Eski Eşcinsel Görünürlük Günü: LGBT'den Uzaklaşanların Hikayeleri
Duyarcı kimlik politikalarının 30 gün boyunca sahnenin merkezinde yer aldığı ve eşcinsel ve transseksüellerin adalet adına ön plana çıkarılması gereken ezilen mağdur sınıfların üyeleri olduğu yönündeki asılsız neo-Marksist iddiayı ortaya atan "Onur Ayı" başladı. Bu sırada toplumun geri kalanı da -okul sistemlerindeki çocuklar, şirket çalışanları, her düzeydeki hükümet çalışanları ve hatta ordu ve spor dünyasındakiler de dahil olmak üzere- gerçekte sorunları olan bu kişilere saygı göstermek zorunda.
İşte size pek konuşulmayan bir gerçek: günümüzde "eski eşcinsel" olarak yaşayanların sayısı, eşcinsel bir yaşam sürenlerin sayısından daha fazladır. Ve işte bir başka gerçek: Cinsiyet değiştirme konusunda pişmanlık yaşayan ve Tanrı vergisi cinsel beden işlevlerine geri dönmelerine yardımcı olacak sağlık uzmanları bulmaya çalışan insanların sayısı da cinsiyet değiştirme uygulamalarına başlayanların sayısından daha fazladır.
Toplumsal cinsiyet ideolojisine karşı aileyi savunan Ruth Enstitüsü, hem yaygın olarak kabul gören medya anlatısına hem de Batı dünyasını yeniden şekillendirmek, cinsiyetlerin tamamlayıcılığı hakkındaki değişmez gerçeği bastırmak, evlilik, kadın, erkek ve aile kavramlarını anlamsızlaştırmak amacıyla eşcinselliği kullananların topladığı siyasi güce meydan okuyanlara dikkat çekmek amacıyla Haziran ayının ilk Pazar gününü "Eski Eşcinsel Görünürlük Günü" olarak belirlemiştir.
Dünya, sadece "Onur Ayı" değil, "Trans Görünürlük Günü", "Trans Farkındalık Haftası", "Trans Farkındalık Ayı", "Trans Ebeveyn Günü", "Akışkan Cinsiyet Görünürlük Haftası", "Lezbiyen Görünürlük Günü", "Non-binary Günü", "Zamirler Günü" ve çok daha fazlasını içeren, sürekli büyüyen bir LGBT ayin takvimiyle zaten aşırı derecede yüklenmiş durumda.
Tüm bunlar hükümet, medya ve kurumsal dünya tarafından bir şekilde dayatılıyor. Ruth Enstitüsü Başkanı Dr. Jennifer Roback Morse: "Eşcinsellik lobisi, herkesin Haziran ayının 'Onur Ayı' olduğunu bilmesini istiyor ancak LGBT olmaktan vazgeçen insanları kesinlikle kabul etmiyor. İşte bu nedenle Ruth Enstitüsü Haziran ayının ilk Pazar gününü Eski Eşcinsel Görünürlük Günü olarak ilan ediyor," diyor. Morse: "Eski LGBT’liler hakkında konuşmak siyaseten doğru değil. Eşcinsel lobisine göre onlar ya yoklar, ya kendilerine yalan söylüyorlar ya da zaten hiçbir zaman gerçekten eşcinsel olmadılar. Ancak ben LGBT’den uzaklaşmış ve karşı cins partneriyle mutlu, tatmin edici hayatlar yaşayan pek çok insanla tanıştım. Dünyanın her yerinde bu insanların oluşturduğu örgütler var." diye devam ediyor.
Şu anda pek çok insan kendini gey, lezbiyen ya da biseksüel (her iki cinsiyete ilgi gösteren) olarak tanımlıyor. Ruth Enstitüsü’nden kıdemli araştırma görevlisi Dr. Paul Sullins ise bu konu hakkındaki çalışmaları inceledi ve aşağı yukarı eşcinsellerle aynı sayıda eski eşcinselin var olduğunu tahmin ediyor. Morse: "Bu da demek oluyor ki sayıları milyonları buluyor. Hepsinin de dinlenmeyi hak eden hikâyeleri var. Dünyanın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekiyor. Hiç kimse yaşam hedeflerine ve ahlaki değerlerine uygun olmayan bir hayata hapsolmuş hissetmemeli. Onlara 'bu şekilde doğduklarının' ve bundan kurtulmanın bir yolu olmadığının söylenmesi, acı ve utanca bir katman daha ekliyor." diye açıklıyor.
Eski Eşcinsel Görünürlük Gününü başlatan bir videoda, Ruth Enstitüsü tarafından bir araya getirilen ve ikisi eski eşcinsel olan konuşmacılar, insanların neden eşcinselliği terk ettiklerini, terk edenlerin neden terk etmemek için baskı hissettiklerini ve eşcinsel olduğunu öne süren bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini tartışıyor. İnternette, eşcinselliği geride bırakmayı seçen, doğa ve doğal hukukla uyum içinde karşı cinsten biriyle evlenerek tatmin edici bir hayat yaşayan kişilerin başka tanıklıkları da mevcut.
Kaynak: lifesitenews.com
3 Haziran 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?