Nathaniel, cinsiyet değiştirme ameliyatı olmasının üzerinden daha bir yıl bile geçmeden "Tüm bunlar kötü bir fikirdi. 19 yaşındayım ve hayatımı mahvetmişim gibi hissediyorum." diyor. Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmiş ve bundan pişmanlık duyan birinden, özellikle de Nathaniel gibi gençlerden gelen her mektup içimi parçalıyor. Alelacele yönlendirildiği ameliyat yüzünden mahvolan genç hayatlar konusunda farkındalık yaratmak ve bu yoldaki diğer kişileri ameliyata rıza göstermeden önce yavaşlamaları ve sonuçlarını düşünmeleri konusunda ikna etmek umuduyla Nathaniel'ın hikayesinin bir kısmını kendisinin izniyle anlatıyorum.
Nathaniel, hassas olduğu ve kız oyunları oynamayı tercih ettiği için ilkokulda erkekler tarafından zorbalığa uğradığını söylüyor. Biraz daha büyüdüğünde internet pornografisini keşfetmiş, transseksüellik (kişinin biyolojik cinsiyetine dışsal müdahaleler uygulayarak bir diğer biyolojik cinsiyete benzemesi hali) hakkında bir şeyler duymuş ve kendi deyimiyle kendini trans olduğuna “ikna etmiş". Nihayet sekizinci sınıfın yaz tatilinde, bunu annesine söyleyecek cesareti bulmuş ve annesi bir cinsiyet kliniğinden randevu almış. Nathaniel 15. yaş gününden bir hafta sonra doktora gitmeye başlamış ve anlattıklarına bakılırsa kliniğe gitmek, ergenliğini takip eden yıllarda hayatını iyileştirmemiş.
"O andan itibaren," diyor, "yavaş yavaş her şeyden o kadar koptum ki bütün gün evde oturup sadece video oyunları oynuyor, internette geziniyordum. Okumayı, resim yapmayı, bisiklete binmeyi bıraktım. Kendimi kötü kararlarımı destekleyen ve onaylayan bir şakşakçı grubuyla çevreledim, onlar da ne yazık ki bu çukurda sıkışıp kalmıştı." 18. doğum gününden bir ay sonra Nathaniel, "alt ameliyat" olarak adlandırılan bir transseksüel ameliyatı geçirmiş. Nathaniel gibi bir erkek için bu, erkek cinsel organının sahte bir vajinaya dönüştürülmesi anlamına geliyor. Birkaç ay sonra ikinci bir ameliyat gerektiren bazı komplikasyonlar yaşamış ve görünüşünü daha da kadınsılaştırmak için yüz ameliyatı olmuş.
Dokuz ay sonra Nathaniel şöyle diyor:
"Ameliyatlardan sonra tamamen iyileştiğimde pişmanlıkla yüzleştim. Alt ameliyatın sonucu en iyi ihtimalle Frankenstein işi bir şeye benziyordu. Bu da kendim hakkında eleştirel düşünmemi sağladı. Kendimi estetik ameliyatla bir kadın suretine dönüştürmüştüm ama yine de kadın olmadığımı biliyordum. Derin bir depresyona girdim (ve bir dereceye kadar hâlâ depresyonda hissediyorum)."
Ne yazık ki Nathaniel, bir erkeğin asla bir kadın olamayacağı gerçeğini genç yaşta zor yoldan öğrendi. Nathaniel, bu korkunç hatanın yapılmasını önleyebilecek sağlam ve etkili bir danışmanlık hizmetinden hiç faydalanamamış zeki bir genç adam... Maalesef hayatının geri kalanında bu hatayla yaşayacak. Nathaniel'in hikayesi diğerlerinden farksız değil. Detaylar farklılık gösterebilir, ancak pişmanlık yaşayan herkesten dinlediğim kadarıyla, gençlerin kendileri olmak istememelerine ve başka biri olmaya çalışmalarına yol açan baskıların ve sosyal manipülasyonun var olduğunu çok iyi biliyorum. Nathaniel, “erkek değilsin” söylemleriyle zorbalığa uğramış ve internet pornografisine maruz kalmıştı. Sıkıntısı için yardım istediğinde ise transseksüel ideoloji, cinsiyet kliniği ve cerrahlar onun yanlış düşüncesini teşvik etti ve onu gül görünümlü dikenli bir yola sürükledi.
Tıbbi cinsiyet deneyine maruz kalan bir başka genç de Sydney Wright. Sydney de 18 yaşında "cinsiyet değiştirerek" kadından erkeğe geçiş yapmış bir genç. Şimdi 21 yaşında. Kısa süre önce hikayesini benimle paylaştı ve kendisine erkeklik hormonu olan testosteron reçete edilmeden önce herhangi bir danışmanlık veya terapi almadığını ve kısa bir süre için bile olsa bu hormonu almanın kadın bedeni üzerinde korkunç etkileri olduğunu ifade etti. Sydney'in hikayesini buradan okuyabilirsiniz.
Cinsiyet kliniklerinden yardım isteyenlerin sayısı arttıkça, cinsiyet değiştirdiğine pişman olanlardan oluşan dalganın da giderek büyüdüğünü görüyoruz. Pişmanlık yaşayan o kadar çok kişi benimle iletişime geçiyor ki, 30 tanesinin hikayesini "Trans Hayattan Kurtulanlar" adlı bir kitapta topladım.
Pediatrik yoğun bakım doktoru Dr. Monique Robles, Ethics and Medics'te yayınlanan "Observations in a Gender Diversity Clinic" (Cinsiyet Çeşitliliği Klinik Gözlemleri) başlıklı makalede, çocukların ve ergenlerin hiçbir psikolojik danışmanlık almadan cinsiyet kliniklerinde ergenlik engelleyicilere, karşı cinsiyet hormonlarına ve cinsiyet değiştirme ameliyatına giden yola sokulduğunu gözlemlediğini ifade ediyor. Dr. Robles, Sydney tıp literatürü incelendiğinde bu tedavi rejimini destekleyecek hiçbir güçlü bilimsel kanıtın mevcut olmadığını ve buna rağmen bu uygulamanın cinsiyet klinikleri arasında yaygınlaştığını söylüyor.
Vurdumduymaz cinsiyet tıbbı uygulayıcılarının elleri kanlıdır. Hem Sydney'in hem de Nathaniel'in genç bedenleri bunun sonuçlarına katlanıyor. Bu gençlerin zarar görmesi toplumun suçu değil. Suç, cinsiyet kliniklerinde, onları fonlayan karanlık ideolojide ve bu kliniklerde çalışan sağlık personelinde. Seçtikleri mesleğin bilimsel ve etik yönlerini görmezden geliyorlar. Yaptıkları işin kötü sonuçlarından, pişmanlıklardan, cinsiyet değiştirmelerden, intiharlardan ve gereksiz ameliyatlarla parçalanan ailelerden doğrudan sorumlular. Perişan haldeki insanları, özellikle de gençleri kesip biçen ve onları Nathaniel'in dediği gibi "Frankenstein işi" bir halde bırakan doktorlara ve cerrahlara tepki göstermeliyiz.
Teksas'ta eski karısının 9 yaşındaki oğlunu transseksüel batağına sürüklemesine engel olmak için yasal işlem başlatan Jeff Younger'ın velayet davasında gördüğümüz gibi, ulusal kamuoyu tepkisi güçlü bir kuvvettir.
Çocukları dönüştürmeye yönelik yıkıcı uygulamalara karşı mücadele eden herkesi desteklememiz gerek. Nathaniel'in hayatını geri kazanabilmesi için uygun tıbbi bakıma ve gerekli görüldüğü takdirde yasal yollara başvurabilmesi için maddi kaynağa ihtiyacı olacak. Hem Nathaniel hem de Sydney için iyi haber şu ki, Tanrı'ya olan inançları yeniden canlanıyor. Hayatım boyunca yaşadığım transseksüel deneyimlerimden çok iyi anladığım üzere, Tanrı'ya dayanırsak, yeniden iyi olabiliriz.
Kaynak: dailysignal.com
Cinsiyet değişimi sürecinde başvurulan karşı cinsiyet hormonu uygulaması, erkeklere kadınsı özellikler kazandırmak için kadınlık hormonu olan östrojenin verilmesi, kadınlara ise erkeksi özellikler kazandırmak için erkeklik hormonu olan testosteronun verilmesini ifade eder. Bu uygulamaya Hormon Replasman Tedavisi de denmektedir. Bu hormonların vücutta ne gibi değişikliklere neden olduğu ve ne gibi yan etkilere sahip olduğu hakkında daha fazla bilgi için "Transseksüellere Uygulanan Hormon Replasman Tedavisi Nedir?" adlı içeriğimize göz gezdirebilirsiniz.
Kadından erkeğe cinsiyet değiştirme ameliyatları, sağlıklı göğüslerin alındığı mastektomi ameliyatı, hormonla büyütülen klitoris dokusuyla penise benzer bir görünümün elde edildiği metoidioplasti ve ön koldan alınan deri parçasıyla yapay penis yapımının gerçekleştirildiği falloplasti gibi ameliyatları içerir. Erkekten kadına cinsiyet değiştirme ameliyatları ise meme dokusunu büyütmek için uygulanan meme implantı, Adem elmasının küçültülmesine yarayan trakeal traş, penisin alınmasını sağlayan penektomi, yapay vajina yapımını sağlayan vajinoplasti ve daha kadınsı yüz hatları elde etmek için uygulanan yüz feminizasyonu gibi ameliyatları içerir. Bu transseksüel ameliyatlarının her biri ciddi komplikasyonları beraberinde getirebilen ameliyatlardır. Biyolojik özelliklerin değiştirilemez olduğu gerçeğinden hareketle, uygulanan tüm prosedürlerin yalnızca fiziksel görünümü değiştirmeye yönelik olduğu unutulmamalıdır.
Ameliyatsız cinsiyet değişimi, kişinin sosyal hayatında karşı cinsin kıyafetlerini giyerek ve karşı cinse ait bir isim kullanarak karşı cinsmiş gibi yaşamasını ifade eder. Ne var ki karşı cinsiyetin kıyafetlerini veya ismini kullanmak, cinsiyetin değiştiği anlamına gelmez.
Yorumlar