20 Yaşında Cinsiyet Değiştiren Genç: “Asla çocuk sahibi olamayacağım”

Geçici duyguları kalıcı müdahalelerle "tedavi" etme yaklaşımı, insanların hayatlarında büyük trajedilere yol açıyor. Bir çocuk ya da genç ne zorluklar atlatmış olursa olsun, cinsiyet değiştirmenin sonuçlarını anlayacak olgunluğa erişemez.
Otuzlu yaşlarındaki bu adam, takma adıyla Derrick, 20 yaşına yaklaşırken cinsiyetini erkekten kadına değiştirmiş. Şimdi ise otuzlu yaşlarının başında ve aslında hiçbir zaman kadın olmadığını anladığı için bu değişimden pişmanlık duyuyor. Diğer pek çok kişi gibi, onun da kadın olma arzusu, çocukluk döneminde yaşadığı zorluklara yönelik olarak aldığı danışmanlık sonrasında ortadan kalkmış. Yani çocukluk döneminin travmalarını aştığı için zihinsel karışıklıkları da silinmiş ve öz algısı düzelmiş.
Bu adamın yaşadıkları, kendi hayatımda da edindiğim deneyimlerle örtüşen bir gerçeği yansıtıyor: Transseksüel duygular kalıcı ve değişmez yapıda değildir veya beyne yerleşmezler. Bu duygular, dış etkenlerin etkisiyle ortaya çıkar; ancak ne kadar yoğun olursa olsunlar, hormon tedavisi veya cerrahi müdahale gerektirmezler.

“On yılı aşkın bir süre önce, ergenlik dönemimin sonlarına doğru cinsiyetimi değiştirerek kadınlığa geçiş yaptım ve reşit olduğumda ismimi de bir kadın ismiyle değiştirdim. Fakat anladım ki, bu yaptığım doğru değildi. Artık bir kadın rolüne bürünmüş halimle, hoşnutsuzluktan başka bir şey hissetmiyorum. Bana transseksüel duygularımın kalıcı ve değişmez olduğu, fiziksel olarak beynimin derinliklerine yerleştiği ve asla değişemeyeceği öğretildi; huzur bulmamın tek yolunun ise kadın olmak olduğu söylendi. Ancak artık bu duygulara sahip değilim. Birkaç yıl önce, bazı çocukluk travmalarımın üstesinden gelmek için bir psikologdan yardım almaya başladığımda, anksiyete ve depresif bozukluk seviyelerim azalmaya başladı ve bu süreç içerisinde transseksüel duygularım da geriledi. Ben iyileştikçe diğer sağlık sorunlarım da hafifledi. Bu nedenle iki yıl önce asıl cinsiyetime dönmeyi düşünmeye başladım. Bunun doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Hiç şüphem yok; erkek olmak istiyorum, çünkü ben zaten erkeğim, hep erkektim!”
“Ergenliğim tamamlanmadan önce orşiektomi ameliyatı (testislerden birinin veya her ikisinin alındığı transseksüel ameliyatı) geçirdim. Yüzümde henüz sadece hafif bir sakal olduğu için lazer yaptırmaya ihtiyaç duymadım. Tüm bu deneyimlerimin tek olumlu yönü, erkeklik hormonu tedavisiyle erkek ergenliğimi devam ettirebilme imkanına hâlâ sahip olmam. Eğer transseksüellikle ilgili müdahaleler olmasaydı sahip olabileceğim gür bir sakal ve kalın sesi hala elde etme potansiyeline sahibim. Ancak göğüslerimi saklamak zor, bu yüzden onlardan kurtulmak için tekrar ameliyat olmam gerekecek. En üzücü olanı ise, asla çocuk sahibi olamayacak olmam. Bana bu üzüntüye dayanacak gücü vermesi için Tanrı'ya dua ediyorum.”

Genç bireyler, cinsiyet değiştirmenin beraberinde getirdiği sonuçları tam olarak anlayabilecekleri olgunluğa sahip değildir. Birçok yönden hâlâ çocuk olan bir birey, doğurganlık yetisinin cerrahi olarak yok edilmesine nasıl "rıza" verebilir?
Ne yazık ki, Derrick hayatının on yılını kaybetti ve yanlış yönlendirilmiş olmasının sonuçlarına katlanıyor. Ömür boyu hormon tedavisi görmesi gerekecek, çünkü testisleri alınmış olduğu için vücudu erkeklik hormonu testosteronu doğal yollardan üretemeyecek. Göğsünde kalıcı yara izleri taşıyacak. En trajik olanı ise, kısırlığa neden olan cinsiyet değiştirme prosedürlerinin Derrick'in çocuk sahibi olmasını imkansız hale getirmiş olması.
Cinsiyet karmaşası yaşayan daha kaç genç erkek ve kız, transseksüel duygularının azaldığını görüp geçirdiği tedavilerden pişmanlık duyacak? Çocukları cinsiyet değişikliğine yönlendirmekten vazgeçilene dek daha kaç kişi Derrick'in yaptığı gibi "bu üzüntüye dayanabilmek" için dua edecek?
Kaynak: sexchangeregret.com
1 Temmuz 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bize Katılın!
Yeni içeriklerden haberdar olmak için e-posta bültenimize abone olun.
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?