Transseksüelliği Bırakan Kişiler Esas Cinsiyetlerine Geri Dönebilir mi?

Cinsiyet değiştirdikten sonra pişman olup esas cinsiyetlerine dönmek isteyen detranslar çeşitli zorluklarla karşılaşsalar da kendi cinsiyetlerinde yaşamaya dönebilirler.
Transseksüelliği Bırakan Kişiler Esas Cinsiyetlerine Geri Dönebilir mi?


Geçtiğimiz birkaç ay boyunca, transseksüellikten pişman olup esas cinsiyetine dönenler (detranslar) ve hayatlarının neye benzeyeceği konusunda öne sürülen birkaç anlatı beni çok endişelendirdi.

İlki, cinsiyet değiştirmekten vazgeçen herkesin artık yaşamaya değmeyecek bir hayata mahkum olduğu iddiası. Buna göre esas cinsiyete dönüş (detransition), vücudunuzun asla eskisi gibi olmayacağı; artık kronik ağrılarınız veya devam eden tıbbi sorunlarınız olabileceği; flört seçeneklerinizi kalıcı olarak azaltmış olabileceğiniz; asla sağlıklı bir cinsel hayatınız olamayabileceği; çocuk sahibi olma yeteneğinizi kaybetmiş olabileceğiniz; hayatınızın geri kalanında karşı cinsle karıştırılabileceğiniz anlamlarına gelir. Ve bunları fark eden kişiler asla iyileşemeyecekleri kadar bunalır ve muhtemelen intihar eder.

Bunlar mümkün mü? Evet, mümkün.

Gerçekleşmeleri dehşet verici mi? Evet.

Herkes için bir trajedi mi? Evet.

Ancak detranslara ilk kurşunu biz sıkmayalım. Karşı çıktığımız anlatılardan hiçbir şey öğrenmedik mi?

Kenara çekilelim.

Veriler cinsiyet değiştirmenin bir kişinin intihar etmesini engelleyeceği iddiasını desteklemiyor. 

Vücudunuzu değiştirmenin intiharı önlemenin bir yolu olduğuna dair yanlış bir inanış var. Hepimiz bunun asılsız bir düşünce olduğunu biliyoruz. Veriler, cinsiyet değiştirmenin bir kişinin kendini öldürmesini engelleyeceği iddiasını desteklemiyor. En iyi ihtimalle, tıbbi cinsiyet değişimine başlayanların ilk hevesle ruh sağlıklarının iyileştiğini bildirdikleri söylenebilir. (Ben de cinsiyet değiştirmekten pişman olduğumu fark etmemin öncesinde cinsiyet değiştirmenin hayatımı daha iyi hale getirdiğini söylerdim. Öznel algı hiçbir şey ifade etmez).

Birçok kişi “ya cinsiyet değişimi ya da ölüm” inancının ne kadar zarar verici olduğundan bahsetmiştir. Kabul ve teşvik yaklaşımı diğer seçeneklerin önünü kapatıyor, çözüm bulma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Transsın. Nokta. Hayat kurtardığını iddia eden anlatı, cinsiyet değiştirmediğin sürece çektiğin sıkıntıdan dolayı kendini öldürme ihtimalinin yüksek olduğu inancını yerleştiriyor. Savunmasız ve çaresizce umut arayan herhangi bir kişi, sadece bedenini değiştirerek hayatta mutluluğa ve başarıya ulaşabileceği fikrine elbette kapılacaktır (iki şekilde vurgulu okunabilir, ikisi de birbirinden tuhaftır: ancak ve ancak beden değişimiyle sonuç elde etmek imkansızdır, ruh sağlığı problemlerini hiçe sayarak yalnızca bedeni değiştirip sonuç elde etmek de imkansızdır).

Ama yine de veriler bunu göstermiyor. Bu kişiler hâlâ oldukça sıkıntılı ve birçoğunun acil yardıma ihtiyacı var. Ebeveynlere "ya canlı bir oğulları ya da ölü bir kızları" olacağını ya da bunun tam tersini söylemek sadece büyük ölçüde manipülatif değil; aynı zamanda tehlikelidir.

Ebeveynlere "ya canlı bir oğulları ya da ölü bir kızları" olacağını söylemek manipülatif ve tehlikelidir.

Bu tehlikelidir çünkü intihar sosyal olarak bulaşıcıdır. İntiharı duymak başkalarının da intiharı düşünmesine neden olur, özellikle de kişi intiharın algılanan "nedeni" ile aşırı özdeşleşiyorsa. İntiharı önleme kuruluşlarının intiharın nasıl haberleştirileceğine ilişkin kılavuzları, intiharın aktivistler tarafından silah olarak kullanılmasına karşı uyarıda bulunmaktadır. Bu önerilerden birkaçı şöyledir:

  • Her zaman intiharın önlenebilir olduğundan bahsedin.
  • Bir intiharın "tetikleyicisi" hakkında spekülasyon yapmayın; bu, bir kişinin kendi hayatına son vermesinin nedenlerini aşırı basitleştirir.
  • Bulaştan etkilenmeye karşı özellikle hassas olan gençlerin yanında ekstra dikkatli olun.

Trans gençlere her şeyin nasıl daha iyi olabileceği hususunda rehberlik eden insanlar yok. Onlara, kişisel olarak kendilerini iyileştireceğini düşündükleri ilaçlara veya ameliyatlara erişim hakları olduğunu ve bunlara erişemezlerse hayatlarının risk altında olduğunu söyleyen insanlar var. Bu, hayatta kalan bir nesil yaratmıyor; kurban bir nesil yaratıyor.

Hiç kimse ruhsal sıkıntılarına çözüm olarak ölümle tehdit edilmemelidir. Buna cinsiyet değiştirmekten pişman olanlar da dahildir.

Transseksüellikten pişman olanlar, LGBTQ+ topluluğu tarafından gelecek tepki ve nefretten duydukları endişe nedeniyle sesini duyurmaktan çekiniyor

Tıbbi cinsiyet değişiminin neler sunabileceği ve sunamayacağı konusunda kendilerine yalan söylendiğini fark eden insanlardan oluşacak bir dalganın başlangıcındayız. Bu, özellikle sonuçları somut ve ömür boyu sürecek olduğunda, kabullenilmesi gereken korkunç bir ihanettir. Ayrıca vücutları değiştirilen, bir süre karşı cins olarak yaşayan ve daha sonra kamuya açık bir şekilde esas cinsiyetlerinde yaşamaya devam eden çok fazla örnek yok (aslında böyle çok kişi var, ancak birçoğu esas cinsiyetlerine döndüklerinde LGBTQ+ topluluğu tarafından görecekleri tepki ve nefretten duydukları endişe nedeniyle sesini duyurmaktan çekiniyor). Referans çerçevemiz olmadığında hayatlarımızın neye benzeyeceğini hayal etmek zordur ve gelecek hakkında kötümser olmak çok kolaydır.

Esas cinsiyete dönüş sürecinden çıkarılan ders, gerçeklikle uzlaşmaktır: bedenlerimizin şu anda nasıl göründüğünü kabullenmek; hayatlarımızdan beklentilerimizi nasıl ayarlayacağımızı öğrenmek ve bedenlerimizdeki hiçbir değişikliğin biyolojinin kalıcı olduğu gerçeğini değiştiremeyeceğini kabul etmek.

Bu bir keder sürecidir ancak acı aşılamaz değildir. Günün sonunda ne aşırı kötümserlik ne de aşırı iyimserlik işe yarar. Sonuçlarımızı tahmin etmeye çalışmayın ve işleri kolaylaştırmak için gerçekçi olarak neler yapabileceğimiz hakkında konuşmaya başlayın. Bu, diğer insan deneyimlerinden farklı değildir: sizi anlayan insanlarla bağlantı kurun; eksik olduğunuz becerileri geliştirin (eleştirel düşünme, zaman yönetimi, çatışma çözümü, vb.): ve en zor kısmı atlattıktan sonra, uzun vadede size anlam kazandıracak olan, hâlâ kullanabileceğiniz şeylere odaklanın.

Başımıza gelenler asla düzelmeyecek ama biz düzeleceğiz.

Kaynak: somenuanceplease.substack.com

7 Kasım 2023

Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Bize Katılın!

Yeni içeriklerden haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olun.