Gençleri Ağına Çeken Cinsiyet İdeolojisi Aile İlişkilerini Yerle Bir Ediyor

Günlük hayatımda, evde hem kızımla hem de eşimle çatışma ve kargaşa olmadan yaşayabilmek için kendimi sürekli sansürlüyorum. Kızımın kullanmamı istediği erkek ismini asla kullanmıyorum. Bir şey söylemem gerektiğinde yanına kadar gidiyorum. Evin öbür ucundan ona bağırmıyorum. Onun önünde onun hakkında konuşamıyorum. Ve kesinlikle toplumsal cinsiyet ideolojisinden, queer teorisinden ya da "transseksüellik" adı altında kadınlara ve çocuklara verilen korkunç zararlardan bahsetmiyorum. (Queer teori; cinsel sınırsızlık ve nötrlük vurgusu ile cinsiyet rollerini kabul etmeyen, cinsellik vurgusunun yanı sıra toplumsal düzene de müdahale etmeye çalışan ideoloji.)

Kızımızın bir erkek olmadığını kabul eden kocamla işler biraz daha farklı. Onunla kızımız ile ilgili korkularım hakkında konuşabiliyorum ama çok uzun süre devam edersem kırılganlaşıyor ve benden kaçıyor. Kötü senaryoları duymak istemiyor. Kızımızın bu bataklıktan çıkacağına inanıyor. Ona okuduğum bir makaleden bahsettiğimde, eğer bu makale sağ kanattan geliyorsa, ilgilenmiyor. "Politik sağ kanat argümanlarından" nefret ediyor ve bunları elinin tersiyle itiyor. Yani eşim benim genel görüşüme katılıyor, ancak benim politik görüşüme katılmadığı için eyleme dönük bir şeyler yapmıyor ve benim panik düzeyimi paylaşmıyor.

Şimdi soru şu: Kendine zarar verme konusunda ısrar eden kızımla ve benim "sağcı saçmalıklar" saçtığımı düşünen kocamla nasıl bir arada yaşayacağım? Kendimizi sansürlemeden nasıl geçineceğiz? Otosansür uygulamazsak kavga ederiz. Gergin bir uyum içinde birlikte yaşamak için hepimiz kendimizden bir parçayı dışarıya kapatıyoruz. Eşim dinlediği podcast'ler hakkında gevezelik edip durmuyor. Kızım da çoğunlukla sessiz kalıyor. Bu da bir sonraki soruyu akla getiriyor: Birbirimize nasıl kızmayacağız? Belki de bunu kendimizden daha büyük bir şey için, ailemiz için yaptığımızı düşünerek sakin kalacağız. Buna bir davranış kuralı deyip, kurallara göre yaşayacağız. 

Ama ne için? Eğer bu gerçek uyum değilse, o zaman nedir? Bir taklit mi? Ve kızımız da bir taklit olmaya çalışmıyor mu? Ve şimdi biz de mi bunu yapıyoruz?

Kaynak: pitt.substack.com