Dünya Transgender Sağlığı Profesyonelleri Birliği'nin (WPATH) tarihi, Rita Erickson adında, cinsiyet karmaşası yaşayan, new-age, uyuşturucu bağımlısı, lezbiyen bir zengin kız çocuğu ile onun üretken nüdist arkadaşı Zelda Suplee ve Erickson Eğitim Vakfı (EEF) ile başlar. Rita Erickson 1917 yılında Teksas'ta başarılı iş sahipleri Robert ve Ruth Erickson çiftinin kızı olarak dünyaya geldi. İronik bir şekilde kız lisesinde muazzam ayrıcalık ve eğitim fırsatlarına sahip olan Rita, büyüyüp mühendis oldu ve ailesinin kurşun eritme işinin devam eden başarısına katkıda bulundu, nihayetinde bu işi devraldı ve milyonlarca dolara sattı.
1963 yılında babası vefat ettikten sonra Rita, Harry Benjamin adlı sahte bir doktorun 'bakımı' altında 'erkek' cinsiyetine geçmeye çalıştı. Rita, adını Reed Erickson olarak değiştirdi ve transgenderizmin ana akımda kabulü için yapılan baskılarda en büyük finansal güç haline geldi.
Daha sonra, 1964 yılında “...insan potansiyelinin olumsuz fiziksel, zihinsel veya sosyal koşullarla sınırlandığı veya araştırma kapsamının geleneksel olarak desteklenemeyecek kadar yeni, tartışmalı veya yaratıcı olduğu alanlarda yardım ve destek sağlamak” amacıyla Erickson Eğitim Vakfı’nı (EEF) kurdu.
Ancak Rita'nın "insan potansiyelini" geliştirme planlarına rağmen, kendi hayatı parçalanıyordu. Rita Erickson, Dr. Benjamin'in bakımı altında aldığı sakatlığın ardından dört başarısız evlilik yaptı, uyuşturucu bağımlısı oldu ve nihayetinde uyuşturucu suçlamalarından kaçınmak için Kaliforniya'dan Meksika'ya kaçtı. Yaşadığı zihinsel ve fiziksel gerileme nedeniyle kızı, mal varlığının vasiliğini üstlenmek zorunda kaldı. Yine de, Erickson'ın 'cinsiyet değiştirme' sürecinden başlayarak tüm düşüşü boyunca, EEF, Erickson'ın 'sağ kolu' olan direktör Zelda R. Suplee'nin liderliğinde transgenderizmi ve cinsiyet karmaşası yaşayan kişilerin mutilasyon (sakatlama) temelli 'bakımı' için uğraştı.
Suplee'nin şöhreti ise çıplaklığa olan takıntısıydı. Birden fazla çıplaklar kampına sahipti ve Playboy'un kapağında tamamen çıplak poz veren ilk kadın oldu. Ayrıca psişik araştırmalar yaptı ve "geçmiş yaşam" new-age inançlarıyla uğraştı.
Suplee döneminde EEF, uç fikirli doktorları bir araya getirmek için sempozyumlara sponsor oldu. Örgüt bu doktorlara seyahat etmeleri ve toplumsal cinsiyet ideolojisini yaymaları için para ödedi, transgenderizmi akademiye sokmak için üniversitelerdeki programlara sponsor oldu ve doktorlara, avukatlara, polis departmanlarına ve sosyal hizmet uzmanlarına propaganda yaptı. Hatta EEF, cinsiyet değiştirme uygulamalarını sürdürmek isteyen doktorlara hibeler sağlayarak, bu uygulamaların günümüzde daha yaygın bir şekilde kabul görmesine büyük bir katkıda bulundu.
EEF, o dönemde EEF yönetim kurulu üyesi olan Dr. John Money'nin çalıştığı Johns Hopkins Üniversitesi'ndeki ilk büyük cinsiyet kliniğinin finansmanına da yardımcı oldu. Klinik EEF'den 85.000 dolar aldığını bildirildi. Bu da bugünün parasıyla yaklaşık 750.000 dolar ediyor. EEF, 1972 tarihli bir bültende ise John Money'i "zamanımızın önde gelen akademisyen ve araştırmacılarından..." biri olarak nitelendirerek ona saygısını sundu.
Peki John Money 1972 yılında ne yaptı da EEF tarafından kutlandı ve finanse edildi? Arizona Eyalet Üniversitesi'ne göre, ikiz erkek çocuklarını "birbirlerinin cinsel organlarını incelemeye ve cinsel ilişkiye benzer davranışlarda bulunmaya" yönlendirdiği için kötü bir şöhrete sahip olmuştu Ayrıca çocuklardan birini kıza dönüştürmeye çalışmıştı. "Kadın Nedir?" isimli belgeseli izlediyseniz bildiğiniz bir hikaye. Nihayetinde çocuklardan biri kendini başından vurdu, diğeri ise aşırı dozda uyuşturucudan öldü.
EEF, çalışmalarının çoğunu üstlenen Janus Bilgi Tesisi’ni (JIF) finanse ettikten sonra 1977'de faaliyetlerini askıya aldı. JIF, aynı zamanda EEF'nin nüdist direktörü Zelda Suplee'yi bünyesine kattı. JIF, cinsiyet karmaşası yaşayan insanlara kendilerini kısırlaştırmaya ve sakat bırakmaya istekli doktorları bulmaları için bir yönlendirme servisi olarak hizmet veriyordu. Tesis, Suplee ile birlikte Dr. John Money'nin Johns Hopkins Üniversitesi’nden eski bir meslektaşı olan Teksas Üniversitesi'nden Dr. Paul Walker tarafından yönetiliyordu.
1970'lerin sonlarına doğru, EEF tarafından finanse edilen Janus Bilgi Tesisi ve Dr. Paul Walker, hasta pişmanlığı ve yüksek komplikasyon oranlarıyla giderek daha fazla dikkat çeken ameliyatları yaygınlaştırmak üzere yapılan baskıya öncülük etti. 1982'de Yale ve Kentucky Üniversitesi'ndeki araştırmacılar ise cinsiyet değiştirme ameliyatı sonrası oluşan komplikasyonların şunları içerdiğini tespit etti:
“Hormon tedavisi gören erkeklerde meme kanseri; hormonlardan kaynaklanan şişkin uzuvların cerrahi olarak küçültülmesi ihtiyacı; vajinal açıklığın tekrar tekrar yapılması; boşaltım sistemi ve rektum enfeksiyonları; kanama; deri greftlerinin kaybı; ameliyat sonrası intiharlar ve intihar girişimleri ve hastaların ameliyatı geri alma talepleri.”
Araştırmacıların bildirdiğine göre, bazı cinsiyet değiştirme hastaları ise “cerrahın cinsel organını pompalı tüfekle vurmakla” tehdit etti. Tüm bunlar Erickson, Suplee, Dr. Paul Walker, Dr. John Money, Dr. Harry Benjamin ya da onların diğer meslektaşlarını durdurdu mu? Hayır. Aksine daha da kararlı durdular.
1979'da EEF tarafından finanse edilen sempozyumlar, JIF'den görevi devralan ‘Harry Benjamin Uluslararası Cinsiyet Disforisi Derneği'nin’ kurulmasına yol açtı. (Cinsiyet disforisi, kişinin cinsiyetinden duyduğu hoşnutsuzluğu ifade eder.) Başkanlığını ise, Erickson'dan aldığı mali destek sayesinde Teksas Üniversitesi'nden ayrılan Dr. Walker yürütüyordu.
Yeni organizasyona adını veren Dr. Harry Benjamin, uzun süredir eski hastası ve olağanüstü bağışçısı Erickson tarafından finanse ediliyordu. Benjamin, Erickson'dan yılda 18.000 dolar alıyordu (bugün yaklaşık 176.000 dolar değerinde).
Harry Benjamin Derneği'nin ilk yıllarında, Benjamin'in ısrarıyla Erickson, mesajını kitlelere ulaştırmak için haber bültenlerini finanse etmek üzere EEF'nin bir yıllığına yeniden canlandırılmasına izin verdi. Peki Benjamin'i bu kadar sevdiren şey neydi?
1966 yılında Dr. Harry Benjamin, bu uç doktorlar topluluğuna ilham veren "The Transsexual Phenomenon" adlı kitabı kaleme almıştı. Benjamin bu kitapta sahte vajinaların 'yara' olduğunu kabul etmiş ve bu sahte vajinaların "yok olma ve cinsel ilişki için işe yaramaz hale gelme" noktasına kadar bozulabileceğini söylemişti.
Benjamin, "cinsiyet değiştirme" kararının ardındaki sosyal motivasyonu da özetlemişti. Bir vakada Benjamin, bir annenin oğluyla toplum içinde görülmekten "utandığını" yazmıştı. Ancak oğlu, bir kız olduğunu iddia etmeye başladığında, anne birdenbire onunla "gurur" duyuyor ve hatta onu "çekici" buluyordu. Tüyler ürpertici pasajda Benjamin, sözde "genç bayanın" "çekiciliğini doğrulayabileceğini" de yazmıştı.
Dr. Paul Walker liderliğindeki Harry Benjamin Uluslararası Cinsiyet Disforisi Derneği, köklerini Dr. Harry Benjamin, Reed Erickson ve Zelda Suplee'ye dayandırarak onlara Yaşam Boyu Başarı Ödülleri takdim etti. Ve yeni kurulan Harry Benjamin Derneği 1979 yılında ilk "Bakım Standartlarını" oluşturmakta vakit kaybetmedi.
Bu insanlar, genellikle eşlik eden akıl hastalıkları olan insanlara yaşattıkları başarısızlık ve acılarla dolu geçmişlerine rağmen, kendilerini otoritenin hakimi ilan ettiler. 2000 yılında Harry Benjamin Derneği'nin web sitesinin ilk versiyonlarından biri, derneğin ilk üyelerinden olan ve derneğin Bakım Standartları Komitesi'nde yer alan Dr. Anne Lawrence tarafından yönetilen "Transeksüel Kadın Kaynakları" adlı başka bir web sitesine bağlantı veriyordu. Kendisi, bir erkeğin kendisini kadın olarak düşünmekten cinsel olarak tahrik olduğu bir parafili türü olan otojinefili olduğunu itiraf etmiştir ve hala da öyledir. Dr. Lawrence bir makalesinde ise otojinefiliden "yeterince takdir edilmeyen" bir parafili olarak bahseder. Çok az kişi bu parafili konusunda Dr. Anne Lawrence kadar dürüst olmuştur.
Lawrence 1997 yılında, bir hastayla ilgili "ciddi bir muhakeme hatası" yaptığını kabul ettikten sonra ise hastanedeki görevinden istifa etti. Olay raporuna göre, hastanedeki bir jinekolog Lawrence'a Etiyopyalı kadın hastanın 'kadın sünneti' geçirmediğini defalarca söylemişti. Ancak jinekolog odadan çıktığında Lawrence yine de bilinci yerinde olmayan kadına rıza dışı bir genital muayene yaptı.
Tüm bunlara rağmen Dr. Anne Lawrence, Harry Benjamin Uluslararası Cinsiyet Disforisi Derneği'nin "Bakım Standartlarında” yer almaya devam etti. Standartların 6. Versiyonunda (2001 yılında yayınlanan) ortak yazar olarak yer aldı. Bu versiyon ise, kuruluşun 2007 yılında adını WPATH yani Dünya Transgender Sağlığı Profesyonelleri Birliği olarak değiştirmesinden önce yayınlanan son versiyondu.
Yeni markasına rağmen WPATH, selefi ile aynı radikal cinsiyet ideolojisini ve cinsel parafiliyi desteklemeye devam etti. Yeni WPATH adı altında 2012 yılında yayınlanan (ve 2022 yılına kadar geçerli olan) 'Bakım Standartları'nın 7. Versiyonu ise kurbanlarının kendilerini öldürdüğü, gözden düşmüş Dr. John Money'nin çalışmalarına atıfta bulunmaya devam etti. WPATH ayrıca otojinefili Dr. Anne Lawrence'a da atıfta bulundu.
Geçen yıl gibi yakın bir tarihte, WPATH web sitesi, neredeyse gururla, EEF ile olan kökenlerini ve 1977'de faaliyetlerinin askıya alınmasının bu uç doktorlar grubunun Harry Benjamin Uluslararası Cinsiyet Disforisi Derneği'ni (şimdi WPATH) kurmasına nasıl doğrudan yol açtığını kabul etti.
Ancak karanlık geçmişine rağmen, WPATH bir şekilde büyük hastaneler ve tıp dernekleri tarafından bu alanda standart belirleyici olarak ciddiye alınmaya devam ediyor.
Bu belki de modern tıptaki en büyük aldatmaca. Ülkenin dört bir yanındaki çocukların hayatını mahvediyorlar. Bu çok açık. Daha az açık olan ise, WPATH'in kökeni hakkındaki gerçeği bilen herhangi birinin onların söyleyecekleri tek bir kelimeyi bile neden dinlemesi gerektiği konusudur. Bugünkü WPATH, onlarca yıllık sahtekarlık ve cinsel deneylerin “gurur verici” bir ürünüdür. Halk sağlığı ve özellikle de çocuklar için bir tehdittir.
İyi haber şu ki bu konunun basit bir çözüm var. WPATH'deki radikal aktivistlerin "bakım standartları" sunması, doktorların, hastanelerin, tıp fakültelerinin ya da sigorta şirketlerinin bunlara uymak ya da bunları herhangi bir amaç için kullanmak zorunda oldukları anlamına gelmiyor. Tıp profesyonelleri bunu reddetme ve doğru olanı yapma kapasitesine sahip. Belli bir seviyede kısıtlama uygulayabilirler. Bu daha önce de olmuştu. Doktorlar geçmişte lobotomi ameliyatları, eroinin öksürük şurubu olarak kullanılması ve astımın kloroformla tedavi edilmesi gibi artık korkunç ve etik dışı olduğunu kabul ettiğimiz çok çeşitli uygulamalarda bulunmuşlardı. Zamanla WPATH'ın "bakım standartları" ve onayladıkları prosedürler de aynı kaderi paylaşacaktır.
WPATH var çünkü yıllarca çoğu insan onun geçmişini ya da "bakım standartlarının" nasıl kullanıldığını bilmiyordu. Çoğu insan hastanelerin çocuklar üzerinde çift mastektomi (sağlıklı göğüslerin alındığı transseksüel ameliyatı) ve yaşamı değiştiren diğer ameliyatları gerçekleştirdiğini bilmiyordu. Artık tüm bunlar değişiyor. WPATH ve temsil ettiği her şey açığa çıktı. Şimdi tıp mesleğinin uzun zaman önce yapması gerekeni yapmasının ve bu dolandırıcıları sonsuza kadar kapatmasının zamanı geldi.
Kaynak: dailywire.com
Yorumlar