göre, kadın ve erkek cinsiyetleri dışında trans, non-binary, genderqueer ve agender gibi “cinsiyet kimlikleri” bulunmaktadır. Bu bağlamda transseksüellik, bir cinsiyet kimliği olarak kabul görmektedir.

Transseksüellik belirtileri nelerdir? 

Transseksüellik belirtileri, kişinin esas cinsiyetinden hoşnut olmaması ve karşı cins olma isteği olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum çoğu zaman, "cinsiyet disforisi" olarak adlandırılan psikiyatrik rahatsızlıkla ilişkilendirilir. 

Cinsiyet disforisinin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Çocukluk çağında aşırı düzeyde karşı cins olma isteği, yoğun olarak karşı cinse özgü oyun ve kıyafet tercihinde bulunma isteği belirtiler arasındadır. Ancak bu belirtiler, cinsiyet disforisi için kesin bir gösterge sayılamaz. Doğru bir yaklaşım için öncelikli olarak bir uzman görüşüne başvurmak gerekir.

Ergenlik döneminin başlangıcında belirtiler daha belirgin hale gelir. Bu dönemde çocuklar, vücutlarındaki fiziksel değişimlerden rahatsızlık duymaya başlar. Bu rahatsızlık hissi, kişiyi karşı cins olması gerektiği yanılgısına itebilir.

Transseksüelliğin tedavisi var mı?

Transseksüelliğin tedavisi konusunda temel olarak iki yaklaşım söz konusudur. Bir kesim ideolojik temele dayalı genellemeler yaparken, diğer kesim bilimsel yöntemler ve kişiye özel tedavi uygulamalarına odaklanmaktadır.

Transseksüelliği Tedavi Edilemez Bir Durum Olarak Gören Yaklaşım

LGBT aktivizmi, transseksüelliği cinsiyet disforisi ile ilişkilendirir ve disforinin tedavisiyle ilgilenir. Bu görüşe göre cinsiyet disforisinin sebebi, kişinin yanlış bedende doğmasıdır. Cinsiyet disforisi belirtileriyle gelen hastalar, psikiyatrik tedaviden yoksun bırakılarak doğrudan cinsiyet değiştirme ameliyatlarına yönlendirilmektedir. Ancak, bu yaklaşım bilimsel temelden yoksun söylemlere dayanmasının yanı sıra disforik bireyler üzerinde gerçekleştirilen cinsiyet değiştirme uygulamalarının ruh sağlığını iyileştirmemesi nedeniyle ciddi eleştiriler almaktadır. 

Bu yaklaşımın savunucuları, cinsiyet değiştirme ameliyatı olunmadığı takdirde ruhsal sorunların çözülemeyeceği ve kişinin intihar etme riskinin artacağı yönünde son derece yanıltıcı iddialar da ortaya atmaktadır. Ancak yapılan çalışmalar, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının zihinsel sağlık üzerinde olumlu bir etkisinin bulunmadığını kanıtlamıştır [5]. Aksine cinsiyet değiştirme ameliyatlarının, translarda yüksek intihar girişimi riskiyle önemli ölçüde ilişkili olduğu ortaya çıkmıştır [6].

Transseksüelliği Tedavi Edilebilir Bir Durum Olarak Gören Yaklaşım

İkinci yaklaşım ise cinsiyet disforisinin etkin bir psikoterapi süreciyle tedavi edilebilen bir psikiyatrik rahatsızlık olduğunu savunur. Bilimsel araştırma ve gerçekliğe dayanan bu yaklaşımda, cinsiyet disforisinin tek bir nedene bağlı olarak gelişmediği gerçeği göz önüne alınmaktadır. Bireysel terapi yöntemleri ile disforinin altında yatan sebeplerin belirlenmesi ve tedavisi üzerinde durulur. Bu sayede, trans olduklarını iddia eden kişilerin biyolojik cinsiyetleriyle barışmaları sağlanır.

Cinsiyet Değiştirme Nedir?

Translar fiziksel görünümlerini karşı cinse benzetmek üzere bir dizi yönteme başvurmaktadır. Bu yöntemler “cinsiyet değiştirme”, “cinsiyet geçiş süreci”, “cinsiyet uyum süreci” veya “cinsiyet olumlayıcı bakım” gibi birçok farklı isimlendirmeye sahiptir. 

Cinsiyet değiştirme süreci üç aşamada gerçekleşir:

1. Sosyal geçiş

Kişinin, tıbbi ve cerrahi müdahaleler olmaksızın sosyal hayatta karşı cinstenmiş gibi yaşamasıdır. Bilinen sosyal geçiş uygulamalarından bazıları şunlardır: 

Karşı cinsiyetle özdeşleşmiş isim kullanımı: Örneğin, kişi erkektir ancak kız ismiyle anılmak ister. 

Karşı cinsiyete ait zamir kullanımı: Bazı dillerde zamirler cinsiyet belli eder. Translar biyolojik cinsiyetlerine uygun olan zamiri reddeder ve karşı cinsin zamirlerini kullanmak ister. 

Karşı cinse özgü kıyafet tercihi (cross-dressing): Kişi karşı cinsle özdeşleşen kıyafetler giymeyi tercih eder. 

Göğüs bağlama (chest binding): Düz bir göğüs görüntüsü elde ederek vücudu daha erkeksi bir forma dönüştürmek amacıyla esas cinsiyeti kadın olan trans erkekler tarafından uygulanır. Göğüslerde oluşan anormal baskı uzun süreli kullanımda kaburga iltihabı, kaburgaların sıkışması veya kırılması, akciğerlerin delinmesi veya çökmesi, sırt ağrısı, omurganın sıkışması, hasarlı meme dokusu, hasarlı kan damarları, kan pıhtıları ve hatta kalp krizi gibi ciddi komplikasyonlara neden olabilir.

Genital organı gizleme (tucking): Erkekler, genital bölgelerini düzleştirmek ve kadınsı bir görünüm elde etmek için özel çamaşırlar giyer.

Göğüs bağlama ve tucking yöntemleri, fizyolojik görünümü değiştirmek ve esas cinsiyet özelliklerini gizlemek amacıyla translar tarafından kullanılan oldukça riskli ve ağrılı yöntemlerdir. Komplikasyon geliştirme oranının yüksek olması [7] nedeniyle translar arasında kullanımı yaygın değildir.

2. Tıbbi cinsiyet değişimi

Kişinin fiziksel görünümünü değiştirmek amacıyla başvurduğu bu süreç, ergenlik engelleyici ilaçlar ve karşı cinsiyet hormonlarının kullanımını kapsar. 

Ergenlik engelleyiciler, ergenlik dönemindeki çocuklarda ikincil cinsiyet özelliklerinin (ses tonu, vücut şekli gibi) gelişimini durdurmak için kullanılır. Bunların "güvenli ve tamamen geri döndürülebilir" olduğunu iddia edilse de, uzun süreli ergenlik engelleyici kullanımının çocukların boylarını kısalttığı, beyindeki omurilik sıvısı basıncında tehlikeli bir artışa neden olduğu, kemik mineral yoğunluğu üzerinde, özellikle de bel bölgesinde olumsuz etkilere sahip olduğu, bilişsel işlevlere etki ettiği ve bazı vakalarda IQ’yu düşürdüğü tespit edilmiştir.

Karşı cinsiyet hormonları ise kişilerin erkeklik hormonu testosteron veya kadınlık hormonu östrojen alarak fiziksel görünümlerini değiştirmelerine yardımcı olur. Biyolojik cinsiyeti kadın olan trans erkekler, karşı cinsiyete benzemek için erkeklik hormonu olan testosteron hormonunu kullanır. Biyolojik cinsiyeti erkek olan trans kadınlar ise kadınlık hormonu olan östrojen hormonunu kullanır. Ancak, karşı cinsiyete ait hormon kullanımının kemik sağlığını bozma, üreme organlarının gelişimini olumsuz etkileme ve kalıcı kısırlığa yol açma gibi ciddi riskleri bulunmaktadır. 

3. Cerrahi cinsiyet değişimi

Kişinin, karşı cinsin görünümüne bürünmek üzere cerrahi veya estetik operasyonlar geçirmesidir. 

Ameliyatlar, erkekten kadına (MtF/male to female) veya kadından erkeğe (FtM/female to male) olmak üzere iki kategoride gerçekleştirilmektedir. Bu ameliyatlarla, üremeyle doğrudan ilişkili olan vücut parçaları işlevsiz hale getirilmektedir. Bu durum kişide kalıcı kısırlığa neden olmaktadır.

Cinsiyet değiştirme ameliyatı nasıl olur?

Kadından erkeğe cinsiyet değiştirme ameliyatları, sağlıklı göğüslerin alındığı mastektomi ameliyatı, hormonla büyütülen klitoris dokusuyla penise benzer bir görünümün elde edildiği metoidioplasti ve ön koldan alınan deri parçasıyla yapay penis yapımının gerçekleştirildiği falloplasti gibi ameliyatları içerir. Erkekten kadına cinsiyet değiştirme ameliyatları ise meme dokusunu büyütmek için uygulanan meme implantı, Adem elmasının küçültülmesine yarayan trakeal traş, penisin alınmasını sağlayan penektomi, yapay vajina yapımını sağlayan vajinoplasti ve daha kadınsı yüz hatları elde etmek için uygulanan yüz feminizasyonu gibi ameliyatları içerir. Bu transseksüel ameliyatlarının her biri beraberinde ciddi komplikasyonlar getirebilen ameliyatlardır. Biyolojik özelliklerin değiştirilemez olduğu gerçeğinden hareketle, uygulanan tüm prosedürlerin yalnızca fiziksel görünümü değiştirmeye yönelik olduğu unutulmamalıdır.

Neden Cinsiyet Değiştirilir?

Cinsiyet disforisi dediğimiz rahatsızlık çoğu zaman stres, anksiyete ve depresif bozukluk gibi zorlu koşullarla ilişkilendirilmektedir. Çoğunlukla travmatik bir nedene bağlı olarak gelişen bu tür rahatsızlıklar kişinin beden ve benlik algısını sarsarak disfori oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir. Dolayısıyla cinsiyetleri hakkında kafa karışıklığı yaşayan insanlar hali hazırda birçok farklı ruhsal rahatsızlığı da tecrübe etmektedir. Bu tür rahatsızlıklara sahip bir insan için en uygun çözüm yolu bir ruh sağlığı uzmanından yardım almaktır. Ancak LGBT hareketi ve ona bağlı bulunan kuruluşlar, transseksüel yaşam tarzının kişiye aradığı mutluluğu sağlayacağı yönünde çok güçlü bir algı çalışması yürütmektedir. Cinsiyet hoşnutsuzluğu yaşayan insanlar nitelikli bir değerlendirme yapılmadan doğrudan cinsiyet değiştirme ameliyatlarına yönlendirilmektedir. Ameliyatların ruh sağlığı üzerinde olumlu etki bıraktığı ve cinsiyet disforisini iyileştirdiği yönündeki LGBT söylemlerini inandırıcı kılmak adına bu görüşleri destekleyen kanıt temeli zayıf sözde bilimsel yayınlar yapılmıştır. Transseksüellik ideolojisini merkeze alan bu tür yayınlar yazılı ve görsel medyada da geniş yer tutmuş ve toplum nazarında transseksüelliğin normalleştirilmesi gayesine hizmet etmiştir. 

Bugün gelinen noktada LGBT hareketi, cinsiyeti hakkında kafa karışıklığı yaşayan insanları yanlış bedende doğduklarına inandırarak, cinsiyet değiştirme ameliyatlarına yönlendirmektedir. Kurulan sistemin toplum sağlığını ve huzurunu tehdit ettiği gerçeğinden hareketle LGBT ideolojisine karşı çıkan kesimler ise transfobi suçlamalarıyla karşı karşıya bırakılmaktadır. Oysaki kişinin esas cinsiyetini reddetmesi bir psikiyatrik rahatsızlığın göstergesidir. Diğer tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi bu durumdan muzdarip insanların da uygun tedavi seçeneklerinden faydalanması gerekmektedir. 

Cinsiyet değiştirdikten sonra translıktan vazgeçmek mümkün müdür?

Translıktan vazgeçmek tabii ki mümkündür. Ancak cinsiyet değiştirme sürecinde ne kadar ilerleme kaydedildiğine bağlı olarak geri dönüş de o düzeyde zor olacaktır. Örneğin, uzun süre karşı cinsiyet hormonları kullanması nedeniyle sesi kalınlaşan bir kadının tekrar eski sesine kavuşması mümkün olmayacaktır. Veya transseksüel ameliyatı geçirerek genital organını aldırmış bir erkeğin cinsel organına tekrar kavuşması mümkün olmayacaktır. Ancak cinsiyet değiştirmenin hangi aşamasında olunursa olunsun, esas cinsiyete dönüş zor gibi görünse bile her zaman daha sağlıklı bir seçim anlamına gelecektir.

Transseksüellikle İlişkili Diğer Terimler

Travesti

Karşı cinsiyet olduğunu iddia etmeksizin karşı cinsin giyimini taklit ederek bu durumdan haz alan kişilere travesti denir. Travestiler, genellikle erkeklerden oluşur. 

Cross-dressing

Kişinin karşı cinsle özdeşleşen kıyafetleri giymesi durumudur. Cross-dressing, eğlence sektöründe önemli bir yer tutan drag gösterilerinin temelini oluşturur. Drag gösterileri, genellikle kadın kılığına giren erkeklerin, kadınları karikatürize ederek taklit etmesine dayalı gösterilerdir.

Drag Queen

Kadın kıyafetleri giyip kadın karakterleri abartılı bir şekilde taklit eden erkekler için kullanılan terimdir. Drag queen’ler, gösterişli kıyafetler ve ağır makyaj kullanarak, kadınsı özellikleri vurgular ve bu sayede karşı cinsin özelliklerini abartılı bir biçimde sunarlar.

Drag King

Erkek kıyafetleri giyip erkek karakterleri abartılı bir şekilde taklit eden kadınları tanımlamak için kullanılır. Drag king’ler, erkek görünümünü ve davranışlarını vurgulamak üzere çeşitli aksesuarlar kullanarak erkek cinsiyetinin özelliklerini sahnede canlandırırlar.

Transseksüellik

Cisgender

Cisgender terimi, trans olmayan kişilere atıfta bulunmak için kullanılır ve genellikle “cis” olarak kısaltılır. Türkçe’deki karşılığı “natrans” olarak geçmektedir.

Non-binary/İkilik dışı

İkili cinsiyet sistemini, yani yaşamda sadece kadın ve erkek olarak iki cinsiyet olduğu gerçeğini reddedenlere denir.

Detrans

Detrans terimi, cinsiyet değiştirme sürecinden pişman olup vazgeçerek biyolojik cinsiyetine geri dönen transları tanımlamaktadır. 

Transfobi

Transseksüellere veya transseksüaliteye karşı gösterilen negatif görüş, davranış ve tutumları ifade eden bir terimdir. 

Trans sembolleri ve önemli günler

Trans topluluğu, kendilerini tanımlamak ve ifade etmek için çeşitli semboller ve belirli günler oluşturmuştur. Bu bölümde, translara özgü semboller ve yılın belirli günlerinde düzenlenen etkinlikler hakkında kısa bilgiler vereceğiz.

Trans sembolleri nelerdir?

Trans sembolleri, LGBT hareketi içinde trans topluluğunu ayırt edici bir şekilde temsil eden simgelerdir. Bu semboller, trans topluluğunun farklı unsurlarını ve kavramlarını tanımlamak için kullanılır.

Trans Bayrağı

Transgender bayrağı pembe, mavi ve beyaz renklerden oluşur. Pembe renk kadınları, mavi renk ise erkekleri temsil eder. Ortada yer alan beyaz renk ise cinsiyet değiştirme sürecinde olanları ve kendini cinsiyetsiz olarak tanımlayanları temsil eder. 

Transgender İkonu

"⚧" sembolü, kadın ve erkek sembollerinin birleşimini içeren bir transgender sembolüdür. 

Trans topluluğu için önemli tarihler 

Uluslararası Trans Görünürlük Günü

Uluslararası Trans Görünürlük Günü, her yıl 31 Mart tarihinde tüm dünyada kutlanır. İlk olarak 2009 yılında trans aktivist Rachel Crandall tarafından başlatılan bu gün 2021 yılında, dönemin Amerikan Başkanı Joe Biden tarafından resmi olarak kutlanmıştır. 

Trans Farkındalık Haftası

Trans Farkındalık Haftası, tüm dünyada 20 Kasım gününün olduğu hafta boyunca kutlanır. Bu hafta süresince, transseksüelliğin toplumsal kabulü üzerine çalışmalar ve etkinlikler yürütülür.

İlginizi çekebilecek diğer yazılar

MESELE Cinsiyet Değiştirme: Süreç, Ameliyatlar ve Yan Etkiler
MESELE Cinsiyet Disforisi: Tanımı, Tarihçesi ve Tartışmalar
Ergenlik Engelleyiciler Nedir? Yan Etkileri Nelerdir? | Mesele LGBT
Transseksüellere Uygulanan Hormon Replasman Tedavisi Nedir?

Kaynak

[1] APA (1980) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 3rd ed, (DSM-III). Washington, DC: American Psychiatric Association.
[2] APA (2000) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4th edition, text revision (DSM-IV-TR). Washington, DC, American Psychiatric Association.
[3] APA (2013) Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 5th ed, (DSM 5). Washington, DC, American Psychiatric Association.
[4] Ganna, Andrea et al. “Large-scale GWAS reveals insights into the genetic architecture of same-sex sexual behavior.” Science (New York, N.Y.) vol. 365,6456 (2019): eaat7693. doi:10.1126/science.aat7693
[5] Society for Evidence-Based Gender Medicine. "Correction of a Key Study: No Evidence of 'Gender-Affirming' Surgeries Improving Mental Health." Society for Evidence-Based Gender Medicine, 30 Aug. 2020, https://segm.org/ajp_correction_2020.
[6] Straub, J. J., Paul, K. K., Bothwell, L. G., Deshazo, S. J., Golovko, G., Miller, M. S., & Jehle, D. V. (2024). Risk of Suicide and Self-Harm Following Gender-Affirmation Surgery. Cureus, 16(4), e57472. https://doi.org/10.7759/cureus.57472 
Thoma, B. C., Salk, R. H., Choukas-Bradley, S., Goldstein, T. R., Levine, M. D., & Marshal, M. P. (2019). Suicidality Disparities Between Transgender and Cisgender Adolescents. Pediatrics, 144(5), e20191183. https://doi.org/10.1542/peds.2019-1183
[7] Peitzmeier, S., Gardner, I., Weinand, J., Corbet, A., & Acevedo, K. (2017). Health impact of chest binding among transgender adults: a community-engaged, cross-sectional study. Culture, health & sexuality, 19(1), 64–75. https://doi.org/10.1080/13691058.2016.1191675

27 Kasım 2023

Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?


Yorumlar (2)
  • Rumuz MİSAFİR

    ben de küçükken yanlış bedende doğduğumu düşünüyodum erkekler gibi askerlerle ve arabalarla oynuyordum çünkü babam hep benim erkek olmamı istemişti erkek olsam beni sever sanıyodum ama bu düşüncemi kimseye söylemedim ve şimdi kız olmayı seviyorum

  • Rumuz MİSAFİR

    Instagramda ve tiktoktaki fenomenler yüzünden para için bu hayata özenen birçok genç var. Önce bu profillerden uzak tutmalıyız çocuklarımızı

Bize Katılın!

Yeni içeriklerden haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olun.