Cinsiyete Karşı Savaşın Yeni Cephesi: Cinsiyet Yok Etme Ameliyatı

"Cinsiyet Endüstrisi" bizi genellikle bazı gülünç duruşları kabul etmeye zorlamaktadır. Bunlar, kadınlara cinsel ilgi duyan ancak kadın elbisesi giyen erkeklerin "lezbiyen" olarak görülmeye yönelik komik taleplerini, daha da tehlikelisi cinsiyetlerin geniş bir yelpazeden oluştuğu iddiasını ve de en korkutucusu cinsel organın alınmasıyla "cinsiyet yok etme" iddiasını da içermektedir.

Cinsiyet yok etme, transseksüellere (biyolojik cinsiyetine belli yollarla müdahalede bulunup bir diğer biyolojik cinsiyete benzemeye çalışan kişiler) yönelik "cinsiyet değiştirme ameliyatı" olarak adlandırılan şeyin en güncel operasyonudur. Amerika Birleşik Devletleri'nin San Francisco şehrindeki Align Surgical kliniğinin yaptığı insanlık dışı bu işlem, penisin cerrahi işlemle alınmasının yanı sıra cinsel birlikteliğin sağlanması için genital bölgede delikler açılmasını kapsamaktadır.

Gey, Lezbiyen ve Heteroseksüel Eğitim Ağı'nın (GLSEN) transseksüeller ve non-binary'ler (her iki cinsiyeti de reddeden kişiler) üzerinde yaptığı anket çalışması, non-binary olduğunu iddia edenlerin tahmin edilenden çok daha yüksek oranda olduğunu ve bu meyildekilerin cinsiyet değiştirme yoluna gitmediklerini tespit etmiştir. Bunun doğrudan bir sonucu olarak, Align Surgical gibi klinikler, cinsel organların kesilmesi prosedürlerini düzenleyip yeniden hizmete sunarak non-binary'lerin cinsiyetlerini yok etme talebinden menfaat elde etme çabasına girişmiştir.

Align Surgical kliniğinin iddiaları şu şekildedir:

"Bazı hastalar cinsiyetini erkek ya da kadına değiştirmekle ilgilenebilirken, cinsiyetlerinin birine ya da diğerine tam olarak uymadığını düşünen çok sayıda kişi vardır. Cinsiyet yok etme ameliyatı, cinsiyet karmaşası yaşayan hastaların nispeten pürüzsüz bir genital bölgeye sahip olmalarını sağlayabilir.

Cinsiyet yok etme ameliyatı, karından genital bölgeye doğru nispeten düz ve bozulmamış bir görünüm yaratarak, cinsiyetini reddeden hastaların dış görünüşlerinin içlerinde hissettiklerine daha yakın bir görünüme sahip olmasını sağlar."

Cinsel organlarıyla ilgili kendi cerrahi planlarını oluşturmak isteyecek kadar bedenlerinden rahatsızlık duyduklarını ifade eden hastalar üzerinde korkunç düzeyde bir yıkım gerçekleştiren cerrahlar, "önce zarar verme" ilkesinden son derece uzaklaşmışlardır. Daha üzücü olanı ise, cinsiyet endüstrisine savaş açmış “gendermapping" adlı projenin çalışanlarının gizli araştırmaları sonucunda, reşit olmayan çocukların non-binary ameliyatı yaptırmasının gerçekten mümkün olabileceğini keşfetmiş olmalarıdır.

Tıbbi kurumlarımıza, psikolojik kurumlarımıza ve cinsel eğitimimize sızan bu korkunç düzeydeki aldatıcı saçmalıklara karşı her zamankinden daha uyanık olmalıyız. Tıp camiasının cinsiyete bu şekilde müdahale etmesi hepimiz için ürpertici bir durum olmalıdır.

Kaynak: gendermapper.org