Cinsiyet İdeolojisinden Etkilenen Genç Bir Yetişkinin Transseksüelliğe Varan Yaşam Seyri

Sanırım tüm bunlar yıllar önce başladığı için şanslıyım. Bugün olsaydı oğlum muhtemelen daha erken bir yaşta transseksüel olduğunu söyler ve transseksüel ameliyatı olmayı talep ederdi. Cehaletimden dolayı ben de buna razı olabilirdim. Bu kabusu yaşayan ve bu iğrenç sosyal deneye katılmaya zorlanan ebeveynlerin acısını paylaşıyorum. Bu mektupları okurken ağladım. Çocuğumun benden alınmasını hayal bile edemiyorum.
Keşke bu tür bir desteği yıllar önce bulmuş olsaydım. Oğlum şu anda 27 yaşında olduğu için benim hikayem biraz farklı. Oğlum kadın olduğunu iddia ediyor. Ona soru soramıyorum çünkü bunu bir saldırı olarak algılıyor, en azından geçmişte öyle algılamıştı. Birkaç yıldır hormon alıyor ancak herhangi bir transseksüel ameliyatı geçirmedi ve geçirmeye niyetli olup olmadığını da bilmiyorum, soramıyorum bile.
Çocukken çok zekiydi. Kitaplara doymak bilmez bir okuyucuydu ve her zaman yaşıtlarının önündeydi. Üzerine titreyen babasından ve benden çok ilgi gördü. Oğlum 9 yaşındayken eşimle boşandık. Oğlum 4 çocuğumuzun en büyüğüydü. İyi huylu ve olgun bir çocuktu ve okulda çok başarılıydı. On yaşına geldiğinde son derece iyi davul çalıyordu ve bu da ona yaşıtlarından büyük saygı görmesini sağlıyordu. Ancak 15 yaşlarında internette çok zaman geçirmeye başladı ve anarşiyle ve radikal fikirlerle iç içe olan insanlarla temas kurdu. Bu noktada arkadaşlarını reddetmeye başladı, arkadaşları da onu reddetmeye başladı. Bir anda dışlanan biri, uyum sağlayamayan bir çocuk haline geldi. Kartal İzci rozetini kazanmak için yıllarca çabaladı. Son bir projeyi de tamamlasa rozeti alacaktı ama o senelerin emeğini çöpe atmayı seçti. Bir anda durduk yere vegan olduğunu açıkladı. Alman filozofların eserlerini okudu ve lisenin Felsefe kulübündeki tartışmalara hükmeder oldu.
Üniversitedeki ilk yılınının sonunda eleştirel teori ve baskıcı erkek ataerkilliği hakkında yepyeni bir kelime dağarcığıyla eve geldi. Okuduğu materyaller korkutucuydu, topyekûn yıkım ve anarşi çağrısı yapıyordu. Siyahi bir lezbiyen feminist tarafından yazılmış bir kitapla aynı çizgide olduğunu ifade etti. Beni kendimi eğitmemekle suçladı. Şaşkına dönmüştüm. Kendisinden önce gelen her şeyi bu kadar küçümsemesine ve nankörlük etmesine karşı bir argümanla karşılık verdim. Kurban rolünü benimsiyor gibiydi ve nankörlüğü akıllara durgunluk vericiydi. İnandığım her şeye ters düşen bu delilikle nasıl tartışabilirdim? Kendimi liberal olarak görüyordum ve hoşgörülü, yargılamayan bir insan olduğumu düşünüyordum. Ama aynı zamanda sıkı çalışma ve kişisel sorumluluk gibi muhafazakâr değerlere de sahiptim ve oğlumun bana verdiği mesaj tamamen suçlama içerikliydi.

Lise ve üniversite boyunca bazıları uzun süreli olmak üzere birkaç kız arkadaşı oldu ve aktif bir cinsel yaşamı olduğunun farkındaydım. 2008-2009 durgunluğu sırasında maddi sıkıntılar yaşadık ve ikinci yılından sonra üniversiteyi bıraktı. Bir kızla uzun süren bir ilişkiye başladı ve bir süre birlikte yaşadılar. Kız adını cinsiyetsiz bir isimle değiştirmişti. Kız biraz erkeksiydi, ama seksi ve kışkırtıcı bir şekilde giyiniyordu. Dışa dönük, sempatik ve çekiciydi. Ancak Facebook sayfası en hafif tabirle rahatsız ediciydi ve adet kanı, pornografi ve şiddet içerikli görüntülerle doluydu. Bu kız, oğlumu cinsiyet değiştirme yoluna sokan bir geçit oldu. Oğlum yazdığı bir mektupta “gender-queer” (iki cinsiyetin varlığını reddeden, bu ikisinden birine ait olmadığını iddia eden kişi) olduğunu söyledi. Sonunda kız oğlumdan ayrıldı. Her ikisi de ironik bir şekilde hayatlarından sıkılmıştı.
Oğlum bu dönemde araba kullanmayı reddetti. Bir yıl boyunca arkadaşlarıyla ülkeyi dolaştı, hiç parası yoktu, orada burada benzer düşünen insanlarla takıldı. Pislik içinde yaşadı, çöplüğe daldı. Eve geldiğinde kokusundan iğreniyordum. Aylarca yıkanmıyor ya da kıyafetlerini değiştirmiyordu. Onunla kahve içmek istediğimde yanıma çirkin bir yaşlı kadın kazağı ve klipsli küpeleriyle gelmişti. Yağlı saçları vardı ve berbat kokuyordu. Bu canımı acıtmıştı.
2013 yılında hormon almaya başladı. Gardırobunu ipek gömlekler, külotlu çoraplar, yüksek topuklu ayakkabılar ve kısa eteklerle doldurdu. Oje sürmeyi ve ustalıkla makyaj yapmayı öğrendi. Üniversiteye geri döndü ve biyomedikal mühendisliği diploması aldı! Bu kadar parayı nereden bulmuştu? Ona kim fon sağlamıştı? Şu anda iç çamaşırı ve seks oyuncakları satan bir mağazada çalışıyor. Oradan aldığı maaşla üniversiteyi bitirmesi mümkün değildi. LGBTQ+ topluluğu içinde geniş bir arkadaş grubu var. İlişki kurduğu tek insanlar onlar gibi görünüyor. Bugün tam olarak neye inandığından emin değilim.
O ve arkadaşları bir şeyleri bedavadan elde etmek için sistemi nasıl çalıştıracaklarını biliyorlar. Sanırım hormonlar için Medicaid’den (sağlık sigortası programı) destek alıyor. Her zaman benimle paylaşmadığı gizli bir hayatı oldu. Ona desteğimi göstermeye ve onu sevdiğimi hatırlatmaya çalışıyorum. Ona yeni ismiyle hitap ediyorum. Ona oğlum diye hitap etmemeye ya da erkek olduğuna dair bir şey söylememeye dikkat ediyorum. Geçmişe kıyasla benimle daha sık iletişim kuruyor. Bu da iyi bir ilişkimiz olabileceği konusunda beni umutlandırıyor. Verdiğim bu ufak tavizler acaba oğlumu bana döndürebilir mi? Bu sayede oğlumu eskisi gibi kazanabilir miyim?

Artık bir yetişkin olduğu için bir şeyleri değiştirmek için yapabileceğim pek bir şey yok, ama yine de bazı değerlerimin onun o çok zeki beyninde var olduğuna ve gerçeğin sonunda galip geleceğine dair umudum var. Oğlum çok yetenekli ve bunun onun lehine olacağını umuyorum. Geçmişte türlü evrelerden geçti, belki bir gün bu evreyi de atlatacaktır. Ancak atlatamayacağı ihtimalini de düşünmek zorundayım, çok korkuyorum. Ama daha da önemlisi, neyin doğru neyin yanlış olduğuyla yüzleşmeye istekli, sorumluluk sahibi, olgun bir yetişkin olup olmayacağını merak ediyorum.
Oğlum aslında transseksüel değil. Şimdi görüyorum ki üniversitede ve öncesinde telkin edilmiş şeyleri ezberleyip hayatını mahvetti. Radikal bir kimlik benimsemesi için onu cesaretlendiren insanlardan etkilenmiş ve onlarla çevrelenmişti. Bu insanlar onun kabilesi haline gelmiş ve ona bir aidiyet duygusu vermişti. Bir şeyleri sorgulamaya ve isyan etmeye olan doğal eğilimi, liberal görüşlere sahip bekar bir anne tarafından yetiştirilmesi, aşırı sol politikalarını dikte eden üniversiteler tarafından yapılan telkinler, tüm çalışmalara nüfuz eden cinsiyet çalışmaları müfredatı... Tüm bunlar oğlumun bu yanılgıyı geliştirmesine katkıda bulundu. El birliği ile oğlumun hayatını mahvettiler.
Geriye dönüp çocuklarımı farklı şekilde yetiştirebilseydim ne yapardım? Bu güzel bir soru. Onların kalpleri ve akılları için daha çok mücadele ederdim. Onlara daha sık 'hayır' derdim. Onları yabancılaştırmaktan ya da bana kızmalarına izin vermekten bu kadar korkmazdım. Çoğunlukla izin verici yaklaşım izleyen ebeveynlik ortamında bunu yapmak kolay değil, ama buna direnirdim. Bu kadar korumacı olmazdım. Başarısız olmalarına, hata yapmalarına ve incinmelerine izin verirdim. Bilgisayar zamanlarını sınırlardım. Aile bağlarını güçlendirmek, karakter ve değerler hakkında konuşma fırsatı bulmak için onları daha fazla tatile götürürdüm. Tüm bunları yapabileceğimi düşünüyorum. Ama geri dönme şansım yok. Umarım bunu okuyanlar hayatlarında bazı değişiklikler yapabilirler.
Yakın zamana kadar hikayemi anlatabileceğim kimse yoktu, ancak bazı insanların artık konuşmaya başladığını keşfettim. Toplum size yaşlandığınızı, gençleri anlamadığınızı hissettirecektir. Diğer çocuklarımın hepsi beni bu gözle görüyor. Ama artık konuşmanın zamanı geldi. Hikayemi burada anlatmama izin verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum.
İsimler ve kimlik bilgileri değiştirilmiştir.
Kaynak: parentsofrogdkids.com
2 Kasım 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?