Annenin 14 Yaşındaki Trans Kızına Mektubu: 'Sen Bir İsimden Çok Daha Fazlasısın'

14 yaşında trans olduğunu ilan eden bir kız çocuğunun annesi, kızına yazdığı bir mektupla trans gündeminin aile dinamiklerini ve hayatlarını nasıl etkilendiğini paylaşıyor.
Annenin 14 Yaşındaki Trans Kızına Mektubu: 'Sen Bir İsimden Çok Daha Fazlasısın'


14 yaşında trans olduğunu ilan eden bir kız çocuğunun annesi, kızına yazdığı bir mektupla trans gündeminin aile dinamiklerini ve hayatlarını nasıl etkilendiğini paylaştı:

Bugün 14 yaşına giren kızıma;

Benim tatlı çocuğum. Bugün 14. doğum günün ama her zamanki gibi şarkı söyleyip mumları üflemeni izleyemiyoruz. Adını bile söyleyemiyoruz; sana verdiğim adı söylememiz yasak.  Sen bunun "ölü adın" olduğunu söylüyorsun. Bu sana söylenen birçok yalandan biri.  

Bugüne nasıl geldik? Hayatımız bir zamanlar neşe doluydu. Yağmurda futbol oynamayı çok severdin. Seni en son çamurlu tepede, saha kenarındaki sandalyemden izlediğim zamanı hatırlıyorum. Bunun seni son izleyişim olacağını bilmiyordum. Küçücük şemsiyemin altındaydım, soğuktan donuyordum. Yüzün gökyüzüne dönük, bulutlardan yağmur damlaları dökülürken gülerek koşuşunu hala görebiliyorum.

Çok güçlü, kendinden emin, hızlı ve gururluydun. Vücudunun sana ihanet ettiğini düşünene kadar kendinden çok emindin. Göğüslerin seni felç edecek derecede utandırıyordu ve kalçaların ve uyluklarının etrafındaki fazladan kilolar seni yavaşlatıyordu.  

Bir şekilde sadece erkek olmanın daha kolay olacağını değil, aynı zamanda erkek olduğunu da sandın. Öz kız kardeşin de bu yanılgını besliyor ve seni cesaretlendiriyor. Onu durdurmaya gücüm yetmiyor.  

Bu satırları gözyaşı dolu bir kabusun içinde hapsolmuş bir şekilde yazıyorum. Kendimi hiç bu kadar yalnız hissetmemiştim. Perişan bir haldeyim. Seni nasıl yüzüstü bıraktığımı düşündüğümde artık yaşamak istemiyorum. Bu çok utanç verici. Bunun seni ve ailemizi tamamen yok etmesine izin vermemek için savaşmam gerektiğini biliyorum. Bazen çok yoruluyorum ve bu bana başlamadan kaybedilmiş bir savaş gibi geliyor. Şimdi oy verdiğim başkan bile seni bir cinsiyet kliniğine götürmemi, sana testosteron enjekte etmemi ve sağlıklı göğüslerinin kesilmesine izin vermemi istiyor. Seni cinsiyetin biyolojiden bağımsız olduğuna inandırdılar ama inkar edilemez bir şekilde yanılıyorsun. Burası alacakaranlık kuşağı ve kaçış yok. Senin için dürüst bir terapist bulamıyorum ve umutsuzca aramaya devam ediyorum çünkü bunu konuşmaya ihtiyacın var.

Yeni bir erkek ismi kullanmak ve bir erkek olarak anılmak senin için çok önemli hale geldi. Bir isimde ne var? Kendimi bunu sormaktan alıkoyamıyorum. Durmayacağım ve bu seni çileden çıkarıyor.  

Tek istediğinin ve seni mutlu edecek şeyin bu olduğuna gerçekten inanıyorsun. Buna nasıl inanabiliyorsun?

Geçtiğimiz birkaç ay içinde bu ideolojiyi kabul edemeyecek kadar çok şey öğrendim. "Trans" ismine yüklenen anlamı biliyorum. Gözlerimin önündeki yolu görebiliyorum ve sen o kadar küçük ve safsın ki bunu göremiyorsun.  

Bol kıyafetler ve erkek ismiyle başlıyor bu yol. Sabahları seni çikolata lekeli bir gülümsemeyle waffle yerken izliyorum, çok küçük görünüyorsun ve kalbim parçalanıyor. Üç yaşındaki haline benziyorsun.  

Göğüs bağlayıcıdan çoktan ödün verdik ve göğüslerini ezmek için birkaç beden küçük spor sütyenlerini tercih ettik. O bol kıyafetler seni yutuyor. Kalın bir sesle konuşmaya ve bir "erkek" gibi davranmaya çalışıyorsun. Cinsiyetsiz olduğunu söyleyen kız kardeşinle (artık kız kardeş olarak anılmak istemiyor) anime izlemeyi seviyorsun ve her şeyin ne kadar "gey" olduğundan bahsediyorsun. Kendini kadın bedeninin nesnel gerçekliğinden uzaklaştırmak istemekle her şeyin "gey" olmasına duyulan hayranlık arasında bir bağlantı olduğunu biliyorum. Dişi olmaktan uzaklaşıp erkek olmayı tercih etmenin bir güvenlik duygusu sunduğu çok açık görünüyor. Bu nesneleştirilmekten kaçınmanın bir yolu mu? Tatilimizde seni kız kardeşinle yanından geçen bir kızın ya da kadının ne kadar "seksi" olduğu konusunda kıs kıs gülerken izlediğimde kadınları ve kızları nesneleştiren sen oluyorsun. Bu beni çok şaşırtıyor. Bana sosyal bir inşa olduğunu söylediğin bir kalıbı sen kendin yapıyorsun.  

Trans
"Heteroseksüel olmak çok sıradanmış gibi tanıtıldı ama transsan çok cesursun dediler."

Saçların artık daha kısa ama yüzünü tamamen kapatmasını ve daha da kısa olmasını istiyorsun. Saklanmak istiyorsun. Ortadan kaybolmak istiyorsun ama daha fazla dikkat çektiğini düşünüyorsun.  

9 yaşındaki erkek kardeşin ablalarını özlüyor ve tüm bunlar onun kafasını karıştırıyor. Tartışmaları duyuyor ve bizim ve sizin için endişeleniyor, ablalarının erkek olmadığını ve asla olamayacağını biliyor. Size abla dediğinde onu azarlıyorsunuz. Sizinle konuşmaktan korkuyor.

Seni seviyorum ve her zaman ve sonsuza kadar seni kabul edecek ve destekleyeceğim. Ama çok üzülüyorum. Soyut bir hedef ve ulaşılamaz bir başkalaşım olasılığı uğruna kendini, ilgi alanlarını ve ömür boyu sürecek dostluklarını feda etmeye hazırsın. Bu imkansız bir rüya.  

Çoğu kadın gibi ben de vücudumdan rahatsızlık duyuyordum. Yedinci sınıfta Frank adında bir çocuğun her gün bana sataşmasından ve "memelerimi sıkmak için" durmadan yalvarmasından çok korkuyordum. Geriye dönüp baktığımda keşke bacak arasına çok sert bir tekme atsaydım diyorum ama dürüst olmak gerekirse sırf sussun diye neredeyse izin veriyordum.  

20'li yaşlarımdayken bir kamp gezisinde aynı çadırı paylaştığım evli bir arkadaşım sabahın erken saatlerinde ben uyuyor numarası yaparken uzanıp göğüslerimi ellemişti. O adamla yüzleşemeyecek kadar utanmıştım. Hiç kimseye söylememiştim.

Bir kız, bir kadın ya da bir ergen olmak kolay değildir. Sınırları zorlamanın, büyümenin ve kendimiz hakkında bir şeyler öğrenmenin kolay olmaması çok normal.

Hiçbir şey bilmediğimi düşünüyorsun. Bence marjinal bir grupla özdeşleşmeyi ve bir "topluluğun" parçası olmayı bir şekilde çekici buluyorsun. Hepimizin yaptığı gibi bir aidiyet duygusu hissetmek istiyorsun. Ne de olsa banliyöde yaşayan beyaz, üst orta sınıf bir çocuksun. Heteroseksüel olmak çok sıradanmış gibi tanıtıldı ama transsan çok cesursun dediler. Oysa kurtarılmaya ve korunmaya muhtaç bir kahramansın.  

Hayatında benim kabul etmediğim kararlar alacağını biliyorum. Bazılarından pişmanlık duyacağını da biliyorum. Senin ve kadın bedeninin mükemmel olduğunu bilmeni istiyorum. Sende "yanlış" olan hiçbir şey yok. Olduğunu söyleyen yalancıdır. Ben senin annenim ve ben sana asla yalan söylemem.

Daha mutsuz görünüyorsun. Umutsuzca yuttuğun antidepresanların pek bir etkisi yok gibi görünüyor. Bence bunun nedeni vücudunun onlara gerçekten ihtiyaç duymaması.  

Umarım bir gün izlediğin yolun ne kadar zor olduğunu anlar, idrak eder ve engellerin üstesinden gelirsin. Umarım, acılarını hafifletmek bir yana, onları artıracak sağlıksız tıbbi müdahalelere ömür boyu devam etmek yerine fiziksel bedeninin gerçekliğini kabul edersin. Gelecekte seni neler bekliyor bilmiyorum ama şunu biliyorum ki, ne olursa olsun, ben her zaman senin annen olacağım ve burada olacağım. Ne olursa olsun seni hep seveceğim. Dünyaya sunacak çok şeyin var ve sen bir isimden çok daha fazlasısın.

Kaynak: pitt.substack.com

1 Mart 2024

Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Yorumlarınız Anonim Olarak Yayınlanmaktadır.
Yorumlar (5)
  • Rumuz
    Rumuz

    Bir anne için ne kadar acı bir durum. Evladın büyük bir yanlışa gidiyor ve sen hiçbir şey yapamıyorsun. Bir gün yanlışından döner umuduyla çaresizce bekliyorsun. Gözlerim dolu dolu okudum :(

  • Rumuz
    Rumuz

    LGBT ideolojisi işte böyle çocuğu aileden koparıyor, aile kurumunu itibarsızlaştırıyor. Çocukların da ailelerin de hayatını mahvediyor yazık günah şu kadının yazdıklarına içim parçalandı.

  • Rumuz
    Rumuz

    Daha 14 yaşında ve cinsiyetini değiştirmek istiyor. Kahkül kesip pişman olunacak bir yaşta cinsiyet değiştirmeye kalkıyorlar. Nasıl kandırıyorlar bu çocukları böyle aklım almıyor benim

  • Rumuz
    Rumuz

    Annenin yaşadığı çaresizliği iliklerime kadar hissettim. Bu yazılar daha çok insana ulaşmalı.

  • Rumuz
    Rumuz

    Annenin yaşadığı yalnızlık, çaresizlik ama aynı zamanda çocuğuna olan sevgisi ve kararlılığı beni çok etkiledi. Bu çocukları ailelerinden koparan sisteme yazıklar olsun