İngiltere'de bir anne, kızının okulda cinsiyet değiştirmesine izin verildiğini ancak bir veli toplantısında öğretmenleri ona "erkek" olarak hitap ettiğinde öğrendiğini anlattı.
Sarah adındaki annenin, kızına erkek olarak seslenilmesinin karşı cinsiyet hormonlarına ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarına giden tek yönlü bir yol olduğu konusundaki uyarısına rağmen, 13 yaşındaki kızının okulda adını ve zamirlerini değiştirmesine izin verildi.
Kimliğini korumak için adı değiştirilen Sarah, okulların LGBT iddiasındaki çocuklar üzerinden "çeşitlilik puanları topladığına" ve uzun vadeli fiziksel ve zihinsel etkileri konusunda uyarmadan transseksüel olmayı çocuklara "ışıltılı ve tek boynuzlu atlardan ibaretmiş" gibi gösterdiğine inanıyor.
West Country'deki okul, 13 yaşında yanlış bedende doğduğuna karar verdiğini söyleyen sonra genç kıza annesinin izni olmadan erkek zamirleriyle hitap etmeye başlamış. Sarah: “Okul benim arkamdan onun kararını onaylamaya başladı ve ben öğretmenlerin erkek zamirlerini kullandığını ancak bir veli toplantısında, ondan erkek olarak bahsedildiğinde öğrendim" dedi.
Sarah: "Sosyal cinsiyet değişimi (cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaksızın kişinin sosyal hayatta karşı cinsten gibi görünmesini sağlayan her türlü çaba) ile ilgili endişelerimi dile getirdim ve bunun tıbbi cinsiyet değiştirme sürecine giden bir yol gibi göründüğünü açıkladım. Bunun tehlikelerini ve ömür boyu sürecek sonuçlarını açıkladım - çocuğum tıbbi yoldan giderse, aynı şekilde olumsuz etkilerin geri döndürülemeyeceği gerçeğini de.”
"Onlar, her şeyin nazik olmakla ilgili olduğunu söylüyorlar ama bence bu acımasızlık. Onlar sadece 16 yaşına gelene kadar kızımla ilgilenmek zorundalar ve onu çoktan unuttuklarında parçaları ben toplamak zorunda kalacağım. Bu çok dar görüşlü bir yaklaşım, okullar sadece çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda puan toplamaya çalışıyor ve bunun uzun vadeli etkilerini düşünmüyorlar. Okullar, göğüs bağlayıcı kullanan kızlar olduğunu biliyorlar. Onlara okulunuzda okuyan bir çocuğun ayaklarının bağlandığını fark etseniz bir şey yapar mıydınız diye sordum. Çocuğum Afrika kökenli olsaydı ve göğüslerinin bağlandığını öğrenseydiniz, bir şey yapar mıydınız? Çünkü göğüs ütüleme de, kadın sünnetinin bir biçimi olarak yasadışı. Ama o beyaz ve orta sınıf bir çocuk olduğu için, erkek olduğunu iddia ettiğinde bir şekilde sorun olmuyor." dedi.
Sarah, göğüs bağlayıcıların etkilerine ilişkin bugüne kadar yapılan en kapsamlı araştırmaya atıfta bulunarak öğretmenlere endişelerini dile getirdi. Bu araştırmaya göre göğüs bağlayıcı kullanan yetişkinlerin %97'sinden fazlası bunun sonucunda en az bir sağlık sorunları yaşıyor.
Okul, çocukların göğüs bağlayıcı giydiklerinde bunu bilemeyeceklerini söyledi ancak Sarah: "Trans şemsiyesi altında her türlü koruma hatasından paçayı kurtarabilirsiniz. Benim çocuğumun güvenliği de erkek olduğunu iddia ettiği için ihmal edildi." dedi.
Bir keresinde Sarah'a gelen bir telefonda, kızının erkek olduğunu öne sürdüğü için bir okul gezisinde erkeklerin yatakhanesinde kalıp kalamayacağı soruldu, o da bu talebi reddetti. Sarah: "Onlara ne tür bir koruma ve risk değerlendirmesi yaptıklarını sordum ancak hiçbir cevap alamadım. Onlara burada reşit olmayanlarla cinsel ilişki, rıza dışı cinsel ilişki ve ergen hamilelikleri için bir potansiyel olduğunu görüp görmediklerini sordum." dedi.
Sarah, genellikle otizm spektrum bozukluğu olan çocukların, trans olmaları halinde özel hissettirildiklerini, kendi seçtikleri tuvaletleri ve üniformaları kullanmalarına izin verildiğini söylüyor. Sarah: "Yeni bir trans statüsü ile onay alıyorlar. Bu durum çevrelerine uyum sağlamada yardımcı olmasa bile, daha önemli olduklarını hissetmelerine yardımcı oluyor. Önceden sadece şaka konusu ya da inek bir çocukken şimdi “trans çocuk” oluyorlar ve bu da özel bir şey." dedi.
Sarah, The Telegraph haber sitesinin West Country’de eşitlik yasalarını yanlış tanıtan ve tartışmalı trans ideolojisini gerçekmiş gibi sunan okulların sayısına ilişkin yürüttüğü soruşturmanın kamuoyunda endişeleri artırdığı bir zamanda konuştu. Dokuz İngiliz Kilisesi ilkokulunu yöneten bir vakfın, LGBT meseleleri hakkında nasıl konuşulacağına dair Stonewall onaylı bir "okul senaryosuna" sahip olduğu ortaya çıktı. Farklı okullar da politikalarında aynı dili kullanıyor ve bazı okullar trans hakları kampanya gruplarının eğitim hizmetlerinden yararlanıyor. Bazıları her türlü sosyal cinsiyet değişimini destekleyeceklerini ve çocukların "kendilerini tanımlamalarına" izin vereceklerini söylerken, diğerleri çocukları kızlı-erkekli oturtmamaya ve cinsiyetçi üniformalardan kaçınmaya söz veriyor.
Sarah şunları ekledi: "Okullar için trans olmak çeşitliliği kutlamaktan ibarettir, bu büyük bir partidir, parıltı ve tek boynuzlu atlardır. Osteoporozun ömür boyu sürecek acılarından ya da bir gün çocuk sahibi olmak isteyip olamayacağınız gerçeğinden hiç bahsedilmez."
Aralık ayında yayınlanan ve uzun süredir beklenen trans çocuklarla ilgili taslak kılavuz okulların, öğrencilerin farklı zamirler veya tesisler kullanarak cinsiyetlerini değiştirmeleri yönündeki tüm talepleri kabul etmemeleri ve alınan herhangi bir karara ebeveynleri de dahil etmeleri gerektiğini belirtiyor. Ancak, bu taslak kılavuz yasal olarak bağlayıcı değil. Sarah, hükümetin okullara yönelik yeni kılavuzunun yeterince güçlü olmadığını ve toplumsal cinsiyet ideolojisi artık okul hayatının her alanında yer aldığı için bu kılavuzun yasalaşması gerektiğini söylüyor.
Sarah’ın endişeleri, kampanya grubu Safer Schools Alliance (Daha Güvenli Okullar Birliği) sözcüsü Tanya Carter tarafından da yinelendi ve "sadece tek tek okullarda değil, aynı zamanda hükümet tarafından da tam bir görev ihmali olduğu ve özen gösterilmediği" söylendi.
Kampanya grubu, bu konuda uyarıda bulundukları için bu kadar çok okulun eşitlik yasalarını yanlış tanıtmasına şaşırmadığını da sözlerine ekledi. Telegraph'a konuşan Carter, "Bu bir koruma ve lobicilik skandalıdır ve bu noktaya nasıl geldiğimizi öğrenmek için bir kamu soruşturmasına ihtiyaç var" dedi.
Carter: "Okullar, koruma kurallarını ya da Eşitlik Yasasını yanlış beyan ederse velilerin Eğitim Bakanlığı ve milletvekilleriyle temasa geçmelerini tavsiye ediyoruz. Bu sorunların yaygın olduğunu biliyoruz, ancak ne kadar yaygın olduğuna dair sürekli inkârlar var, hatta bunların yaşandığına dair inkârlar bile var. Büyük bir ulusal skandalla karşı karşıyayız ve insanlar hiçbir şey olmuyormuş gibi davranıyor. Pek çok çocuk yanlış bilgileri internetten öğreniyor ve daha sonra okulların yanlış bilgilere karşı çıkmasını beklediğiniz sınıflara giriyor ama aslında orada da bu yanlış bilgileri pekiştiriyorlar. Pek çok vakada, çocuklarının yanlış bedende doğduklarına dair inançlarının ilk kez sınıfta ortaya çıktığını düşünen ebeveynlerle karşılaşıyoruz." dedi.
Kaynak: telegraph.co.uk
Yorumlar