Gey Nedir? Gey Diye Kime Denir?

Gey (İngilizce "gay"), hemcinsine romantik veya cinsel ilgi duyan eşcinsel erkekleri tanımlamak için kullanılan bir terimdir [1]. Genellikle erkek eşcinselleri ifade etmek amacıyla kullanılsa da, İngilizce'de bazen hem erkek hem de kadın eşcinselleri kapsayacak şekilde genel bir anlamda da kullanılabilir.

Erkek Eşcinselliğinin Sembolleri

Gey Bayrağı

Gökkuşağı bayrağı, genel olarak LGBT topluluğunu ve homoseksüelliği simgelemek için kullanılsa da, gey erkekler için özgü bir bayrak da vardır. Resmi bir gey bayrağı olmamakla birlikte, yaygın olarak kabul gören ve kullanılan bayrak, beyaz, mavi ve yeşil tonlarından oluşan 7 şeritli bir tasarıma sahiptir [2]. Bazen 5 şeritli versiyonları da kullanılmaktadır. Bu bayrak, 2019 yılında Tumblr kullanıcısı @gayflagblog tarafından gey erkekleri temsil etmek amacıyla tasarlanmıştır [3].

Gey Simgesi

Gey simgesi, erkek cinsiyetini temsil eden Mars işaretinin iç içe iki kez kullanılmasıyla oluşur [4].

Bir Erkeğin Gey Olduğu Nasıl Anlarız? Eşcinsellik Belirtileri Nelerdir?

Eşcinsel bir erkeğin cinsel yönelimini dış görünüşe veya belirli davranışlara dayandırarak her zaman anlamak mümkün değildir. Gey olmak, bir kişinin başka bir erkekten cinsel ya da romantik çekim hissettiğiyle ilgilidir, bu yüzden dışarıdan gözlemlenebilecek kesin "belirtiler" yoktur.

Toplumda bazen gey erkekler için "feminen" giyinme ya da davranış sergileme gibi stereotipler olsa da, bu her gey erkek için geçerli değildir. Bazı eşcinsel erkekler, daha geleneksel olarak feminen görülen tarzları benimseyebilirken, bazıları ise bu tür davranışları göstermeyebilir ve dış görünüş açısından heteroseksüel erkeklerden ayırt edilemeyebilir.

Bir Erkek Gey Olarak Doğabilir mi? Eşcinsellik Doğuştan mı Gelir?

Bir erkek doğuştan gey olarak doğmaz. Eşcinsel çekim üzerinde genetik etkinin çok zayıf ve dolaylı olduğu, hatta bu etkinin yalnızca %10 civarında kaldığı bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Genler, yalnızca vücudun protein üretimini düzenler; tercihleri ya da yaşam tarzını belirlemez. Tıpkı uzun boylu bir insanın otomatik olarak basketbol oyuncusu olmaması gibi, genetik faktörler kimseyi eşcinsel yapmaz. İkiz çalışmaları bu durumu daha da desteklemektedir. Tek yumurta ikizleri aynı genetik koda sahip olmalarına rağmen, eşcinsellik uyum oranı sadece %11’dir. Yani, genetik olarak tamamen aynı olan ikizlerden biri eşcinselse, diğerinin de eşcinsel olma olasılığı oldukça düşüktür. Bu, eşcinselliğin genetik olmaktan çok, çevresel ve bireysel deneyimlerle şekillendiğinin çarpıcı bir kanıtıdır [5].

Bir Erkek Neden Eşcinsel Olur?

Eşcinselliğin tek bir sebebi yoktur. Bununla beraber, homoseksüelliğin nedenleri üzerine yapılan araştırmalarda, kişinin çocukluk dönemindeki deneyimlerinin etkili olabileceği öne sürülmüştür. Özellikle ebeveyn-çocuk ilişkilerindeki sorunların, cinsel kimlik gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir. Örneğin, babalarıyla zayıf ilişkilere sahip erkek çocukların gey olma olasılığının daha yüksek olduğu bazı çalışmalarda gözlemlenmiştir. Aynı şekilde, lezbiyen kadınların anneleriyle olumsuz ilişkiler yaşadıkları öne sürülmüştür. Bunun yanında, çocukluk döneminde yaşanan cinsel istismar gibi travmatik deneyimlerin de cinsel yönelim üzerinde etkisi olabileceği iddia edilmektedir [5].

Bu bağlamda öne çıkan bazı etkenler şunlar olabilir:

• Soğuk ya da ilgisiz bir baba figürü
• Babayla olumsuz ilişki veya sağlıksız özdeşleşme
• Çocukluk döneminde cinsiyetle ilgili kaygılar
• Ergenlik döneminde erken yaşta eşcinsel deneyimler
• Travmatik deneyim ve cinsel istismar

Ancak, aynı olumsuz deneyimleri yaşayan herkesin eşcinsel olacağı anlamına gelmez; bu faktörler kesin sonuçlar doğurmaz, her insan bu deneyimlere farklı tepkiler verebilir.

Eşcinsel Olup Homoseksüellikten Kurtulmak İsteyenlerin Sebepleri

Eşcinsellerin homoseksüellikten kurtulma istekleri arkasındaki başlıca nedenler şu şekildedir [5]:

• Kısa Ömürlü ve Değişken İlişkiler: Birçok eşcinsel, ilişkilerinin kısa sürdüğünü ve duygusal tatmin sağlamadığını fark etmektedir. Eşcinsel erkekler arasındaki ilişkilerin %60’ı bir yıldan az sürdüğü, lezbiyen ilişkilerinin ise üç yıldan az sürdüğü belirtilmiştir [6]. Araştırmalara göre, eşcinseller kararlı ve uzun süreli ilişkilere özlem duymakta, ancak bu tür ilişkileri bulmakta zorlanmaktadırlar [7]. Eşcinsel erkeklerin ilişkileri kıskançlık, güvensizlik, rekabet ve öfke patlamalarıyla bozulabilmektedir.
• Sadakatsizlik: Eşcinsel ilişkilerde tek eşlilik nadiren sadakatle sonuçlanmaktadır. Araştırmalara göre, eşcinsel ilişkilerin büyük bir kısmında sadakatsizlik yaygındır [8]. Heteroseksüel ilişkilere kıyasla eşcinsel ilişkilerde sadakatsizlik daha yaygındır ve bu durum, bazı eşcinsellerin değişim isteğini tetiklemektedir.
• Kompulsif ve Bağımlılık Yapıcı Davranışlar: Cinsel bağımlılık, eşcinsel toplulukta yaygın olarak gözlemlenmektedir. Birçok araştırma, eşcinsellerin cinsel davranışlarını kontrol etmekte zorlandıklarını, sık sık rastgele cinsel ilişkilere girdiklerini ve bu durumun onları tatmin etmediğini göstermektedir. Cinsel bağımlılık, eşcinsellerde heteroseksüellere oranla üç kat daha yaygındır [9]. Rastgele cinsel ilişkiye girme ve partner sayısının fazla olması, birçok eşcinselin hayatını olumsuz etkileyerek duygusal tatminsizlik yaratmakta ve değişim isteğini doğurmaktadır.
• Yaş İlerledikçe Ortaya Çıkan Yalnızlık: Eşcinsel erkekler yaşlandıkça yalnızlık hissi artmaktadır [10]. Eşcinsel topluluklarda gençlik ve fiziksel çekicilik ön planda olduğu için yaşlanan eşcinseller, sosyal çevrelerinden dışlanmış hissedebilirler. Aile kurmama, çocuk sahibi olmama gibi etkenler de yaşlılıkta yalnızlık hissini artırmaktadır. Eşcinseller, ileri yaşlarda yalnızlık korkusuyla bu durumu sorgulamaya başlayabilir.
• Erken Yaşta Ölüm Riski: Eşcinseller arasında HIV/AIDS gibi sağlık sorunları daha yaygındır ve bu durum, erken yaşta ölüm korkusunu doğurur. HIV pozitif olanlar, özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda risk altındadır. Bu risk, bazı eşcinsellerin ölüm korkusuyla homoseksüelliği değiştirmek istemelerine yol açmaktadır.
• Depresyon, İntihar Eğilimi ve Madde Bağımlılığı: Eşcinseller arasında depresyon, intihar eğilimi ve madde bağımlılığı gibi sorunlar sıkça görülmektedir [11]. Bu tür psikolojik ve duygusal problemler, homoseksüelleri cinsel yönelimlerini sorgulamaya ve değişim arayışına itmektedir.
• Sağduyu ve Dini İnançlar: Dini inançlarına uygun yaşama arzusu, bazı eşcinselleri terapi arayışına yönlendirmektedir. Sağduyu ise, kişinin yaptığı bir eylemi aslında istemediği ya da doğru bulmadığı hissini tanımlar. Bu içsel çatışma, eşcinselliği sorgulamalarına ve değişim arzusuna yol açan temel nedenlerden biri olabilir.

Eşcinsellikten Kurtulmak Mümkün müdür?

Eşcinsellikten heteroseksüelliğe geçişin mümkün olduğu konusunda birçok olumlu görüş bulunmaktadır [5]. 

1973'te, Amerikan Psikiyatri Derneği (APA) eşcinselliği Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı'ndan (DSM-II) çıkarmış ve bunu sadece kişinin öznel rahatsızlığı durumunda müdahale gerektiren bir durum olarak yeniden tanımlamıştır. Ancak bu karar, büyük ölçüde eşcinsel aktivistlerin baskıları ve tehditleri sonucu alınmış ve APA üyelerinin yalnızca %34'ü tarafından onaylanmıştır.

Southern Methodist Üniversitesi Psikiyatri Profesörü Tiffany Barnhouse, eşcinsel aktivistlerin sıkça öne sürdüğü, eşcinsellerin yönelimlerini değiştiremeyecekleri yönündeki iddiaların kesinlikle doğru olmadığını belirtmiştir [12]: 

"'Eşcinsel' aktivistlerin sık sık ileri sürdükleri, eşcinsellerin yönelimlerini değiştirmelerinin imkânsız olduğu yönündeki iddiaları kati surette doğru değildir. Böyle bir iddia, vicdanlı, sorumluluk sahibi psikiyatrist ve psikologları ellerindeki veriyi tahrif etmekle suçlar."

Peki Nasıl Olmalı?

• Değişime İstekli ve Azimli Olmak: Değişim süreci, kişinin içsel motivasyonu ve kararlılığına dayanır. Kişinin bu sürece yönelik isteği, başarının en önemli belirleyicilerinden biridir.
• Terapi Almak: Profesyonel terapiler, değişimi arzulayan kişilere cinsel dürtülerle nasıl başa çıkacaklarını öğretir. Terapi sürecinde, bu dürtüler zamanla azalır ve kişiler, yeni davranış ve düşünce biçimleri geliştirmeyi öğrenirler. Ek olarak, bu tutumun altında yatan asıl sorunu anlamak ve daha etkili bir çözüm bulmak için faydalı olabilir.
• Eşcinsel Yaşam Tarzından Tamamen Kopmak ve Çevreyi Değiştirmek: Değişim arayışında olanların, eşcinsel ilişkilerden ve sosyal çevrelerinden tamamen ayrılmaları gerekebilir. Kişinin eski alışkanlıklarından uzaklaşmasını ve yeni bir yaşam tarzı benimsemesini destekler.
• Sağlıklı Arkadaşlıklar ve Aile Bağları kurmak:  Destekleyici ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmak, değişim sürecinde büyük bir rol oynamakta ve değişimi arzulayanlara moral ve destek sağlamaktadır.
• Zaman ve Sabır Gerektirdiğinin Farkında Olmak: Değişim süreci genellikle zaman alır. 18 ay ila 2 yıl arasında sürebilir ve bu süreçte sabırlı olmak önemlidir [5]. Sürecin doğal bir parçası olarak yavaş ilerleyeceğini bilmek önemlidir.

Süreç boyunca geri dönüşler yaşanabilir ve bu durumun normal olduğu kabul edilir. Kişilerin sürece devam etmeleri önemlidir. Değişim seviyesi kişiden kişiye farklılık gösterebilir, ancak bu süreç, değişim arayışında olanlar için denemeye değer bir yol olarak görülmektedir.

Sıkça Sorulan Sorular 

Homoseksüel Ne Demek?

Homoseksüellik, heteroseksüelliğin zıttı olarak, kişinin kendi cinsiyetinden kişilere romantik veya cinsel ilgi duyduğu bir cinsel yönelimdir. Eşcinsellik olarak da bilinen bu yönelim, LGBT topluluğunun temel unsurlarından biri olup, gey, lezbiyen ve biseksüel bireyleri kapsar.

Cinsel Yönelim Nedir?

Cinsel yönelim, kişinin hangi cinsiyete romantik veya cinsel olarak ilgi gösterdiğini belirtmek üzere kullanılan bir terimdir. Heteroseksüellik, yani karşı cinse ilgi duymak tek doğal yönelim olarak kabul edilmektedir. Ancak LGBTQ hareketi, insan cinselliğinin farklı, çeşitli ve sınırsız olduğu iddiasıyla çok sayıda cinsel yönelim türünün ortaya çıkmasında etkili olmuştur.

İlginizi Çekebilecek Diğer İçerikler:

HIV Kaynaklı Ölümlerin Homoseksüel Erkeklerde Heteroseksüel Erkeklere Göre Daha Yüksek Olduğunu Kanıtlayan Çalışma
Eşcinsel İlişki Yaşayan Erkeklerde İntihar Sonucu Ölüm Oranında Artış
Eşcinselliğin Hastalık Kategorisinden Çıkarılması

Kaynaklar

[1] Türk Dil Kurumları Sözlükleri. "Gey" sözcüğü. Erişim Tarihi: 05.09.2024
[2] Volvo. "LGBTQ+ Pride Flags and What They Stand For". Erişim Tarihi: 05.09.2024. https://www.volvogroup.com/en/news-and-media/news/2021/jun/lgbtq-pride-flags-and-what-they-stand-for.html#Gay-Men%E2%80%99s-Pride-Flag
[3] Heckin Unicorn. "What is the Gay men pride flag and what does it mean?". Erişim Tarihi: 06.09.2024. https://heckinunicorn.com/blogs/heckin-unicorn-blog/what-is-the-gay-men-pride-flag-and-what-does-it-mean?srsltid=AfmBOoqJY_H3zCk1AyxElAzMo0lMKYr82jyquDs2vsuDn4taYK4iLlJA¤cy=TRY
[4] De Montfort University Leicester. "LGBTQ+ Symbols & Meanings". Erişim Tarihi: 06.09.2024. https://www.dmu.ac.uk/events/pride/symbols.aspx
[5] N. E. Whitehead and B. K. Whitehead, Genleri̇m yüzünden. Ayık Kitap.
[6] West DJ. 1977. Homosexuality Reexamined. London: Duckworth
[7] Nicolosi J. 1991. Reparative Therapy of Male Homosexuality. Northvale, New Jersey: Jason Aronson, Inc
[8] McWhirter DP, Mattison AM. 1984. The Male Couple. Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice-Hall
[9] Skegg K, Nada-Raja S, Dickson N, Paul C. 2010. Perceived “Out-ofControl” sexual behavior in a cohort of young adults from the Dunedin Multidisciplinary Health and Development Study. Archives of Sexual Behavior 39(4): 968-78
[10] Kuyper L, Fokkema T. 2010. Loneliness Among Older Lesbian, Gay, and Bisexual Adults: The Role of Minority Stress. Archives of Sexual Behavior 39(5): 1171-1180
[11] Whitehead NE. 2010. Homosexuality and comorbidities; Research and therapeutic implications. Journal of Human Sexuality 2: 124-175 103
[12] Barnhouse RT. 1984. What is a Christian view of homosexuality? Circuit Rider: Feb 12