17 Yaşındaki Gencin Üniversite Arkadaşlıkları ile Başlayan Transseksüellik Yolculuğu

İşte bizim hikayemiz...
Ağustos 2021'de en küçük oğlumuz üniversiteye gideceği için neşeyle hazırlanıyorduk. Henüz 17 yaşındaydı ve büyük bir devlet üniversitesine gitmek için ilk kez evden ayrılıyordu. İhtiyacı olduğunu düşündüğümüz her şeyi aldık ve onu yeni üniversitesine ve yurt odasına yerleştirdik. Onun için çok heyecanlıydık; çılgınca zeki, biraz yalnız, son derece özel ve mühendislik okumaya kararlı oğlumuz için üniversite harika bir deneyim olacaktı; heyecanlı ve gergindik. Bunun onun için büyük bir şans olduğunu düşündük. Kendi kabilesiyle birlikte olacaktı: inek, mühendis, şapşal, Minecraft oynayan ve uzayı seven çocuklarla birlikte! Ne yazık ki, hiç beklemediğimiz başka bir kabile buldu ve onlara katıldı.
Altı hafta sonra, Ekim başında 18'inci doğum gününden iki gün önce bir sağlık merkezi tarafından yapılan bir masraftan haberdar edildim. Oğluma bunun ne masrafı olduğunu sordum çünkü herhangi bir yaralanma veya hastalıktan bahsetmemişti. Beni şoke eden bir şekilde, "transseksüel olduğunu fark ettiği" ve "daha kadınsı olmak için hormon replasman tedavisi görmek istediği" için kan tahlili yaptırdığını söylediği bir mesaj attı. O gecenin ilerleyen saatlerinde bir FaceTime görüşmesi sırasında bana hatırlayabildiği kadarıyla hep böyle hissettiğini söyledi ve onu sevdiğimizi hatırlattığımda yanıtı "birçok ebeveyn sevdiğini SÖYLER" oldu. Yıkılmıştım, üzgündüm, öfkeliydim ve kafam karışmıştı.

Sonraki haftayı araştırma, telefon görüşmeleri ve umutsuzca cevap ve bilgi arayışıyla geçirdim. Ağladım ve her yerde yardım aradım. Her Google araması, "kabul et, kabul et, kabul et" direktifiyle sonuçlandı. Kendimi terk edilmiş ve yalnız hissediyordum. Yardım bulabileceğim hiçbir yer yoktu. On sekiz yıllık çocuk doktorumuz, yıllık muayenelerde bu konunun hiç gündeme gelmediğini kabul etmekle birlikte, bana destek olmadı ve beni yerel üniversite cinsiyet kliniğine yönlendirdi. Ayrıca Çocuk Hastanesi'nin yerel Pediatrik Nöroloji biriminin başkanıyla konuşmamı önerdi. Başkan bazı faydalı bilgiler vermişti ama aynı zamanda saçma bir ideolojiye de kapılmıştı. Aile içi iletişim becerilerimizi sorguladı, dini ilkokul ve lise seçimimizi oğlumuzun açılmamasının muhtemel nedeni olarak hedef gösterdi ve translık sürecinin yavaş olacağını belirterek endişemi gidermeye çalıştı. Sonra iki şey söyledi; biri beni öfkelendirdi, diğeri ise gözyaşlarına boğdu. Neden çocukların aniden transseksüel olduklarına karar vermelerinde büyük bir artış olduğunu sorduğumda öfke dalgası hissettim ve bana şu cevabı verdi: "Hayır, bu çocuklarda bir patlama yok. Biz sadece onları onurlandırmayı öğrendik." Sanki ben onca yıldır oğlumu onurlu bir şekilde büyütmemişim, onun onurunu korumamışım gibi. Ardından oğlumun üniversitesine gidip onunla bire bir konuşmamamı önerdiğinde gözyaşlarımı tutamadım: "Bunu yapmanı tavsiye etmem; bu çok RİSKLİ!" dedi. Annesi olarak OĞLUMLA KONUŞMA yeteneğimi sorgulamama neden oldu! Üstelik oğlumla HİÇ TANIŞMAYAN bu adam, bu “tavsiyeyi” sadece 20 dakikalık bir görüşmeyle verebildi. Bu kadar kısa sürede böyle bir değerlendirme yapabildiğine göre muazzam bir uzman mıydı acaba? Ondan duyduklarım, oğlumun Öğrenci Sağlık Merkezi'nde nasıl bir tıbbi müdahale göreceğinin habercisiydi.
Arabama atlayıp oğlumun yanına gittiğimi söylememe gerek yok sanırım. Konuştuk, notlar aldım ve neler olup bittiğini anlamaya çalıştım. Onunla konuştukça daha fazla şey olduğunu anladım... Karşı cinsiyet hormonları almak çözüm değildi. Birlikte konuşmaya devam etmeye karar verdik.

Öğrenci Sağlık Merkezi'ne yaptığı üçüncü ziyarette, gittiği PRATİSYEN HEMŞİRE oğluma östrojen (kadınlık hormonu) reçetesi yazdı. Bana oğlumun tıbbi dosyasını gönderdiği için şanslıydım. Dosyada oğlumun depresyon duygularını ifade ettiği ve "cinsiyet disforisinin" (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) tırnaklarında oje görüp hoşuna gittiğinde ortaya çıktığı yazıyordu. Tıbbi kayıtları, oğlumun zihinsel değerlendirmeye ya da daha ileri tıbbi testlere ihtiyacı olduğunu o kadar açık hale getirdi ki... Ama şimdi zaten birkaç haftadır "sadece etkisinin ne olduğunu görmek istediği" için aldığını söylediği hormonları alıyor. Doktor, oğlumun dosyasına "... şu anda kriterleri karşılama konusunda bazı endişeler var. İlk endişe, hormon tedavisiyle daha da kötüleşebilecek ve yapılandırılmış bir destek planına ihtiyaç duyan tedavi edilmemiş depresyondur... Kalıcı değişikliklere neden olacak hormonlara başlamadan önce cinsiyet değiştirme gerekçeleri hakkında daha fazla netliğe ihtiyaç vardır... Konuyu tekrar gözden geçirmek ve rahat bir hızda terapiye geçmeyi düşünmek için birkaç hafta takip etmenizi tavsiye ederim." yazmıştı.
Pratisyen hemşire bu tavsiyeyi dikkate almadı ve hormonları doğrudan oğluma teslim etti. Oğluma "birinin trans olduğunu hemen anladığını", bir endokrinoloğun yani uzmanlık dalı hormonlar olan bir doktorun sürecin bir parçası olmasına gerek olmadığını ve bir terapistle görüşmesinin ve annesinden gelecek soruların süreci aksatacağını belirtti. Potansiyel risk faktörleri olan aile tıbbi geçmişini araştırmayı kasıtlı olarak görmezden geldi. Doktor değil, pratisyen hemşire olmasına rağmen oğlumun sürekli olarak "Doktor" falanca diye hitap ettiği, yeni açılan bir Sağlık Merkezinde çalışan ve önceki işyeri Planlı Ebeveynlik (Planned Parenthood; nüfus planlaması, doğum kontrolü ve cinsiyet değişimi ile ilgilenen, LGBT aktivizmi güden kuruluş) adındaki cinsiyet kliniği olan bu sözde tıbbi klinisyenin ihmalkarlığını daha uzun uzun anlatabilirim.

Oğlum daha önce bu davranışların hiçbirini sergilememişti, ancak çok inatçı biri ve yavaşlama konusundaki makul önerileri dinlemeye isteksiz. Henüz 18 yaşındaki oğlumuzun zihinsel ve fiziksel değerlendirmesini atlayarak, bu olgunlaşmamış yaşta ve sadece üç randevudan sonra hemen geri dönüşü olmayan riskli hormonlar reçete eden bir üniversite tıp topluluğuyla uğraşıyorduk. Bundan çok daha fazlası olduğunu biliyorduk ve neler olabileceğini ve oğlumuza nasıl yardım edebileceğimizi gerçekten değerlendirmek için gerekli zamanı ayırmaya istekli olan tek kişi bizdik. Bu arada, izlediği garip animeleri veya pornoları, Reddit'i, üniversitesindeki biseksüel ve nonbinary (cinsiyetsiz, her iki cinsiyeti de reddeden kişi) bazı yeni arkadaşlarını ve tabii ki kampüslerde yaygın olan “Onur” kaynaklarını tespit ettik.
Zor bir karar alarak ikinci dönem üniversite masraflarını karşılamayı reddettik. Zor bir seçimdi ama kötünün iyisiydi. Hormonları tükendi. Şimdi onunla beklentilerimizi tartışacağız ve gelecek için bir plan yapacağız. Olabileceklerden korkuyorduk ama oğlumuz şu anda biraz daha normal haline dönmüşe benziyor; biraz somurtkan ama kardeşleriyle gülüyor, her zaman yaptığı gibi bilimle ilgili şeyler söylüyor. Gardımızı düşürmüyoruz ve geleceğin bize ne getireceği konusunda hiçbir fikrimiz yok. Ona gerçekten yardım edecek birini bulacak kadar şanslı olmadığımız sürece terapisti biz olacağız.
Umarız ülkemizde sular durulur ve genç dahimiz ve onun gibi pek çok çocuk en az zararla güvenli sulara ulaşabilir. Geçtiğimiz beş ay ailemize, ruhsal durumumuza ve yaşamlarımıza yeterince zarar verdi. Dünyamız, toplumumuz ve geleceğimiz tehlikede.
Kaynak: pitt.substack.com
18 Kasım 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?