Hızlı Cinsiyet Değiştirme Kararları ve Yitirilen Aileler

Sevgili Doktor,
Ben, aniden transseksüel olduğunu söyleyen ve hızlı bir şekilde tıbbi cinsiyet değişikliğine itilen; yani karşı cinsiyet hormonları reçete edilen ve derinlemesine herhangi bir araştırma yapılmadan cinsiyet disforisini (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) sözde “tedavi etmek” için ameliyat edilen bir çocuğun annesiyim. Toplumsal cinsiyet ideolojisini araştırırken isminize rastladım ve biyoetik alanındaki geçmişinizin benim hikayeme ve burada paylaştığım bilgilere çok uygun olduğunu gördüm.
Sizden yardım istemiyorum; ne yazık ki benim gibi ebeveynler için yardımın yok denecek kadar az olduğunu fark ettim. Ben, cinsiyet değiştirmeyi kabul ve teşvik etme yaklaşımını benimsemiş bir sağlık kuruluşuna yapılan tek bir ziyarete neticesinde tıbbi cinsiyet değişikliği geçirmiş binlerce çocuktan sadece birinin ebeveyniyim. Hastaların kendi kendilerine koydukları "cinsiyet disforisi" teşhisini sorgusuz sualsiz kabul edip ardından derhal cinsiyet değiştirme sürecini başlatan son psikiyatri modasını şiddetle eleştiren birçok uzmanla konuştum. Ebeveynler, sosyal medya platformları ve organizasyonlar aracılığıyla ABD'nin dört bir yanında ve uluslararası düzeyde bağlantı kurdular; hepimiz farklı siyasi ve dini görüşlerden geliyoruz. Bugün, ailemizin ve sayısız kişinin deneyimlediği gibi, cinsiyet tıbbının gerçeklerini paylaşıyorum.
Lisa Littman'ın 2018 yılında yaptığı çalışma, transseksüel gençlerin sayısının hızla artmasında sosyal bulaşmanın rol oynayabileceği ihtimalini ilk kez ortaya çıkardığından beri, bu konu medya tarafından sürekli olarak övüldü ve yüceltildi [1]. Bugün, online bağış toplama platformu GoFundMe'de yaklaşık 40 bin genç kadının 'üst ameliyatı' (tıbbi olarak gerekli olmadığı halde göğüslerin alındığı transseksüel ameliyatı) yaptırmak istediği düşünüldüğünde, Littman'ın doğru bir keşif yaptığı anlaşılıyor. Bu durum kesinlikle normal değil.

Bugünkü endüstri, steroidlerin piyasaya ilk çıktığı ve doktorlar ile hastaların karşı cinsin görünümünü almak için insan vücudunu değiştirmekle uğraşmaya başladığı dönemden ışık yılları kadar uzakta. Paul McHugh'un 1970'lerde Johns Hopkins'teki cinsiyet kliniğini, cinsiyet değiştirmenin hasta popülasyonuna fayda sağlamadığı gerekçesiyle kapattığı gerçeği artık tarihe karıştı.
2021'e geldiğimizde ise, eskiden arka sokaklarda olan bu sektör daha önce hiç olmadığı kadar popüler oldu. Kabul ve teşvik modeli artık norm haline geldi. Çoğu tıbbi kurum, hastaları cinsiyet tıbbına itmek için kılavuzlar oluştururken; kanun koyucular, cinsiyet disforisi yaşayan hastalara herhangi bir danışmanlık verilmesini engellemek için yasalar çıkarılıyor. Bizim gibi ailelere yönelik neredeyse hiç yardımın olmaması, teşvikçi modelin sağlam bir sağlık hizmeti olduğunu kanıtlamaz. Bağlantı kurduğum tüm ebeveynler bunun böyle olmadığını biliyor. Çocuklarımız zarar görüyor ve biz onları gereksiz zihinsel ve fiziksel zararlardan kurtarmak için umutsuzca örgütlenmeye çalışıyoruz.
Bu bulaşıcılığı ilk elden deneyimliyorum. Üniversite çağındaki kızıma testosteron reçete edildi. Bundan sadece birkaç ay sonra ise kızımın göğüsleri alındı. Ailemizi halen devam etmekte olan bu trajediye hazırlayabilecek hiçbir şey yoktu. Kızımızın bu yeni halini tanımaya çalışmak, yukarının aşağı, siyahın beyaz ya da Mickey Mouse'un gerçek olduğunu kabul etmek gibi bir şeydi. Kızımız cinsiyetiyle her zaman uyum içerisindeydi. Hayatı boyunca yakın arkadaş grupları çoğunlukla kızlardan oluşuyordu. DSM-5'te (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El kitabı) belirtilen cinsiyet disforisi kriterlerinin hiçbirini karşılamıyordu ve basmakalıp erkeksi faaliyetlere hiç ilgi duymuyordu. Kızımız son derece yetenekli ve son derece yaratıcı… Lise boyunca ileri düzey ve sayısız aktiviteye katıldı.
Şimdi ise cinsiyet ideolojisi örgütüne katılması için telkin ediliyor. Bir kardeşiyle olan zayıf teması dışında tüm aile üyeleriyle bağlarını koparmış durumda. Tıbbi bakım dediğiniz şey bu mu? Kendisi gibi düşünen akranları tarafından cesaretlendirildi, üniversitesi tarafından barındırıldı ve transseksüel tıbbın dönüşü olmayan deliğine doğru hızla yönlendirildi; ya ömür boyu bir hasta olarak hayatına devam edecek ya da bir gün uyanıp geri dönüşü olmayan zararlar görmüş bedeniyle yeniden barışmaya karar verecek. Ve eğer bu ikinci yolu seçerse, hiçbir tıbbi yardım göremeyecek. Cinsiyet değiştirme yardımı tek yönlü, vazgeçmek isteyene yardım yok!
Bu kabusu yaşayan binlerce ebeveyn var ve ben birçoğu ile tanıştım. Hikayelerimiz ürkütücü bir şekilde birbirine benziyor ancak yine de ana akım medyada “yobaz”, “transfobik”, “terf” (transları dışlayan feministler) ve birçoğunu söylemeye dilim varmayacak kadar çirkin diğer isimlerle adlandırılıyoruz. Hakkımızda yalan üstüne yalanlar söylenen haberler okuyoruz. Çocuklarımızı evlatlıktan reddettiğimiz yazılıyor ama tam aksine onların bizden uzaklaşmasını asla istemiyoruz. Transseksüel gençler yaratmaya kararlı eğitimciler ve tıp camiası tarafından bize yalanlar söyleniyor. Sadece yetişkinlerin ameliyat olduğu ya da çocuklarımızın sıkı bir psikolojik danışmanlık sürecinden geçtiği yalanlarını okuyoruz. Bunların hiçbiri doğru değil. Hatta bazı ebeveynler bu sözde “tedaviyi” sorguladıkları için mahkemede çocukları üzerindeki velayet hakkını kaybediyor.

Bu anlatının siyasi ve farmasötik (ilaç endüstrisi) ile kurulan bağları barizdir. Çocuklarımız sosyal bir deneyin numuneleri olarak kullanılıyor. Oynanan intihar kartı, oynandığı kadar çürütülmüş olmasına rağmen tekrar tekrar oynanmaya devam ediyor. Şimdiye kadar tamamlanmış uzun vadeli tek çalışmanın, intihar riskinin cinsiyet değişiminden SONRA 19 kat daha fazla olduğunu gösterdiğini biliyoruz [2]. Üstelik, bu çalışmada genç ve çoğunlukla kadın olan günümüz trans hasta gruplarından çok farklı bir hasta grubu ile çalışıldığı için bunun muhtemelen düşük bir tahmin olduğuna inanıyorum. Zararların tahmin edilenden çok daha büyük olabileceğini söylemek abartılı olmaz.
Ebeveynler olarak Kongre'de lobi faaliyetlerinde bulunduk, çeşitli eyaletlerde doktorları sorumlu tutacak ve bu iğrenç sosyal bulaşmayı durduracak yasa tasarıları için bastırdık. Okullarda, kiliselerde ve benzeri yerlerde cinsiyet ideolojisine yönelik radikal telkinlerin karşısında durarak savunuculuk yaptık. Tıbbi cinsiyet değişikliği yapmış ya da yapmamış, pişman olup translıktan vazgeçenlerin hikayeleri ortaya çıktıkça ve giderek daha fazla ülke uygulamalarını sorgulamaya ve transseksüel tıp üzerindeki örtüyü kaldırmaya başladıkça, bu tıbbi skandalın nabzını tutmaya devam edeceğiz. Burada, diğer tüm ülkelerden daha fazla cinsiyet kliniği bulunan Kuzey Amerika'da, dünyanın cinsiyet tıbbı başkentinde yaşıyoruz. Bu makale “sağlık hizmeti” kisvesi altında tanık olduğum totaliter rejimi doğru bir şekilde anlatıyor.
Yetiştirdiğiniz çocuğun aniden karşı cinsiyette olduğunu iddia etmesi durumunda bunun kişisel hayatınızı nasıl alt üst edeceğini bir düşünün! Çocuğunuzun intihar riskini bildiğinizi ve sizi hayatından çıkardığını hayal edin! Vücut parçalarını kesip atmanın giderek doğal karşılanmaya başladığı bu ülkede kızım ve diğer gençler için korku duyuyorum. Artık "iki cinsiyete de uymayan" insanlar için dahi ameliyatlar ve hormonlar var. Bunların hiçbiri mantıklı değil. Yaklaşan tehlikelerin henüz farkında olmayan aileler için endişeleniyorum. İlk elden söyleyebilirim ki bu sosyal bulaşma ayrım gözetmiyor ve görünüşe göre hükümetimiz giderek daha fazla kayba yol açmakta kararlı.
Bu konunun ve yaptığınız işin tartışmalı doğasının tamamen farkında olmakla birlikte, kişisel hikayemi sizinle paylaşma fırsatı bulmaktan ötürü minnettarım. Ebeveynlerden gelen tepkilere defalarca birinci elden tanık oldum, çünkü çoğu insan gerçekte neler olduğunun farkında değil.
Not: Bu mektubun yazarı YANIT ALMADI.
[1] Littman L (2018) Parent reports of adolescents and young adults perceived to show signs of a rapid onset of gender dysphoria. PLOS ONE 13(8): e0202330. doi: 10.1371/journal.pone.0202330
[2] Dhejne C, Lichtenstein P, Boman M, Johansson ALV, Långström N, et al. (2011) Long-Term Follow-Up of Transsexual Persons Undergoing Sex Reassignment Surgery: Cohort Study in Sweden. PLOS ONE 6(2): e16885. doi: 10.1371/journal.pone.0016885
Kaynak: pitt.substack.com
5 Temmuz 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bize Katılın!
Yeni içeriklerden haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olun.
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?