Ergenlik Engelleyiciler Gerçekten Geri Döndürülebilir mi?
Ergenlik önleyici ilaçların gerçeklerinin meydana çıkarılması, cinsiyet disforisine (cinsiyet hoşnutsuzluğu) sahip çocuk ve gençlerin cerrahi müdahalelere varan “tedavi” süreçlerini gerçekten anlamak için hayati önem taşır.
Ergenlik önleyicilerin kullanımları hakkında çok sayıda yanlış bilgi vardır ve bunların çoğu bu ilaçları kullananlar tarafından sürekli olarak ortaya atılır. "Geri döndürülebilir" ifadesi düzenli olarak kullanılır. Esasen ergenlik durdurucu ilaçlar, ergenliğin kabul edilebilir yaştan çok daha erken başladığı (kızlar için 8'den önce, erkekler için 9'dan önce) santral erken ergenlik (CPP) tedavisinde kullanılmaktadır. Endokrinologlar sık sık "ergenlik önleyicileri onlarca yıldır kullanıyoruz, bu yaygara niye?" derken samimiyetsiz bir şekilde erken ergenliği kastediyorlar, cinsiyet disforisini değil. CPP tedavisinde ergenlik önleyiciler bu süreci "engeller", enjeksiyonlar kesilene kadar çocuğun yaşının büyümesine izin verilir, enjeksiyonlar kesildiğinde baskılama etkileri "geri döndürülür" ve ergenlik daha uygun bir yaşta devam eder.
Ancak cinsiyet disforisi olan çocukların tedavisinde gerçekleşen şey bu değildir. Bell-Tavistock davasında buna kritik bir açıklama getirilmiştir. İlgili bölüm kararın 48. paragrafında başlamaktadır. Ergenlik önleyicilerin kullanımının gelişim süreci ve kullanımlarının iddia edilen gerekçesi hakkında güzel tartışmalar vardır. Burada amaç, çocuklara düşünmeleri için zaman vermek mi intiharı önlemek mi yoksa çocukların ileriki yaşamlarında daha iyi bir şekilde "cinsiyet değiştirmelerine" yardımcı olmak mıdır? Mahkeme kararından alınan aşağıdaki paragrafa dikkat edin:
57. Tavistock Cinsiyet Gelişimi Servisi’nden (GIDS) (ergenlik önleyici kullanımından sonra karşı cinsiyet hormonlarına geçen hastaların yüzdesine ilişkin) kesin rakamlar elde edilememektedir. 2019-2020'de taburcu edilen veya GIDS'ten aldıkları özet niteliğinde bir belgeye sahip olanların rastgele bir örneğine dayanan bazı kanıtlar vardı. Ancak mahkemenin elinde Dr. de Vries'in kanıtı da vardı. Dr. de Vries, EPATH'ın (Avrupa Transseksüel Sağlığı Profesyoneller Birliği) kurucu yönetim kurulu üyesi ve WPATH'ın (Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyoneller Birliği) 2010-2016 yılları arasında başkanlığını yaptığı Çocuk ve Ergenler Komitesinin üyesidir ve Hollanda'daki Amsterdam Üniversitesi Tıp Merkezi'nde (CEGD) Cinsiyet Disforisi Uzmanlığı Merkezi'ni yönetmektedir. Bu kurum, Hollanda'da gençlerde ergenlik önleyicilerin kullanımına öncülük eden kurumdur ve mahkemeye sunulan yayınlanmış hakemli verilerin (değerlendirdiğimiz tedaviyle ilgili) tek kaynağıdır. Dr. de Vries, ergenlik baskılamasına başlatılan ergenlerin sadece yüzde 1,9'unun tedaviyi bıraktığını ve karşı cinsiyet hormonlarına geçmediğini söylemektedir.
Dr. Annelou de Vries bu protokolün önde gelen Hollandalı araştırmacılarından biridir. Onun ve meslektaşlarının çalışmaları, cinsiyet klinikleri tarafından uygulamalarının "haklı gerekçesi" olarak sık sık alıntılanmakta ve özellikle pişmanlık konusunda sıklıkla yanlış aktarılmaktadır. Dr. de Vries ergenlik önleyicilerin bir duraklama olmadığını, etkilerinin geri döndürülemediğini ve çocukların büyük çoğunluğu için cinsiyet değiştirme yolundaki ilk adım olduğunu açıkça belirtmektedir.
Bunun iki önemli sonucu olmuştur. Birincisi, Tavistock'un bunun kendi klinikleri için doğru olup olmadığını söyleyecek herhangi bir veri üretememiş olmasıdır. 57. paragraftan sonrasını okursanız, gerçek bir fikirleri olmadığını, ancak genel olarak aynı fikirde olduklarını görürsünüz. Cinsiyet kliniklerinde veri eksikliği ciddi bir endişe kaynağıdır.
İkinci sonuç ise, yargıçların özellikle de rıza konusunda bunu kararlarının önemli bir parçası olarak görmüş olmalarıdır. Eğer ergenlik önleyicilere başlayan çocuklar %98'den fazla bir oranla karşı cinsiyet hormonlarına geçiş yapıyorsa, ergenlik önleyicilerin başlangıcındaki rıza süreci bunu da dikkate almalıdır. Bir çocuk bu sonuçları tam olarak anlayabilir mi? Şu iki paragrafı göz önünde bulundurun:
137. Davalı, ergenlik önleyicilerin çocuğa "düşünmek için zaman" verdiğini, yani karşı cinsiyet hormonlarına geçip geçmeyeceğine veya kendi cinsiyetindeki gelişim sürecine geri dönüp dönmeyeceğine karar vermesini sağladığını savunmaktadır. Ancak ergenlik önleyicilerin kullanımı bu ilaçları kullanan çocuk için fiziksel veya psikolojik anlamda zamanın durduğu nötr bir süreç değildir. Ergenlik önleyiciler çocuğun normal biyolojik süreçte ergenliğe girmesini engeller. Bu da çocuğun kimliğine dair anlayışına katkıda bulunacak fiziksel ve buna bağlı psikolojik değişimlerden geçmediği anlamına gelmektedir. Bu durumun, ergenlik önleyici kullanmaya başlayan çocukların cinsiyet değiştirmelerini teşvik edeceği ve birçoğunun karşı cinsiyet hormonlarına başlama olasılığını artırabileceği yönünde bir görüş vardır. Gerçekten de, ergenlik önleyicier ile karşı cinsiyet hormonlarının kullanımı arasındaki istatistiksel korelasyon (ortak ilişki), ergenlik önleyicilerin karşı cinsiyet hormonlarına giden yolda bir basamak olduğu görüşünü desteklemektedir.
138. Buna göre, karar verme yeterliliğine ulaşmak için bir çocuğun veya gencin sadece ergenlik önleyici almanın sonuçlarını değil, aynı zamanda karşı cinsiyet hormonlarına geçmenin sonuçlarını da anlaması gerekecektir. Dolayısıyla, bir çocuğun ergenlik önleyici kullanımına karar verecek gerekli yeterliliğe sahip olabilmesi için anlaması, aklında tutması ve tartması gereken ilgili bilgiler aşağıdaki gibi olacaktır: (i) tedavinin fiziksel ve psikolojik açıdan acil sonuçları; (ii) ergenlik önleyici alan hastaların büyük çoğunluğunun karşı cinsiyet hormonlarına geçtiği ve bu nedenle çok daha büyük tıbbi müdahalelere giden bir yolda ilerledikleri gerçeği; (iii) karşı cinsiyet hormonu alınması ile müteakip ameliyat arasındaki ilişki ve bu tür bir ameliyatın sonuçları; (iv) karşı cinsiyet hormonlarının doğurganlık kaybına yol açabileceği gerçeği; (v) karşı cinsiyet hormonlarının cinsel işlev üzerindeki etkisi; (vi) bu müdahale yolundaki bu adımı atmanın gelecekteki ve ömür boyu sürecek ilişkiler üzerindeki etkisi; (vii) ergenlik önleyici almanın bilinmeyen fiziksel sonuçları; ve (viii) bu tedavinin kanıt temelinin henüz son derece belirsiz olduğu gerçeği.
Cinsiyet disforisi olan çocukların tedavisinde ergenlik önleyicilerin etkilerinin çoğu hiçbir zaman geri döndürülemez. Sonuçları ömür boyu sürer. Bu tedavi için kanıt temeli henüz oldukça belirsizdir. Çocukların tedavisinde dünya çapında tanınmış bir merkez olan Tavistock, yargıçlara iyi bir kanıt temeli sunamamıştır.
O halde neden cinsiyet klinikleri sürekli olarak ergenlik önleyicilerin geri döndürülebilir olduğunu iddia ediyor? Toplumun pek çok üyesi bu "duraklamanın" çocuklara kimlikleri hakkında düşünmeleri için zaman tanıdığına inanıyor. Çoğu, çocukların karşı cinsiyet hormonu adımını atıp atmayacaklarına bu süre zarfında karar vereceklerini düşünüyor. Yine birçoğu, çocukların karşı cinsiyet hormonu kullanımına geçmeme kararı verebileceğini düşünüyor. Ancak biliyoruz ki neredeyse hiçbiri bu kararı vermiyor. Öyleyse cinsiyet klinikleri neden bunun yaygın bir sonuç olmadığı konusunda halkı yanıltmakta ısrar ediyor?
Avustralya'da ergenlik önleyicilere başlayan çocukların sayısını ve bunların kaçının karşı cinsiyet hormonlarına geçtiğini bilmiyoruz. Hiçbir yerel klinik, hastaları hakkında veri yayınlamadığı gibi uzun dönemli takip de yapmıyor. Ancak %98 rakamı kesinlikle dünya çapındaki diğer kliniklerin deneyimlerini yansıtıyor. Hollanda Protokolünü ABD'ye tanıtan Dr. Norman Spack (bir toplantıda bu Protokolün sunulduğunu gördükten sonra toplantıdan "ağzı sulanmış" bir şekilde ayrılmıştı) 2016'daki bir röportajında o dönemde ergenlik önleyici başlattığı 200 hastasının TAMAMININ karşı cinsiyet hormonlarına geçtiğini gururla belirtmiştir.
Bunun da ötesinde, Avustralya'daki doktorlar ve savunucular, çoğu çocuğun karşı cinsiyet hormonlarına geçmesinin, cinsiyet kliniklerindeki doktorların "doğru çocukları" seçtiğinin açık bir işareti olduğunu iddia etmektedir. Avustralya Transseksüel Sağlığı Profesyoneller Birliği (AusPATH) başkanı Dr. Fiona Bisshop, Aralık 2020'de Sydney Morning Herald'da yayınlanan bir makalede bunu iddia etmiştir.
Hangisi doğru? Ergenlik önleyiciler ya "geri döndürülebilirler" ve çocuklara "düşünmeleri için zaman" veriyor ya da transseksüel yetişkinler olmak üzere kesinlikle doğru adaylar olarak seçilen çocukların cinsiyet değiştirme yolunda attıkları ilk adımı teşkil ediyor. Bu iki ifade birbirine aykırıdır. İkisi birden doğru olamaz. Çocukların gerçekten düşündükleri tek şey bunun doğru bir karar olup olmadığı ya da bir alternatifinin bulunup bulunmadığı değil de verdikleri kararın ne kadar harika olduğu olsaydı, ancak o zaman bu iki ifade birbiriyle tutarlı olabilirdi.
Ergenlik önleyicilere başlanmasından sonra devam eden düşünme süreci hakkında önemli endişeler vardır. Bu çocuklar tamamen cinsiyet değişikliğini teşvik eden bir ortamda bulunmaktadır. Ya şüpheleri varsa? Başka yolları keşfetmek için ne gibi seçenekleri var? Ya ebeveynlerin şüpheleri varsa? Birleşik Krallık Sağlık Araştırma Kurumu'nun adli incelemede bir endişe olarak dile getirdiği gibi; ya sürecin kendisi "karar vermek için alan yaratmak" yerine devamlılığa neden oluyorsa?
Cevap belirsiz. Cinsiyet klinikleri dışındaki insanlar bu soruyu tartışmak istiyor, ancak cinsiyet kliniklerindekiler bu sorunun çözüme kavuşturulduğunu, doğru çocukları seçtikleri için şüphenin söz konusu olmadığını düşünüyor.
Bir kez daha, cinsiyet kliniklerinin bir şeyler bildiği ama hiçbir şey söylemediği bir durumla karşı karşıyayız. Bu yolun kısırlığa ve cinsel işlev bozukluğuna yol açabileceğini bildikleri gibi, ergenlik önleyicilerin etkilerinin nadiren geri döndürülebilir olduğunu da biliyorlar ve bu çocukların aslında düşünmek için zamana ihtiyaç duymadıklarını iddia ediyorlar, çünkü onların anlayışına göre çocuk 10 yaşında bile olsa trans olduğunu bilir ve herkes yapılacak en iyi şeyin cinsiyet değişikliği olduğuna karar vermiştir. Ama hiçbir şey söylemiyorlar. Neden?
Bu nedenle, cinsiyet kliniklerindeki meslektaşlarımdan bir ricam var: En başından beri doğru çocukları seçtiğinizden ve ergenlik önleyicilerin etkisini geri döndürmeye gerek olmadığından bu kadar eminseniz, birinin "ergenlik önleyicilerin etkileri geri döndürülebilir" dediğini duyduğunuzda onu düzeltin! Bu yanlış bilginin daha fazla yayılmasına izin vermeyin! Madem kendinizden o kadar eminsiniz, halktan biri "ergenlik önleyicilerin etkileri geri döndürülebilir" şeklinde bir tweet attığında, klinik zekanızla gurur duyun ve çocukların tedavisi hakkında yanlış bilgi verilmesini önlemek için onları düzeltin ve şöyle deyin:
“Ergenlik önleyici kullanımını nadiren durduruyoruz, çünkü bazıları 10 yaşından küçük olan ve yetişkin olduklarında trans olacak çocukları başarılı bir şekilde tespit ediyoruz. Bu nedenle, yetişkin olduklarında cinsiyet değiştirmelerine yardımcı olacak karşı cinsiyet hormonlarıyla tedavi edilmeye ihtiyaç duyacaklarından eminiz.”
Medyada cinsiyet değiştirmeyi teşvik eden bir makale çıktığında, ergenlik önleyicilerin etkilerinin geri döndürülebilir olduğu efsanesini devam ettirmelerine izin vermeyin, bunun yerine doğru çocukları doğru bir şekilde seçtiğiniz gerçeğiyle (!) gurur duyun ve bunun reklamını yapın.
Bu kadar samimiyetsiz olmayı bırakın! Çocukların büyük çoğunluğunu cinsiyet değiştirmeye ittiğinizi biliyorsunuz! Bunun sonuçlarını biliyorsunuz! Bunun doğru olduğuna ikna olmuş olmalısınız, öyleyse neden bunu gururla ifade etmiyorsunuz? Biraz olsun dürüst olun!
"Ergenlik önleyicilerin etkilerini geri döndürmüyoruz, çünkü seçtiğimiz çocuklar konusunda haklı olduğumuzdan eminiz. Bu çocukların hepsi trans yetişkinler olacak. Evet, 10 yaşındakiler bile."
"Bu yolun kısırlığa ve cinsel işlev bozukluğuna yol açabileceğini biliyoruz, ancak haklı olduğumuzdan eminiz çünkü [buraya gerekçe girin]."
Yüksek sesle ve gururla söyleyin. Dürüst olmaktan neden korkuyorsunuz?
Kaynak: drdylanwilson.substack.com
7 Mayıs 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?