Cinsiyet Değiştirdikten Sonra Pişman Olan Eski Translardan Alıntılar

Son bir buçuk yıldır trans olduğu iddiasından büyük ölçüde vazgeçmiş olan 15 yaşında bir kızın annesi olarak, bir an bile rahat değilim. Hızlı Başlangıçlı Cinsiyet Disforisi (kişinin aniden cinsiyetinden hoşnutsuzluk duymaya başlaması hali) yaşayan çocukların ebeveynlerinden oluşan yerel bir grubun lideriyim ve iki gün önce aramıza BEŞ yeni aile katıldı. Bu kimsenin kutlamayacağı bir rekor. Çünkü bu rekor, beş çocuğun daha tıp camiası tarafından zarar görebileceği ve cinsiyet kliniklerinde, ana akım medyada, TV'de, terapistlerin ofislerinde ve Dünya Transseksüel Sağlığı Profesyonel Birliği'nde (WPATH) adı yasaklananlar arasına katılabileceği anlamına geliyor - translıktan pişman olup esas cinsiyetine dönenler, yani detranslar.
Ben bir gözlemciyim. Sayıları giderek artan detransları izliyorum. Onların öfkelerini, güçlerini, birbirlerine duydukları şefkati, bilgeliklerini, pişmanlıklarını, dirençlerini, uyarılarını, kafa karışıklıklarını ve daha iyi bir gelecek için umutlarını okuyorum. Ve toplumsal cinsiyet ideolojisinin bu isimsiz kahramanlarının ve hayatta kalanlarının düşüncelerinden bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum:
"Aslına bakarsanız, cerrahım şimdiye kadar ameliyat ettiği en genç hasta [15] olduğumu söyledi. Ameliyat bazı komplikasyonlarla birlikte son derece acı vericiydi. Göğsüm ağır yara izleriyle sakatlandı (ameliyattan sonraki haftalarda/aylarda kesi yerlerine düzgün bir şekilde bakamayacak kadar depresyonda ve acı içinde olduğum için yara izleri olması gerekenden daha kötü) ve sinir hasarım ve ağrım ya da bazen garip karıncalanma hislerim var. Ayrıca, görünüşümden NEFRET ediyorum. Artık düz göğüslü olduğum için erkek gibi görünebiliyorum ve aslında erkek gibi görünmeyi o kadar da sevmediğimi fark ettim. Kadınsı olmayı özlüyorum. Ameliyathanede uyandığım andan itibaren bunun bir hata olduğunu biliyordum. Fiziksel ve duygusal olarak ne kadar acı verici olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu ve sonunda doğru bedende olacağıma dair sevinç, coşku gibi bir his bekliyordum ama saf sefalet olmasını hiç tahmin etmemiştim.
Ben bir erkek değildim, eril değildim, cosplay, rol yapma ve alter egolarla ilgilenen sanatsal bir çocuktum. Kendimi bir erkek olarak hayal etmek, erkek benin daha özgüvenli, zeki ve mutlu olduğu bir tür alternatif gerçeklik hayal etmeme neden oldu. Ameliyat olduğumda ve "erkek olduğumda", bu kurgusal mutlu çocuk versiyonumun hayal ettiğim tüm özelliklerini bir şekilde elde edeceğimi düşündüm.
Cinsiyetimden çok emi̇n olduğumu sanıyordum, yapmam gereken doğru şeyi̇n bu olduğuna çok emi̇ndi̇m ve şi̇mdi̇ fark edi̇yorum ki̇ sadece kaybolmuşum ve boyumdan büyük i̇şlere kalkışmışım."
***
"İki yıl kadın görüntüsüne büründükten sonra bir ay önce kendi cinsiyetime dönmeye karar verdim ve hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Lisede kadınsı olduğum için çok kötü zorbalığa uğradım ve beni kabul etmeyen bir babam var, bu yüzden cinsiyet değişirmenin benim için bir çözüm olacağını düşündüm. Her zaman daha kadınsı ilgi alanlarım ve hobilerim vardı (okuma, yazma, şiir, sanat), bu yüzden kendimi trans olduğuma ikna etmek kolaydı. Ancak cinsiyet değiştirdikten sonra bile hâlâ depresyondaydım, intihara meyilliydim ve kendime zarar veriyordum ve benim için çok az şey değişmişti. Ancak son zamanlarda mutlu olmak için bedenimi değiştirmem gerekmediğini, kendimi olduğum gibi kabul etmem gerektiğini fark ettim. Kendimi nasıl seveceğimi ve olduğum kişiyle nasıl iyi olacağımı öğreniyorum ve bu bana mutluluk getiriyor."
***

"Erkek olmak istediğim için cinsiyet değiştirmedim, eril olmak istediğim için cinsiyet değiştirdim. Bu şekilde doğmam gerektiğini düşünüyordum ve 'yanlış bedende doğmuş olmaktan' nefret ediyordum. Neden kimse bana bedenimin doğru olduğunu söylemedi? Nasıl hissedersem hissedeyim, bedenimin hiçbir yere gitmeyeceğini? Keşke biri bana cinsiyet değiştirmenin hiçbir şeyi düzeltmeyeceğini söyleseydi. Kendimi değiştirmem gerekmiyordu, kendimi bulmam gerekiyordu. Ve şimdi bulduğuma göre, kendimi bu cehenneme soktuğum için tam bir aptal gibi hissediyorum."
***
"Sanki sonunda bir maskeyi çıkarıyormuşsunuz da aslında yeni bir maske takıyormuşsunuz gibi kutlanan bir şey bu cinsiyet değişimi. Biyolojik hormonları değiştirmek çok saçma ve kimseyi hiçbir şeyden kurtarmıyor, sadece günün sonunda acıya neden oluyor. Bu acıyı yaşamak zorunda kaldığınız için üzgünüm. Umarım huzur bulabilirsiniz."
***
"Gözlerini açıp bakmak isteyen herkes için bunun önemli bir rol oynadığı çok açıkken, cinsiyet değiştirmenin sosyal bulaş yönüne karşı çıkılması beni çok rahatsız ediyor. Diyelim ki trans olmanın ne kadar 'harika ve muhteşem' olduğuna ve sizi ne kadar 'özel' kıldığına dair bol miktarda gönderiyi görmezden geliyoruz. Hatta cis insanların (cinsiyetleriyle mutlu mesut yaşayan, trans olmayan) doğaları gereği ne kadar kötü oldukları ve trans olmanın ne kadar 'özel ve harika' bir şey olduğunu asla anlayamayacakları hakkındaki tüm yazıları da görmezden gelelim. Tüm bunları bir kenara bıraksak bile, ergenlik dönemimde (belki 12-15 yaş arası) gotik özentisi bir çocukken içinde bulunduğum beyin boşluğunu düşünmeden edemiyorum. Yalvarıp yakarırdım ve şizofreni, depresyon, bipolar ya da her neyse onun beni sinirli ve 'havalı' yapacağını düşünürdüm. Mesele şu ki, içinde bulunduğum topluluk bunu teşvik ediyordu. Evet, daha geniş topluluk bu hastalıklara sahip insanları yargılamadı ancak içinde bulunduğum karşı kültür alt topluluğu 'ciddi akıl hastalığı = ilginç, gizemli ve havalı' anlatısını parlattı."
***
"Eğer bir örgütten ayrılmış gibi hissediyorsanız, muhtemelen bir örgütten ayrıldığınız içindir. Akımlar ve sosyal medya aracılığıyla beyin yıkama, bağış isteme, sloganlar ('trans kadınlar kadındır', 'cinsiyet bir spektrumdur', 'kapitalizm altında etik tüketim yoktur', vb.), damgalama ve linç. Diğer bakış açılarına karşı hoşgörü eksikliği. Farklı bakış açılarına sahip insanlarla arkadaş olmamak, hatta aile bağlarını koparmak için yapılan akran baskısı. Uyuşturucu kullanımının teşvik edilmesi. Örgütler böyle yapar. Bana yapılan da buydu. Bu örgüt için henüz uygun bir isim olmayabilir ama ben bir örgütten ayrıldığımı biliyorum. Kimseyi bir örgütün içinde olmakla suçlamayacağım, ancak kendim ve kendi deneyimlerim adına konuşabilirim ve bunlar benim deneyimlerimdi. Bu deneyimler, açıkça bilinmese bile, kült benzeri davranış kriterlerine uyuyor."
***

"Bu kadar çok paylaşım yaptığım için özür dilerim, gerçekten berbat birkaç gün geçiriyorum. On sekiz yaşında mastektomi (memelerin alındığı transseksüel ameliyatı) olmama izin verildiğine inanamıyorum ve hâlâ intihara meyilliyim. Ameliyattan önce paniklediğimde neden durdurulmadığımı bilmiyorum. Psikoloğumun neden beni sorgulamadığını ya da "göğüslerimi sevmiyorum, bu yüzden ortadan kaybolmaları gerekiyor"dan daha fazla seçenek üzerinde düşünmemi sağlamaya çalışmadığını bilmiyorum. Görünüşlerini beğenmedim. Hissettirdiklerini sevmedim. İğrenç hissettim. Sanırım onları sevmeyi öğrenebilirdim. Keşke beğenmediğim kısımları değiştirmek yerine kendimi sevmek ve vücudumu kabullenmek konusunda yardım alsaydım. Onları kestirdiğimde vücudum daha büyümeyi bile tamamlamamıştı."
***
"Kendimden nefret etmeme neden olan ve beni cinsiyet değiştirmenin tüm sorunlarıma çare olduğuna inandıran şeyin çevrimiçi trans topluluğunu olduğunu fark ettim. Cinsiyet değiştirmenin hiçbir sorunumu çözmediğini fark ettim. Sonunda otizmli eril kadın benliğimi tanımaya başladım ve onu seviyorum."
***
"Cinsiyet değiştirmeyi kendim seçtiğimi kabul ediyorum, ancak buna en başta izin verilmemeliydi! Bir akıl sağlığı sorununu tedavi etmek için sağlıklı vücut parçalarını çıkarmak mı? 18 yaşındaki bir kıza karşı cinsiyet hormonlarının onu düzelteceğini söylemek? Buna izin veren insanları nasıl suçlamayayım?
Cinsiyet değiştirmek için birçok terapiste gittim. Hiçbiri disforim (memnuniyetsizlik, rahatsızlık) için benimle çalışmaya uğraşmadı. Hiçbiri bana disforinin doğal yollarla geçebileceğini ya da biyomedikal dışında seçenekler olduğunu söylemedi. 18 yaşındaydım. Lanet olsun."
Trans ideolojisinin beni güçlü bir gruba dahil olabileceğim fikrine inandırdığını şimdi anlıyorum. Kendimi bir yere ait olarak tanımlayabileceğimi düşünmek beni cezbetti. Pişmanlık oranlarıyla ilgili çok az çalışma var, ancak size binlerce kişi olduğumuzu söyleyebilirim. Sesimiz gizleniyor çünkü queer topluluğu tarafından kendi hareketlerinin uygunsuz bir sonucu olarak görülüyoruz. Bizler onlar daha büyük bir iyilik için sadece ikincil zararlarız. Gözden çıkarılabilecek olanlar. Birçoğu cinsiyete atfedilen ütopik beklentilerden kaçan insanlar. Çoğu benimle aynı yaşta, 25 yaş civarında pişman olup kendi cinsiyetine geri dönmeye karar verdi. Bu bir tesadüf değil. Bu, beyninizin tam olarak geliştiği yaş."
***
"Siz [terapistler] çok karmaşık sorunları olan insanlarla uğraşıyorsunuz ve odaklandığınız tek şey, bu cinsiyet meselesi. Ben translık diye bir şey olmadığına ikna oldum. Hayal görüyordum ve siz [terapistler] yardımcı olmadınız."
Kaynak: pitt.substack.com
14 Mart 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bize Katılın!
Yeni içeriklerden haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olun.
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?
Yorumlar (3)
Bu çocuklar kandırılıyor, sistem onları kullanıyor
Çok üzücü gerçekten bu ameliyatların geri dönüşü de yok :(
Kız çocukları ne yazıkki kendilerini güvende hissetmiyorlar. Kadın olmak zayıflıkla eşdeğer görülüyor. Bu çocuklar ordan burdan duydukları ideolojik zırvalarla ben acaba erkek miyim diye şüphe ediyorlar veya erkek olmayı daha konforlu buluyorlar