Transseksüellikten Vazgeçip Esas Cinsiyetine Dönen Carol'un Kaleminden: 'Aldığım en iyi karar'

Son iki yılda transseksüellikten vazgeçip esas cinsiyete dönüş (detransition) hikayemi birçok kez anlattım. Farklı platformlarda, farklı insanlara anlattığım hikayemin her versiyonunda yaşadığım acı açıkça görülüyordu. Ancak bu yazıda biraz farklı bir şey yapmak istiyorum. 19 yaşımdaki halimin kendisinden utanmasına neden olarak, bu korkunç deneyimin olumlu yanlarından bahsedeceğim. Transseksüellikten vazgeçmek zordu, acı vericiydi ama aynı zamanda hayatımda verdiğim en iyi karardı.
Kendimi yeni bir kadın gibi hissettiğimi söylersem abartmış olmam sanırım. Ya da belki de acı katmanlarının altında hep bu kadındım ve ben bu süreçte bu kadını keşfettim. Yıllar önce kendine ilk kez testosteron (erkeklik hormonu) enjekte eden kadını tanımakta güçlük çekiyorum ve bu çok iyi bir şey. Bu, büyüdüğüm, iyileştiğim ve artık daha iyi olduğum anlamına geliyor. Şu anda olduğum kişi olabileceğime asla inanmazdım. Taşıdığım birkaç yara iziyle burada olduğum için inanılmaz derecede mutluyum. Benim için her şey çok daha kötü olabilirdi ama olmadı.
Bu konuda daha önce hiç kamuoyu önünde konuşmamıştım ama şimdi konuşacağım. Translıktan vazgeçip esas cinsiyetime dönmeyi ve hayatımı olduğum gibi, bir kadın olarak yaşamaya devam etmeyi düşündüğümde inanılmaz derecede korkuyordum. Çok utanıyordum. Sadece kendimi ciddi bir şekilde değiştirmekle kalmamış, etrafımdaki insanları da değiştirmiştim. Ailem üzerinde asla geri döndürülemeyecek bir etki yaratmıştım. Tüm bunlardan sonra translıktan nasıl vazgeçeceğimi bilmiyordum. Karıma ve oğluma bu şekilde yaşamayı bırakmak istediğimi nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum. Kendimi başarısız ve ezik bir insan gibi hissediyordum.

Bir akşam mutfağımda tek başıma durmuş tüm bunları düşünüyordum ve aniden birkaç yıl önce ölen büyükannemin varlığını hissettim. Sanki onun sevgisini hissediyor ve sesini duyuyordum: "Carol, tatlım, artık kendine zarar vermeyi bırakmalısın." Orada hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Ne olacaksa olmasına izin vermeliydim. Artık acımı gizlemek için hayatımı kontrol edip çarpıtamazdım. Kendimi yok etme kararlarımın ve bunun sonuçlarının sorumluluğunu üstlenmek zorundaydım. Translığı bırakmak zorundaydım, zamanı gelmişti.
Böylece hayatımın en zor yıllarından biri başladı. Çocukluğumdan beri gömdüğüm her şeyle yüzleşmek zorunda kaldım. Bedenimden ayrışmama (travma sonrası oluşan bir durumdur, insanın kendini dışarıdan izlemesi olarak özetlenebilir) ve kendimden nefret etmeme büyük ölçüde katkıda bulunduğuna inandığım çocukluk istismarımı ele almak için terapiye gittim. Cinsiyet disforisi (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) ile ilgili duygularımın nereden kaynaklandığına dair olası kök nedenleri derinlemesine ve dürüstçe düşündüm. Daha önce hiç bilmediğim şeyler keşfettim. Kendimi kadın merkezli alanlara attım. Tüm erkekliği dışarıda bıraktım. İlk yıl boyunca sadece kadın şarkıcılar dinledim, diğer detrans (translıktan vazgeçmiş) kadınlarla bir tür bilinç yükseltme sürecine girdim. Bu toplulukta kadın olarak yaşadığımız deneyimler hakkında konuştuk.

Zor bir işti, ama harika bir işti. Ve bu deneyimler sayesinde gerçek şifayı elde ettim. Kapılar açılır gibi oldu; güneş içeri girdi. Hayatımın büyük bölümünde saklandığım o karanlık küçük oda taze bahar güneşiyle doldu. İlk başta gözlerimi acıttı ve bedenimi yaktı, çünkü hiç böyle bir ışık görmemiştim. Ama kısa sürede gözlerim alıştı, cildim sertleşti ve odamdan çıkabildim. Güneşin altında yürüyebildim. Sevgiyi hissedebildim, sevgi verebildim, daha iyi bir ebeveyn, daha iyi bir arkadaş olabildim ve diğer kadınlarla arkadaşlıklar kurabildim. Hayatımda ilk kez kadın bedenimi kabul edebildim.
En yakın arkadaşımın iyileşmemdeki yeri, diğerlerinin hepsinden çok daha üstündür. Onun bağışlayıcılığı ve sevgisi görebileceğim en güzel şey oldu. Saatlerce ağladığım gecelerde bana sarıldı. Konuşmaya ihtiyacım olduğunda beni dinledi. Bedenimin çirkin ve sevimsiz olmadığını, hala her zamanki kadar güzel olduğunu söyledi. Deneyimlerimiz hakkında kara mizah yaptık, birlikte güldük ve birlikte ağladık.
Buraya kadar geldiğime inanamıyorum, böyle bir iyileşme yaşamış olmama inanamıyorum. Translıktan vazgeçtiğim için çok mutluyum. Bu noktaya ulaşmak için gerçekten zor ve korkunç bir iç gözlem çalışması yaptığım için inanılmaz derecede mutluyum. İnanılmaz bir yolculuktan, destansı bir masaldan çıkmış gibi hissediyorum. Kendimi bütün bir insan gibi hissediyorum. Trans bir erkek olarak yaşamaya devam etseydim bu noktaya asla ulaşamayacağımı biliyorum. Benim için transseksüellik bir maskeydi. Bir süreliğine bana yardımcı olsa da, yine de bir maskeydi ve içimdeki acının arkasına saklanarak varlığını sürdürüyordu. O maskeyi çıkarıp atmak ve gün ışığında yürümek bana çok iyi geldi. Bunu size de tavsiye ederim.
Kaynak: detransvoices.org
6 Kasım 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?