Bir Babanın, Oğlunu Cinsiyet İdeolojisinden Kurtarmak için Verdiği Hukuk Mücadelesi

Brandon Showalter'ın sunduğu "Generation Indoctrination" isimli podcast'in tekrar bölümünde, cinsiyet karmaşası yaşayan oğlunun cinsiyet değiştirme sürecine karşı mücadele eden bir babanın yürek parçalayan hikayesi ele alınarak, toplumsal cinsiyet ideolojisinin aile mahkemeleri, hukuk sistemleri ve tıp kurumları üzerindeki etkisinin derinliği gözler önüne serildi. 

San Francisco Körfez Bölgesi'nden bir baba olan Ted Hudacko'nun hikayesi, "Bir Baba Karşı Koyuyor: Aile Mahkemeleri Cinsiyet Karmaşası Yaşayan Küçük Oğlunun Kısırlaştırılmasını Nasıl Kolaylaştırdı?" başlığıyla üçüncü sezonun bonus bölümünün odak noktasıydı. Showalter'a göre bu hikaye, reşit olmayanlarda cinsiyet disforisi (cinsiyet hoşnutsuzluğu) gibi karmaşık ve çoğu zaman kutuplaştırıcı bir konuda pek çok kişinin karşılaştığı zorlukları özetliyor. 

Hudacko'nun çilesi, eski eşinin California Üniversitesi San Francisco Sağlık Sistemi'ndeki doktorların desteğiyle ergenlik çağındaki oğlunun koluna ameliyatla ergenlik engelleyici bir cihaz yerleştirmesi ve Hudacko'nun sigortasına fatura edilen 200.000 doların üzerinde bir maliyetle çocuğu karşı cinsiyet hormonu kullanımına başlatmasıyla başladı. Bu eylem, çocuğun cinsiyetiyle ilgili herhangi bir ameliyat için Hudacko'nun rızasını gerektiren mahkeme kararına aykırı olarak yapılmıştı. Showalter ise bu durumu "çok başlı bir Hidra" (yunan mitolojisindeki bir yaratık) olarak tanımlayarak, toplumsal cinsiyet ideolojisinin uygulanmasında çeşitli sistemlerin karmaşık etkileşiminin altını çizdi. 

Dava ilk olarak gazeteci Abigail Schreier'in Manhattan Enstitüsü'nün yayın organı City Journal'da, Hudacko'nun ebeveynlik haklarını ciddi şekilde kısıtlayan ve oğlunu cinsiyet değiştirme sürecine iten mahkeme görevlilerinin ideolojik güdümlü eylemlerini ortaya koyan ayrıntılı bir rapor yayınlamasıyla geniş çapta dikkat çekmişti. Bu duruma ek olarak, söz konusu doktor Stephen Rosenthal'ın ergenlik engelleyicileri üreten ilaç şirketlerinden fon aldığı bildirildi. Kendisi aynı zamanda cinsiyet disforisi yaşayan çocuklar üzerinde yapılan çalışmalar için federal araştırma fonlarından da faydalanmaktadır. 
 

Showalter'a verdiği demeçte Hudacko, üzerindeki maddi ve manevi yükün çok büyük olduğunu söyledi. Ergenlik engelleyici implantasyonu için sağlık sigortası ekstresinde 200.000 doların üzerinde bir ücret olduğunu fark etmişti. Oğlunun, bilgisi ya da rızası olmadan kalıcı olarak kısırlaştırılabileceğini öğrenmesi ise daha da yıkıcı oldu. 

"Doktorlar bana 'Ted, bu gerçekten ciddi' dedi. Bu gerçekten çok kötü. Bunu aldırmanız gerekiyor çünkü oğlunuz dört ay içinde kalıcı olarak kısırlaşacak çünkü baskılamaya ek olarak anne oğluma östrojen vermeye başlamış ve bu ikisi birlikte kısırlığa neden olacak" dedi. 

Hudacko'nun yasal temsilcisi Tracy Henderson, hukuki mücadelelerinin iki yönlü olduğunu belirtti: biri mahkeme kararının ihlalini ele alan bir aile hukuku davası, diğeri ise Hudacko'nun temel haklarının ihlal edildiğini iddia eden federal bir dava. Söz konusu dava, tıp etiği, ebeveyn hakları ve ideolojinin aile mahkemesi sistemindeki etkisine ilişkin önemli endişeleri vurguluyor. 

Podcast boyunca, yargı sistemi içindeki ideolojik ele geçirmenin derinliği gözler önüne serildi. Hudacko'nun deneyimi, mahkeme salonundaki tuhaf sorulardan davaların açıkça önyargıyla ele alınmasına kadar, belirli bir dizi inanç tarafından yönlendirilen bir sistemin rahatsız edici bir resmini çiziyordu. 

Showalter: "Aile mahkemeleri söz konusu olduğunda cinsiyet ideolojisinin karmaşık ağında gezinen ebeveynler, yargı sistemindeki ideolojik ele geçirmenin derinliği göz önüne alındığında, genellikle kendilerini ne söylediklerini ve nasıl söylediklerini hesaplarken bulurlar." dedi. 

Podcast ayrıca, Dr. Sally Baxendale tarafından tartışıldığı üzere, ergenlik engelleyicilerin çocuklar üzerindeki olumsuz bilişsel etkisi de dahil olmak üzere transseksüellik tedavisi olarak sunulan yöntemlerin daha geniş etkilerine de değindi. Showalter, tedavinin kamusal söylemde genellikle hafife alınan bu yönünün, genç beyinler üzerindeki uzun vadeli etkileri hakkında önemli soruları gündeme getirdiğini söyledi. Showalter: "Birçok Amerikalı, bu yoldaki bir çocuğa ergenlik engelleyici ilaçlar ve karşı cinsiyet hormonlarının bir kombinasyonu verilirse, neredeyse kesin olarak kalıcı bir kısırlığa sahip olacakları konusunda anlaşılabilir bir şekilde alarma geçiyor. Ancak çocuklarda hormon blokerlerinin tartışılmayan bir etkisi, ilacın çocuğun gelişmekte olan beyni üzerindeki bir tür dondurucu etkisidir." dedi. 

Baxendale de onu onaylayarak: "Beyin gelişimi, ergenliğin durdurulması ve ergenlikte neler olduğu hakkında bu kadar çok şey biliyorken bunun bir tedavi olarak gelişmesine nasıl izin verildi? Bilişsel gelişimin gerçekten çok önemli olacağını tahmin edebiliyoruz. Nasıl oldu da kimse bu tedaviyi gören binlerce hastaya bakmadı? Bence bu tıbbi bir skandal." dedi. 

Dava devam ederken Showalter, artan yasal ücretler ve devam eden zorluklarla birlikte Hudacko'nun hikayesinin, reşit olmayanlarda cinsiyet karmaşası konusundaki karmaşıklıkları ve tartışmaları keskin bir şekilde hatırlattığını söyledi. Bu dava, aileleri ve çocukları derinden etkileyen ve çoğu zaman geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilen yasal, tıbbi ve ideolojik faktörlerin iç içe geçmişliğini gözler önüne seriyordu. 

Hudacko'nun yasal temsilcisi Tracy Henderson: "Kaliforniya'da başımız büyük belada ve bundan kurtulmanın tek yolu bu ideolojiye katılmamak." dedi. "Bu dili kullanmamak zorundasınız. Erkekler kız olamaz. Kızlar erkek olamaz. Kimin ne dediği umrumda değil. Eğer böyle düşünüyorsanız bir terapiste ihtiyacınız var. Buna inanan bir ebeveynseniz yardıma ihtiyacınız var, hepsi bu. Katılamazsınız... en temel düzeyde, buna katılamazsınız." 

Kaynak: christianpost.com