Trans Kadınların Kadın Sporlarındaki Yeri: Adil Rekabet Mümkün Mü?

Trans sporcuların kadın sporlarındaki varlığı adil rekabeti nasıl etkiliyor? Biyolojik farklılıklar ve spor dünyasındaki tartışmalara dair bir inceleme.
Trans Kadınların Kadın Sporlarındaki Yeri: Adil Rekabet Mümkün Mü?


Trans kadınlar, biyolojik cinsiyetlerini yani erkek olmayı reddeden ve sosyal, tıbbi veya cerrahi müdahaleler yoluyla kadınlara benzemeye çalışan kişilerdir. Kadın cinsiyetinde olduklarını beyan eden bu kişiler, kadınlara özgü birçok alanı kullanabilmek için hak iddiasında bulunur.

Günümüzde birçok ülkede, kadınlara özel tuvaletler, soyunma odaları, sığınma evleri veya hapishanelerin kadın koğuşları gibi alanlar transların kullanımına sunuluyor. Bu ülkelerden bazılarında transseksüel kadınlar, kadınlara ait alanları kullanabildikleri gibi kadınlara özgü spor kategorilerinde de yarışma hakkına sahip.

Son yıllarda koşu, basketbol, voleybol, yüzme, halter ve boks gibi çeşitli spor dallarında yarışan trans sporcular, bu alanlarda kadın sporcularla rekabet ediyor. Bu durum, spor dünyasında kadınların güvenliğini ve adil yarışma imkanını tehlikeye attığı yönünde hararetli tartışmalara yol açsa da, LGBT topluluğu trans kadınların kadın sporlarında yer bulması için çalışmalarını sürdürüyor.

Trans kadınların kadın sporlarındaki yeri

Trans kadınların kadın sporlarında yarışma hakkı, belirli kriterlere göre düzenlenmiş durumda. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ve Dünya Atletizm Birliği gibi önde gelen kuruluşlar, trans kadınların kadınlar kategorisinde yarışabilmesi için belirli yönergeler yayınlıyor.

Örneğin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin 2015 yılında yayınladığı yönergede, trans sporcuların testosteron seviyelerinin ilk müsabakadan önce 12 ay boyunca 10 nmol/L’nin altında olması ve kişinin 4 yıl boyunca istikrarlı bir şekilde kadın statüsünde olması şart koşulmuştu. Pek çok spor kuruluşu ve federasyon, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin baz aldığı metni kullanıyordu. Dolayısıyla bu kural, trans kadın atletlerin kadınlarla eşit şekilde spor yapabilmesini sağladı. 

Ancak Olimpiyat Komitesinin yaptığı düzenlemeler, trans sporcuların kadınlara karşı fiziksel üstünlük sağladığı bazı olaylar nedeniyle tartışmalara yol açtı. Örneğin, 2019 yılında Yeni Zelandalı trans kadın halterci Laurel Hubbard, kadınlar halter kategorisinde yarışarak birçok kadın sporcuyu geride bıraktı. Yine 2021 yılında, trans yüzücü Lia Thomas, Amerika'da kadınlar yüzme yarışlarında birinci gelerek trans sporculara yönelik tartışmaları alevlendirdi. Birçok eleştirmen, karşı cinsiyet hormon ilaçları kullanmalarına rağmen trans kadınların biyolojik avantajı, yani erkek cinsiyetinden gelen kas gücü ve kuvvetini tamamen kaybetmediklerini ve bu durumun adil olmadığı görüşünü dile getirdi.

2021 yılında yapılan güncellemeyle birlikte, bu kurallar yeniden değerlendirildi ve testosteron seviyesindeki sınırlamalar kaldırıldı. Yeni yönergeler, federasyonlara trans kadınların spor hakları konusunda kendi kararlarını alma yetkisi tanıdı. Bu durum, trans kadınların kadın sporlarındaki yeri ile ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi.

trans sporcu

Kadın ve erkek arasındaki fiziksel farklılıklar 

Yapılan araştırmalar, ortalama aynı yaş grubundaki yetişkin erkeklerin fiziksel kuvvet açısından kadınlardan üstün olduğunu gösteriyor. Çalışmalar, erkeklerin kadınlara kıyasla üst vücut güçlerinin %40-50 ve alt vücut güçlerinin %20-40 daha fazla olduğunu ortaya koyuyor [1].

İnsan kas gücünün bir başka göstergesi olan el kavrama gücünün, kadınlarda 329 Newton iken erkeklerde 541 Newton olduğu biliniyor. Yapılan bir araştırma, yüksek antrenmanlı kadın sporcuların, antrenmansız erkeklerin %75'inden daha zayıf el kavrama gücüne sahip olduğunu ortaya koyuyor [2]. 

Erkekler boy ve ağırlık bakımından da fiziksel üstünlüğe sahip. Erkeklerde fiziksel olarak daha yoğun bir iskelet sistemi, daha uzun kol ve bacaklar, daha büyük el ve ayaklara bulunuyor. Ayrıca erkeklerde daha büyük kalp, daha fazla kan hacmi, daha yüksek hemoglobin konsantrasyonunun yanı sıra büyük akciğerler ve hava yolu kapasitesi mevcut [3]. Bu koşulların tümü, esas cinsiyeti erkek olan trans sporcularda kadınlara karşı rekabet avantajı doğuruyor.

Trans kadınlar kadın sporlarında yarışabilir mi?

LGBT topluluğu, kadınlık hormonu kullanan ve erkeklik hormonunu baskılayan trans kadınların biyolojik avantajının ortadan kalktığını iddia ediyor. Çeşitli spor organizasyonları tarafından da desteklenen bu görüş esas cinsiyeti erkek olan transseksüel sporcuların, belirli bir testosteron seviyesinde durdukları müddetçe kadınlara karşı mücadele etmesine imkan sağlıyor.

Ancak testosteron baskılama yöntemi, trans sporcuların kadınlara karşı rekabet avantajını sonlandırmıyor. Trans kadınlarda testosteron baskılamasının etkilerini inceleyen bir çalışma, 12 aylık uygulamadan sonra yağsız vücut kütlesi, kas alanı ve güç kaybının yaklaşık %5 gibi oldukça düşük bir değişiklik gösterdiğini bildiriyor. Araştırma, transseksüel kadınların sahip olduğu kas avantajının testosteron baskılandığında bile yalnızca minimal düzeyde azaldığını gösteriyor [4]. 

Ayrıca, ergenlik döneminde erkeklerde testosteron seviyelerinin önemli ölçüde arttığı ve bu artışın atletik performansta belirgin bir avantaj sağladığı biliniyor. Erkekler, ergenlikten sonra kadınlara oranla 15 kat daha fazla testosterona sahip oluyor [5]. Bu durum erkeklerin vücut gelişimlerini boy, ağırlık ve fiziksel güç açısından etkileyerek kadınlara karşı avantajlı bir konuma getiriyor. Dolayısıyla, ergenlik geçiren bir adam cinsiyet değiştirmek üzere karşı cinsiyet hormon ilaçları kullansa bile, vücudu erkek ergenliğinin getirdiği avantajlara sahip oluyor. 

Karşı cinsiyet hormonları, yani kadınlık hormonu kullanan transların kas gücü, yağsız vücut kütlesi ve kas alanı hormon kullanımının 36. ayından sonra bile gerçek kadınların ortalama değerlerinin üzerinde kalıyor. Dolayısıyla trans kadınlar, hormon ilaçları almalarına rağmen erkek kas gücünü koruyabiliyor [6].

trans kadın

Nitekim, trans yüzücü Lia Thomas gibi isimlerin erkekler arasında elde edemeyecekleri skorları kadın kategorisinde kolaylıkla elde ettiklerini görüyoruz. Lia Thomas, geçmişte erkek kategorisinde yarışırken 554’üncü olmuş ancak kadın müsabakalarında yarışmaya başladıktan sonra birinci olmuş ve hatta rekor kırmıştı. Bu durum, transların kadın sporlarında yarışması konusundaki tartışmaların da fitilini ateşlemişti. Uzun süreli mücadele ve artan kamuoyu tepkisinin ardından Uluslararası Yüzme Federasyonu (FINA) transların kadın kategorisinde yarışmasını yasaklamıştı [7]. 

Sonuç olarak, trans kadınların spor yarışmalarında kadınlar kategorisinde yarışması, adil olmayan bir rekabet ortamı oluşturmuştur. Cinsiyetler arası farklılıklar, karşı cinsiyet hormon ilaçları ve testosteron baskılama yöntemiyle giderilememiş ve translar avantajlı bir konuma gelmiştir. Bu durum, kadınların spor müsabakalarında adil bir şekilde yarışabilmeleri için ideolojik yaklaşımlardan arındırılmış ve yalnızca biyolojik temellere bağlı bir değerlendirme yapılması gerektiğini göstermektedir. 

Kaynaklar

[1] Janssen, I et al. “Skeletal muscle mass and distribution in 468 men and women aged 18-88 yr.” Journal of applied physiology (Bethesda, Md. : 1985) vol. 89,1 (2000): 81-8. doi:10.1152/jappl.2000.89.1.81
[2] Leyk, D et al. “Hand-grip strength of young men, women and highly trained female athletes.” European journal of applied physiology vol. 99,4 (2007): 415-21. doi:10.1007/s00421-006-0351-1 
[3] Bellemare, François et al. “Sex differences in thoracic dimensions and configuration.” American journal of respiratory and critical care medicine vol. 168,3 (2003): 305-12. doi:10.1164/rccm.200208-876OC
[4] Hilton, Emma N, and Tommy R Lundberg. “Transgender Women in the Female Category of Sport: Perspectives on Testosterone Suppression and Performance Advantage.” Sports medicine (Auckland, N.Z.) vol. 51,2 (2021): 199-214. doi:10.1007/s40279-020-01389-3
[5] Handelsman, David J et al. “Circulating Testosterone as the Hormonal Basis of Sex Differences in Athletic Performance.” Endocrine reviews vol. 39,5 (2018): 803-829. doi:10.1210/er.2018-00020
[6] Harper J, O'Donnell E, Sorouri Khorashad B, et al. How does hormone transition in transgender women change body composition, muscle strength and haemoglobin? Systematic review with a focus on the implications for sport participation. British Journal of Sports Medicine 2021;55:865-872.
[7] Yıldız, U. (Derleyen). (2022, 20 Haziran). Uluslararası Yüzme Federasyonu transların kadınlar kategorisinde yarışmasını yasakladı. Independent Türkçe. https://www.indyturk.com/node/523901/spor/uluslararas%C4%B1-y%C3%BCzme-federasyonu-translar%C4%B1n-kad%C4%B1nlar-kategorisinde-yar%C4%B1%C5%9Fmas%C4%B1n%C4%B1 

23 Ekim 2024

Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Yorumlarınız Anonim Olarak Yayınlanmaktadır.