Ben bir öğretmenim ve kızım da benim bölgemdeki bir okula gidiyor. İki buçuk yıl önce, pandemiden hemen önce, o zamanlar 13 yaşında olan kızım bana trans olduğunu düşündüğünü söyledi. Bu bilgi konusunda bana güvenebileceğine karar vermeden önce uzun süre beni incelediğini söyledi ve ardından bana gizlilik yemini ettirdi. Aşırı tepki vermedim ve koşulsuz sevgimi göstermeye çalıştım, ancak bir parçam haklı bir korkuya kapıldı.
İçgüdüsel olarak, uzun bir süre bu işin içinde olacağımı, konuşmalarımın temkinli olacağını ve artık bir satranç oyunu oynadığımı biliyordum. Sonrasındaki birkaç ay boyunca cinsiyet üzerine yaptığımız birkaç konuşma beni "internette sana yalan söyleniyor", "hislerimize göre karar vermiyoruz" ve "senin ve arkadaşlarının içinde olduğu şey tehlikeli" demeye yöneltti. Bu ifadelerin her biri kapıların çarpılmasıyla karşılandı. Kızımın karşı cinsiyet hormonları alma ve karşı cinsiyete benzemek için transseksüel ameliyatı olma taleplerini "bunları karşılayamayız, sigortam da yok" diyerek reddederken, perde arkasında bilgi ve yardım arayışına girdim. Çok bunaltıcıydı. Son 2 yılı aşkın sürede dünyanın dört bir yanından günde en az iki tane olmak üzere pek çok hikaye okudum ve dinledim. Okuduklarıma inanamıyordum. Görünen o ki, bir yandan çocukların beyinlerini yıkayan, diğer yandan nazik yetişkinlerden faydalanan devasa bir yetişkin grubu vardı. Bu telkinci yetişkinlere sesleniyorum: Lütfen yapmayın!
Ben inançlı biriyim ve inancım hayatımın önemli ölçüde yönlendiriyor. Çocuğum trans olduğunu açıkladığı sırada anksiyete ve depresif bozukluk, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi diğer sorunları (ki şimdi bunların birbiriyle bağlantılı olduğunu anlıyorum) için yıllardır bir psikoloğa gidiyordu.
Transeksüel olduğunu açıklamasından kısa bir süre sonra ben de bir terapiste gitmeye başladım. O zamanlar bizi translığa çanak tutmaya zorlamayacak doğru insanları bulmanın ne kadar zor olduğunu anladım ve yardım bulduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Benim kadar şanslı olmayan diğer ebeveynler adına, bu trans meraklısı terapistlere şunu söylüyorum: Lütfen yapmayın!
Ben bir öğretmen ve bir yetişkinim. Yani insanlar ve özellikle de gençler üzerindeki etkimin sorumluluğunu üstlenmeliyim. İyi niyetli liberal meslektaşlarımın birçoğunun henüz farkına varmadığı, yetişkin/genç iletişimindeki güç dinamiğinin son derece farkındayım. Ben sınıfımda dinimi vaaz edemiyorsam, siz neden translığı vaaz edebiliyorsunuz? Öğrencilere koşulsuz kabulü göstermek istediğiniz için mi? Güvenlikleri için mi? Çocuklara yalan söylemek güvenli değildir. Cinsiyet ideolojilerini vaaz etmek için konumlarından yararlanan bu öğretmenlere şunu söylüyorum: Lütfen yapmayın!
Kızımla iletişim yollarını açık tutmak için ona ilgi göstermeye ve sorular sormaya devam ediyorum. "Dünyada bir şeyler oluyor, çünkü artan rakamlar yalan söylemez" diyorum. Abigail Shrier'in Geri Dönüşü Olmayan Hasar kitabını aldım. Kızım her zaman kadın olacağını bilen bir yanı olduğunu söyledi ve ben de ona biyolojik cinsiyetin önemli olduğuna inanan bir detransın (cinsiyet değiştirdikten sonra pişman olup esas cinsiyetine dönen kişi) hikayesinin bazı bölümlerini anlattım. Tüm bu anlatılara “transfobik” diyerek bunları itibarsızlaştırmak istiyorlar; kızım da maalesef böyle içeriklere maruz kalıyor. Mantıklı bir tartışmaya girmek yerine "transfobik" çığlıklarına başvuranlara şunu söylüyorum: Lütfen yapmayın!
Kızıma harika bir beyni olduğunu ve bu cinsiyet krizini çözeceğine inandığımı söyledim. Ona cinsiyetinden çok daha fazlası olduğunu söyledim. Bana okulda arkadaşları ona "Max" diye seslendiğinde kendini gerçek benliğini keşfetmiş gibi hissettiğini söyledi. Hmm, bunu birinden duyduğuma eminim. Belki de bana attığı videolarda duymuştum. Tüm ailemiz de dahil olmak üzere, kızımın ona hâlâ gerçek ismiyle hitap eden insanlarla vakit geçirmesini sağlıyorum. Ayrıca iki arkadaşının annesi de kızımdan bir erkekmiş gibi söz ediyorlar. Karşı cinsiyetin isimlerini kullanarak yardımcı olduğunu düşünen diğer annelere sesleniyorum: Lütfen yapmayın!
Okul yılının başında kızıma "Lütfen yetişkinlerden sana erkek olarak hitap etmelerini isteme" dedim. Ben de kendi sınıfımda bundan kaçınıyorum. Bunu kızımın öğretmenlerinden de rica etmek için onlarla bir toplantı yaptım ve nedenini açıkladım. Çocuklara karşı cinsiyettenlermiş gibi hitap edilmesinin onlar için güçlü bir psikososyal müdahale olduğunu söyledim. Sadece iki öğretmenden tepki aldım, bunlardan biri de insanların yanlış bedende doğabileceğine inanan Y kuşağından bir fen bilgisi öğretmeniydi.
Çocuklar, öğretmenleri de dahil olmak üzere hayatlarında hayranlık duydukları yetişkinlere inanma eğilimindedir. Bu saygı duyulan yetişkinler kızıma "evet, sen bir erkeksin" dediğinde bu çok zararlı oluyor. Çocuklara tercih ettikleri isimleri sorarak nazik davrandıklarını düşünen öğretmenlere şunu söylüyorum: Lütfen yapmayın!
Toplumsal cinsiyet ideolojisi okullarımıza tüm gücüyle gelmeden önce okul yönetimimle konuşmak istiyorum. Hedef gösterilmekten ve muhtemelen kovulmaktan korkuyorum. En önemlisi de şu anda kızımla olan ilişkime zarar vermekten korkuyorum. Kendi kızımın yola gelmesi için dua ederken, daha büyük ölçekte yapabileceğim bir şey olmalı. Çocuğumun arkadaş grubundaki ebeveynlere bilgi vermek istiyorum. En azından cinsiyet ideolojisine tabi olmayan ebeveynlere yönelik Bloglar hakkında bilgi sahibi olmalılar.
Bu mücadelede içinde yer alan herkese sesleniyorum. Cesaretiniz kırıldığında ve yorulduğunuzda, Keira Bell'in* cesurca nasıl yasal bir duruş sergilediğine ve cinsiyet kliniklerinin ıslahından bu yana ne kadar yol kat edildiğine bakın. Bu kadar çok çocuğa kalıcı olarak zarar veren İngiliz kliniği artık güvenli değil ve kapatılacak. Sonunda ABD, çocukların cinsiyetlerine yönelik tıbbi müdahaleleri dramatik bir şekilde geri çevirme konusunda İsveç, Finlandiya, Belçika ve İngiltere'yi takip etmek zorunda kalacak. İpin ucunu kaçıran ve pes etmeye hazır olan tüm ebeveynlere sesleniyorum: Lütfen yapmayın!
*Translıktan vazgeçip kendi cinsiyetine dönmüş ve trans olma sürecinde yaşadıklarını anlatıp hukuki olarak da sorumlulara hesap soran aktivist.
Kaynak: pitt.substack.com
Yorumlar