Gençler Arasında Hızla Yayılan Salgın: Cinsiyet Değişimi

Bir yıl önce yazdığım bir blog yazısı sonucunda, transseksüel olduklarını "aniden" açıklayan gençlerin ebeveynlerine danışmanlık hizmeti vermeye başladım. Her hafta birkaç yeni aile benimle iletişime geçti ve hikayeleri şaşırtıcı derecede birbirlerine benziyordu. Çoğunun 14 ya da 15 yaşında zeki ve sosyal olarak zorlanan kızları var. Bu çocukların çoğu otizm spektrumunda yer alıyor. Ve genellikle kendilerini kısırlaştırabilecek, karaciğerlerini etkileyebilecek veya diğer olası yan etkilerinin yanı sıra yüksek tansiyona yol açabilecek tıbbi müdahaleler, hormonlar ve transseksüel ameliyatları talep ediyorlar.
Ebeveynler şaşkınlık ve dehşet içinde, çocuklarını sevdiklerini ve gerçekten gerekli olan her türlü müdahaleyi destekleyeceklerini bana bildirmeye özen gösteriyorlar. Bana, arkadaşları ve aileleri çocuklarının "cesaretini" umarsızca kutlarken, çocukları için duydukları korkuyla korkunç bir yalnızlık içinde başa çıkmaya çalıştıklarını anlatıyorlar.
Beni arayan ebeveynlerin çokluğu karşısında şaşkına dönüyorum. Hikayelerini dinlemekte zorlanıyorum, her biri diğerine çok benziyor. Seslerindeki çaresizlik hissediliyor. Beni görmek için uçakla gelip gelemeyeceklerini ve kızlarını getirip getiremeyeceklerini soruyorlar. Onlara bunu yapmadığımı söylediğimde, çocuklarını tıbbi cinsiyet değişimine teşvik etmeyecek bir terapiste yönlendirip yönlendiremeyeceğimi soruyorlar. Gereksiz tıbbi müdahalelerle ilgili endişelerini göz ardı etmeyen biriyle konuşmanın verdiği rahatlamayla sesleri titriyor. Her danışma görüşmesi benim ayırdığım süreden daha uzun sürüyor.
Molly'nin Hikayesi: Tipik Bir Örnek
Bazen, bir ailenin çocuklarını sert tıbbi müdahalelerden uzak tutmasına yardımcı olacak tavsiyelerde bulunabiliyorum. Ancak bazen tek yapabildiğim çaresiz bir şekilde durup enkaza tanıklık etmek oluyor. Molly'nin hikayesi ne yazık ki sadece tanıklık edebildiğim bir enkaz türündendi.
Hakkında haber aldığım pek çok genç gibi Claire'in kızı Molly de ergenlik çağında bir dizi karmaşık tıbbi ve psikolojik zorluk yaşadı. Son derece yetenekli olmasına rağmen, genç kız otizm, öğrenme güçlüğü ve anksiyete ile mücadele etti ve bunların hepsi okulu zorlaştırdı. Molly 13 yaşındayken anoreksiya geliştirdi ve bu nedenle iki kez hastaneye kaldırıldı. Claire, "Orada, işimin sadece onu hayatta tutmak olduğunu hissettiğim yıllar oldu," diye açıkladı. Kısmen yoğun psikoterapi sayesinde Molly 16 yaşına geldiğinde duygusal yeme bozukluğundan büyük ölçüde kurtulmuştu, ancak yeni tıbbi sorunlarla karşılaştı. Molly Crohn hastalığı (sindirim sistemindeki organları tutan, kalınlaşma ve ülsere neden olan iltihaplı hastalık) ile teşhis edildi. Bu durumu yönetmek için doktor ziyaretleri ve bazıları endişe verici yan etkileri olan ilaçlar gerekiyordu. Ayrıca hastalık Molly'nin yalnızlığını ve sosyal zorlanmalarını da arttırdı.

Molly, yaşadığı pek çok zorluğa rağmen liseyi zamanında bitirdi ve ilk tercihi olan üniversiteye kabul edildi. Claire ve kocası Jeff rahatlamış hissediyordu. Ancak mezuniyetin ardından yeni bir teşhis geldi. Molly, 18. doğum gününde, yazın büyük bir kısmını internette geçirdikten sonra, ailesine transseksüel olduğunu söyledi.
Bu haber ailede şok etkisi yarattı. Claire'e göre Molly daha önce cinsiyetiyle ilgili herhangi bir kaygı dile getirmemişti. Oldukça tipik bir kızdı ve lisede birkaç erkekle çıkmıştı. Yine de Jeff ve Claire, Molly uzun saçlarını kısa kestirmeye karar verdiğinde itiraz etmemişlerdi. Bir terapistin Molly'nin cinsiyetle ilgili duygularını netleştirmesine yardımcı olabileceğini uman Claire ve Jeff, ona bir cinsiyet kliniğindeki randevusuna kadar eşlik ettiler. Claire orada olanlar karşısında dehşete düştü.
Cinsiyet Değiştirme Süreci
Bir doktorun asistanıyla yapılan 30 dakikalık görüşmenin ardından Molly'ye testosteron (erkeklik hormonu) enjeksiyonlarına başlaması için bir sonraki haftaya randevu verildi. Molly'nin diğer fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları ve bunların trans olduğuna dair inancını etkileyip etkilemediği araştırılmadı. Hormon tedavisinin Crohn hastalığını nasıl etkileyebileceği konusunda da herhangi bir uyarıda bulunulmadı. Molly'nin sadece erkek olduğunu söylemesi ve testosteronla ilişkili riskleri anladığını belirten bir onay formu imzalaması yeterli görüldü.
Doktorun asistanı ayrıca Molly'nin birkaç ay içinde çift mastektomi (göğüslerin alındığı transseksüel ameliyatı) olmasını önerdi. Claire, Jeff ile birlikte Molly'nin testosteron almaya başlamasına ya da ameliyat olmasına izin vermeden önce araştırma yapmak ve alternatifleri değerlendirmek için zaman istediklerini belirttiğinde, asistan ona ebeveyn olarak görevlerinin artık 'oğullarını' desteklemek olduğunu söyledi. Molly'nin önünde Claire'e kendi sorunlarıyla başa çıkabilmesi için kendi terapistini bulması gerektiğini, böylece 'Max'e (Molly'nin kendine seçtiği erkek ismi) daha iyi destek olabileceğini söyledi. Claire ve Jeff, Molly'nin anksiyetesi ve kendini insanlardan izole etmesiyle ilgili endişelerini dile getirdiklerinde, asistan bunların muhtemelen Molly'nin transseksüel olmasının bir sonucu olduğunu ve cinsiyet değişimine başladığında çözüleceğini belirtti.
Hızlı Başlangıçlı Cinsiyet Disforisinin Gelişimi
Yaklaşık on yıl öncesine kadar, ergenlik döneminde ilk kez ortaya çıkan cinsiyet disforisi (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk), doğuştan kadınlarda neredeyse hiç görülmüyordu (Erkeklerde görülen ve bazen ergenlikte başlayan bilinen bir cinsiyet disforisi türü vardı). Kadın cinsiyet disforisinin ilk formunda, belirtiler ilk olarak erken çocukluk döneminde, genellikle iki ila dört yaş arasında ortaya çıkar. Bu tür kızlar Barbie'ler ve elbiseler gibi basmakalıp şeylerden hoşlanmaz ve kısa saç, pantolon ve oyuncak silahlar gibi basmakalıp başka şeyleri benimserler. Cinsiyet hoşnutsuzluğu ergenlikten çok önce başlayan küçük çocukların cinsiyetlerinden duydukları rahatsızlık genellikle sağlıklı bir ergenlik döneminin ardından kendiliğinden geçer.
Bununla birlikte, geçtiğimiz on yıl içinde, erken çocuklukta cinsiyetleriyle ilgili herhangi bir sorun yaşamayan gençlerin veya ilkokul çocuklarının, "birdenbire" transseksüel olarak ortaya çıktıkları yeni bir cinsiyet disforisi görünümü aniden yaygın şekilde görülmeye başladı. Uzmanlar bu durumu hızlı başlangıçlı cinsiyet disforisi olarak adlandırmış ve üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Northwestern Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan, cinsiyet alanında önde gelen araştırmacılardan Michael Bailey, "Bunun çocuklukta başlayan cinsiyet disforisinden tamamen farklı bir olgu olduğunu düşünüyoruz" diyor. "Aslında, yakın zamana kadar var olmadığını düşünüyoruz. Bu, 1990'lardaki çoklu kişilik bozukluğu salgınını anımsatan, sosyal olarak bulaşıcı bir fenomen."

Şu anda hızlı başlangıçlı cinsiyet disforisi hakkında çok fazla şey bilinmese de gençlerin, özellikle genç kızların, transseksüel olduklarına inanmaya başladıkları bir tür sosyal bulaşma olması muhtemel görünüyor. Ön araştırmalar, "birdenbire" trans olduklarını söyleyen gençlerin, transseksüelliği yücelten sosyal medya sitelerinden etkilenmiş olabileceklerini gösteriyor. Ayrıca araştırmacılar, arkadaş kümelerinin hep birlikte cinsiyet değiştirmek istediği bir model de gözlemlediklerini ifade ediyor.
Transseksüel savunucuları bu sosyal bulaşma fikrini reddediyor olsa da, bu fikir fazlasıyla ihtimal dahilinde görüüyor. Bulimiya (kişinin aşırı yeme krizleri geçirdiği ve kilo alımını önleme çabasıyla kendi kendini kusturduğu hastalık), İngiliz psikolog Gerald Russell'ın bu durumu bir tıp dergisinde ilk kez tanımladığı 1970'li yıllara kadar neredeyse hiç bilinmiyordu. Yazar Lee Daniel Kravetz son kitabı Strange Contagion için Russell ile bir röportaj yaptı. Russell'a göre, "bir kez tanımlandığında, ki makalemle bunun tüm sorumluluğunu üstleniyorum, bunun için ortak bir dil oluştu. Ve bilgi çok hızlı yayılıyor." Bilim adamları, Batılı medya kaynaklarının kullanılmaya başlanmasının ardından bulimianın kültürel olarak uzak bölgelere bile yayıldığını takip edebilmişlerdir. Bulimianın o zamandan bu yana 30 milyon kişiyi etkilediği tahmin ediliyor.
Diğerleri, hızlı başlangıçlı cinsiyet disforisinin sosyal bulaşma ile çok ortak noktası olabileceğini belirtmiştir. 1990'larda bazı terapistler farkında olmadan hastalarını cinsel istismara uğradıklarına dair sahte anlatılar oluşturmaya teşvik etmişlerdir. Bu hastalar genellikle kurban rolleriyle özdeşleştiler, kendilerini terapistlerine bağımlı buldular ve işlevselliklerinde ve genel zihinsel sağlıklarında bir düşüş yaşadılar. Bu şekilde kendini gerçekleştiren bir kehanet olarak ilerleyen bir süreçten bahsediyoruz.
Pek çok araştırmacı, hızlı başlayan cinsiyet disforisi ve bunun bulaşıcı doğası hakkında giderek artan bir farkındalık kazanırken, klinik uygulama kılavuzları bu yeni anlayışı edinememiştir. Dahası, son yıllarda transgender (kişinin cinsiyetine belli yollarla müdahalede bulunup bir diğer cinsiyete bürünme hali) topluluğu adına yapılan savunuculuk çalışmaları, ABD'nin birçok yerinde Molly gibi gençlerin herhangi bir teşhis veya değerlendirme süreci olmaksızın tıbbi cinsiyet değişimine erişebilmeleri için tıbbi kontrollerin azaltılmasına yol açmıştır.

Bu durum endişe vericidir, çünkü hızlı başlangıçlı cinsiyet disforisi yaşayan bireyler tıbbi cinsiyet değişiminden fayda göremeyeceklerdir ve hatta bundan zarar görebileceklerinden şüphelenmek için haklı nedenler vardır. Çalışmalar, bu tür disforiye sahip genç kızların, ilk olarak erken çocukluk döneminde fark edilen daha yaygın cinsiyet disforisine sahip olanlara göre çok daha yüksek oranlarda ciddi ruh sağlığı sorunlarına sahip olduğunu göstermektedir. Çoğunluğu 20'li yaşlardaki genç kadınlardan oluşan ve giderek büyüyen detrans (cinsiyet değiştirmekten vazgeçip esas cinsiyetine dönenler) topluluğu, tıbbi cinsiyet değişimine erişim standartlarının gevşetilmesinin gençlere iyi hizmet etmediğini göstermektedir.
Ebeveynlerin Çaresizliği ve Tıbbi Sistemin Sorumluluğu
Molly'nin durumunda, Claire ve kocası tıbbi müdahalenin aceleye getirilmesinden endişe duymuşlardı. Araştırma geçmişi olan bir tıp profesyoneli olarak Claire, testosteronun yan etkileri konusunda endişeliydi. Araştırmalar Claire'in şüphelerini kısa sürede doğruladı: Kadınlarda testosteronun uzun vadeli güvenliğine ilişkin hiçbir çalışma yoktu ve testosteronun Molly'nin fiziksel ve zihinsel sağlık koşullarını nasıl etkileyebileceği hakkında çok az şey biliniyordu. Dahası, testosteronun sesin kalınlaşması ve yüzdeki tüylerin artması gibi bazı etkileri kalıcıdır. Claire ve Jeff, Molly'nin durumundaki biri için tıbbi cinsiyet değişikliğini destekleyen bilim eksikliğinden yeterince endişe duyuyorlardı ve kızlarından acele etmemesini istediler, böylece hep birlikte daha fazla araştırma yapabileceklerdi. Molly ilk başta bunu kabul etti.
Ancak Molly üniversiteye başladıktan kısa bir süre sonra Claire işlerin yolunda gitmediğini anladı. Molly ailesiyle seyrek olarak iletişim kuruyordu. Claire ona ulaşmayı başardığında Molly içine kapanık ve asık suratlıydı. Ekim ayına gelindiğinde Molly telefon aramalarına yanıt vermeyi bırakmıştı ve sadece mesajla iletişim kuruyordu. Molly'nin Şükran Günü için eve gelmesinden bir hafta önce, Claire ve Jeff, Molly'nin yatakhanesinde dengesizleşmesi ve şiddete başvurması üzerine bir psikiyatri servisine yatırıldığına dair bir telefon aldılar.
Jeff ve Claire, gece boyunca araba kullanarak ertesi sabah kızlarının yanına ulaştıklarında buldukları şey karşısında perişan oldular. Molly, sadece birkaç ay önce bıraktıkları çocuktan farklı bir insan gibi görünüyordu. Anne babasını gördüğünde tedirgin oldu. Claire, "Bizi görmek istemediğini, hastaneye yatırılmasının sebebinin biz olduğumuzu, çünkü cinsiyet değiştirmesini desteklemediğimizi tekrarlayıp duruyordu," diye anlattı. Sonunda hastane personeli Jeff ve Claire'den gitmelerini istedi.
Claire, Molly'nin saldırganlığının ve değişkenliğinin hastaneye yatmadan iki hafta önce başlayan testosteron enjeksiyonlarının sonucu olduğunu anladı. Molly ayrıca okuldaki ismini de değiştirmişti. Üniversite danışmanlık merkezindeki cinsiyet değiştirmeyi teşvik eden bir terapist onu testosteron reçetesi için bilgilendirilmiş rıza kliniğine yönlendirmişti.

Molly'nin hikayesinin geri kalanı mutlu bir hikaye değil. Birinci sınıfın sonunda, öğrenci sağlık sigortası tarafından ödenen bir ameliyat geçirdi. Ailesinin iyileşme sürecinde ona yardımcı olabilmesi için yazın eve geri taşındı. O zamana kadar Molly'nin sesi kalınlaşmış, sakalları uzamış ve erkek gibi görünmeye başlamıştı. Molly, zorla Max olmaya çalışmıştı.
Cinsiyet değiştirmesine rağmen Molly, o aradığı içsel benliğine kavuşamadı. Hatta ruh sağlığı daha da kötüye gitti. Her zamankinden daha endişeli ve yalnız hale geldi. Evden nadiren çıkıyor, zamanının çoğunu internette geçiriyordu. Claire'e güvenmediğini ifade ediyordu çünkü Molly’e göre Claire bir "transfobik"ti. Claire bana "Sanki çocuğuma benim hakkımda paranoyak olması öğretilmiş gibi hissediyorum" dedi. Bu doğru çünkü trans olmaya çalışan çocuklara bu öğretilir.
O yazın sonunda Molly’nin uğraşması gereken başka bir teşhis daha vardı. Molly, mesaneyi etkileyen ağrılı ve genellikle zayıflatıcı bir durum olan interstisyel sistit isimli hastalığın semptomlarını yaşamaya başladı. Claire tıbbi literatürde testosteron kullanımı ve interstisyel sistit hakkında herhangi bir tartışma bulamadı, ancak testosteron kullanmaya başladıktan sonra semptomlarının kötüleşmesinden muzdarip trans erkeklerin sosyal medya hesaplarını buldu. Claire, bu ilaçların insanları uzun vadede nasıl etkilediği konusunda yeterince bilgimiz olmadığına tekrar tekrar dikkat çekti. Bu sebeple kanıtları kişilerin hikayelerinde arıyor. Claire bana "Bu cinsiyet doktorlarının insanlar üzerinde deney yaptığını söyleyebilirim," dedi, "ancak deney yaptığınızda verileri tutar ve sonuçları takip edersiniz. Burada o da yapılmıyor."
Claire'le son konuştuğumuzda Molly hâlâ evde yaşıyordu. Anksiyetesi ve interstisyel sistit semptomları yüzünden üniversiteye geri dönememişti. Evden sadece terapistini görmek ya da bir trans destek grubuna katılmak için çıkıyordu.
Claire de benimle aynı fikirde. "Molly'nin ortaya attığı bu translık hikayesi, anksiyete ve diğer sorunlarıyla başa çıkmak için kullandığı uyumsuz bir başa çıkma mekanizmasıydı" diyor. "Bu inanç, Molly'nin internetteki ve üniversitedeki akranları, okuldaki terapisti ve cinsiyet kliniğindeki personeller tarafından pekiştirildi. Bu insanlar onu sadece trans olduğuna inanmaya teşvik etmekle kalmamış, aynı zamanda tıbbi olarak cinsiyet değiştirmesi gerektiği yoksa mutsuz ve intihara meyilli olma riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda da manipüle etmişlerdi. Ve Molly cinsiyet değiştirdikten sonra, onu trans olduğu için dünyanın ondan nefret edeceğine inanmaya teşvik eden bir çevrimiçi topluluk onu karşıladı. Onu bir mağaraya kapattılar. Korkarım geri dönüşü olmayabilir."
Claire'in hikayesi benzersiz değil. Dünya genelinde cinsiyet değiştirmek isteyen gençlerin sayısındaki artış, bazı uzmanları yeni bir yaygın bulaşıcı hastalıkla karşı karşıya olduğumuz konusunda endişelendiriyor. İngiltere, Avustralya ve ABD'de tedavi olmak isteyen gençlerin sayısı hızla artıyor. Translıktan vazgeçme serüvenlerinin paylaşıldığı forumlar ayda yaklaşık on binlerce kez görüntüleniyor ve yorumlar bölümü Claire'inki kadar üzücü yüzlerce hikâyeyle dolu.
Bunun bir sosyal bulaşma olduğunun görülmesi ve zararlı uygulamaların önlenebilmesi için daha ne gerekiyor?
Claire'in hikayesi izin alınarak kullanılmıştır. İsimler ve tüm tanımlayıcı detaylar gizliliği korumak için değiştirilmiştir.
Kaynak: Quillette
7 Aralık 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?