Cinsiyet ideolojisi (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk), gençlerin keyfi olarak maruz kaldığı tıbbi müdahaleler, radikal transseksüel politikaları ve bunların toplumumuzun genelinde yarattığı korkunç değişiklikler hakkında bildiğim her şeyi keşke bilmeseydim dediğim günler oluyor.
Keşke on dört yaşındaki kızımın on sekizinci yaş gününden önce ağır ilaç yüklemeleri ve ameliyatlarla sonuçlanabilecek bir yola girmiş olduğunu bilmeseydim. Kendi kendine ilan ettiği, muhtemelen sosyal olarak tetiklenen transseksüelliğinde ısrar ederse çocuğumun kalıcı bir tıbbi hasta haline geleceğini düşünmek dahi istemiyorum. Keşke kızım translığını teşvik eden boşandığım babasıyla vakit geçirirken, tehlikeli bir ideolojinin daha ne kadar derinine battığını merak ederek endişelenmesem. Kanadalı bir anne olarak çocuğumu korumaya hakkım olmadığı, ebeveynlerden birinin izninin testosteron uygulaması ve çift mastektomi (memelerin alındığı transseksüel ameliyatı) için yeterli olduğu ve eğer babası bunların kızımız için faydalı olacağına karar verirse, bu karara yasal olarak itiraz etme hakkımın dahi olmayacağı gerçeğinden kurtulabilsem.
Yanlış bedende" doğduğunu iddia eden tüm çocukların onaylanıp teşvik edilmesini mecbur kılarak iyi niyetli terapistlerin ve doktorların elini kolunu bağlayan ve kapsayıcılık kisvesi altında gençler üzerinde geri dönüşü olmayan değişiklikler yapmayı bekleyenlere fırsat sunan yasaları keşke hiç öğrenmemiş olsaydım. Hükümetimin, benim gibi ebeveynlerin konuşma terapisine, keşif terapisine ya da cinsiyet karmaşası yaşayan çocuklarımız için tümüyle değişimi teşvik etmeyen herhangi bir terapi türüne erişimini yasadışı hale getirdiğini bilmemeyi dilerdim.
Günümüzde hükümet politikalarının radikal trans aktivistler tarafından kendi gündemlerini ilerletmek için yasalara zorla sokulduğu bir gerçek. Bu yasalar yüzünden, doğurduğum çocuğa kendi cinsiyetiyle hitap ettiğim için transfobi, nefret suçu ve hatta 'düşünce suçu' ile suçlanıyorum. Her yaş için okul müfredatlarına toplumsal cinsiyet ideolojisinin enjekte edildiğini ve bu öğretilerin ebeveynlerden gizlendiğini bilmek istemiyorum. Keşke çocuğumun tüm öğretmenlerinin teşvikiyle karşı cinsiyete ait yeni bir isim kullandığı ve hiçbirinin bu değişiklikler hakkında benimle iletişime geçmediği gerçeğini reddedebilseydim.
Çocukların sosyal medya üzerinden sinsi bir örgütün içine çekildiği, hatta bazen ailelerini terk edip istismarcı 'Parıltılı Anneler'in kucağına düştükleri yaşanmış senaryoları aklımdan çıkarmak istiyorum. Keşke ebeveynlerin çocuklarını ağır hormonları ve tıbbi kısırlaştırmadan korumak için çabalarken onları diğer ebeveyne veya çocuk hizmetlerine kaptırdıklarından habersiz olsaydım. Keşke bazı ebeveynlerin de çocuklarının cinsiyetini değiştirmesi için ellerinden geleni yaptığından habersiz olsaydım. Keşke bu davaları gören hakimlerden bazılarının transseksüel aktivistleri olduğunu bilmeseydim. Keşke sekiz yaşındaki çocuklara ergenlik engelleyici reçete edildiği ve 13 yaşındaki kızlara çift mastektomi yapıldığı bilgisini zihnimden silebilsem.
Çocuğumun tüm bu süreçlerden geçmesinden ve artık her şey için çok geç olduğunda bu gökkuşağının sonunda onu bir küp altının değil, sadece kendine yapılanların utanç verici ve korkunç gerçekliğinin beklediğini görmesinden endişe ediyorum. Çocuğumun sayıları hızla artan cinsiyet değiştirmiş ergenler ve genç yetişkinlerden biri olabileceğini bilmek istemiyorum. Sağlıklı çocuğumu yüksek öğrenim, kariyer, aile ve basit günlük yaşamda hedeflerinin peşinden giden genç bir yetişkin olarak hayal ettiğim günleri özlüyorum.
Gençlerin az gelişmiş zihinlerinin iradesine boyun eğen ebeveynler, terapistler ve doktorlar arasında giderek artan kayıtsızlığa ve itaate cahil kalmayı arzuluyorum. Keşke "önce zarar verme" yeminin cinsiyet karmaşası yaşayan çocuklar için geçerli olmadığını bilmeseydim.
Ama biliyorum... Ve bu yüzden harekete geçmeliyim.
Kaynak: pitt.substack.com
Yorumlar