20 yılı aşkın bir süre önce, aşırı doz narkotikten kurtulanlarla dolu acil servislerde eğitim aldım. Hekim arkadaşlarım ve ben, hastane dışında hayata döndürülen bu insanlar ile hastanedeki hastalara reçete ettiğimiz opioidler arasındaki bağlantıyı fark edemedik. Tıp camiası, hastaların kendi tarif ettikleri ağrıyı 10'dan sıfıra indirmenin ve gerektiğinde opioid reçete etmenin güvenli ve şefkatli bir tedavi yöntemi olduğuna inanıyordu.
Ancak yüz binlerce reçeteli opioid kaynaklı ölüm, verilere yeniden odaklanılmasını sağladı. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, sürveyansı ve araştırmayı kolaylaştıran opioid bozukluklarını kabul eden Uluslararası Hastalık Sınıflandırması tanı kodlarını tanıttı. Klinisyenler artık kanıta dayalı opioid reçeteleme kılavuzları kullanıyor.
Kanıta dayalı tıp, yoldan çıkmış uygulamaları güvenli ve şefkatli tedavilere yönlendirir.
Bunun aksine, "cinsiyet değiştirme" tedavi yöntemi, kanıttan ziyade, cinsiyet disforisi (cinsiyet hoşnutsuzluğu) yaşayan çocukların "yanlış bedende doğdukları" varsayımına dayanır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) ve diğer önde gelen tıbbi kuruluşlar, ruh sağlığı sorununun belirtisi olabilen cinsiyet disforisinin objektif bir değerlendirmesi yerine, cinsiyet değişimini teşvik eder.
"Cinsiyet olumlama” adı altında gerçekleştirilen cinsiyet değiştirme prosedürleri, psikiyatrik veya nörogelişimsel koşulların birlikte ortaya çıkma olasılığını tam olarak araştırmadan, mantıklı tıbbi karar verme yerine bir fikre dayalı farmakolojik ve cerrahi tedavileri kullanır.
Kısa bir süre önce İngiliz çocuk doktoru Hilary Cass, İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti tarafından yaptırılan pediatrik cinsiyet değiştirme prosedürlerine ilişkin bir bağımsız inceleme yayınladı. Diğer ülkelerdeki uzmanların tıbbi tedaviler uygulanırken dikkatli olunmasına yönelik tavsiyelerini doğrulayacak şekilde, Cass incelemesi mevcut araştırmaların cinsiyet karmaşası yaşayan çocuklar için tıbbi uygulamaları desteklemediğini ortaya koydu.
Kanıtlar, ergenlik engelleyiciler veya karşı cinsiyet hormonları için yüksek kaliteli kanıt bulunmadığını gösterdi. Daha da önemlisi, Cass incelemesi hormonların cinsiyet disforisi olan hastalarda intihar nedeniyle ölüm riskini azalttığına dair ikna edici bir kanıt bulamadı. Derleme, mücadele eden çocukları nörogelişimsel ve ruh sağlığı koşulları açısından tarayan bütüncül bir yaklaşım öneriyor.
AAP, Cass incelemesine aldırmadı ve tedaviler için kanıtların yetersizliğini göz ardı ederken tıbbi cinsiyet değiştirme uygulamalarını çevreleyen siyasi dramaya yöneldi.
Ergenlik engelleyicilerin bilişsel işlevleri ve kemik yoğunluğunu olumsuz etkileyebileceği göz önüne alındığında, bu tedavileri alan çocukların çoğu karşı cinsiyet hormonu olarak östrojen veya testosteron almayı tercih ettiğinden, bu grupta kısırlık neredeyse garantidir.
Karşı cinsiyet hormonlarının kardiyovasküler ve kanser riskleri ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarının kalıcılığı göz önüne alındığında, tedavi öncesinde doğru tanıya ulaşmak esastır.
Ergenler psikolojik krizler için giderek daha fazla acil bakım ararken, çoğuna gerekli kapsamlı değerlendirme yapılmadan cinsiyet disforisi teşhisi konulan çocukların sayısı hızla arttı.
Kanıtlar, çocuklar müdahale olmaksızın ergenlik çağına girdiğinde, çoğunun cinsiyet karmaşası yaşamayı bırakacağını ve biyolojik cinsiyetlerini benimseyeceğini gösteriyor. Ergenliğin engellenmesi, çoğu çocukta cinsiyet disforisinin tedavisini engelleyebilir.
Tıbbi olmaktan ziyade ideolojik olan bu yaklaşımdan olumsuz etkilendikleri için hayatlarını değiştiren cinsiyet değiştirme tedavileri alan ve daha sonra psikolojik sıkıntılarının cinsiyet karmaşasından kaynaklanmadığını fark edenlerin sayısı giderek artıyor. Bu "detrans"ların (esas cinsiyetine dönen eski translardan) büyük kısmı kalıcı fiziksel değişiklikler, kısırlık ve hormon replasmanına bağımlılıkla baş etmek durumunda.
Tıbbi cinsiyet bakımının zararı, olumsuz etkilenenleri LGBT karşıtı olarak küçümseyen konuşmalarla bastırılıyor. Bu mağduru suçlama stratejisi, tıp camiasının reçeteli opioidlerden kaynaklanan zararı en aza indirmek için yaptığı düzeltme ile tam bir tezat oluşturuyor.
Kanıta ihtiyacımız var, siyasi alevlendirmeye değil. APA onaylı ders kitabı “Cinsiyet Onaylayıcı Psikiyatrik Bakım”, kıtabın 26 bölümünde transgenderizmin başka bir şey olarak yanlış teşhis edilmesine karşı uyarıda bulunuyor, ancak diğer durumların transgenderizmle karıştırılması konusunda sessiz kalıyor. Sadece yaşlılarda görülen detransisyona (translıktan vazgeçme, esas cinsiyete dönüş) değiniyor.
Cinsiyet değişimi için ICD tanı kodları mevcut, ancak detransisyonu belgelemek ve araştırmak için hiçbir kod yok, bu da cinsiyet değiştirme pişmanlığı oranını sürekli bir bilinmeze bırakıyor. Sağlık eşitliği mi? Cinsiyet değiştirmekten pişman olanlar için değil. "Cinsiyeti değiştirme" ameliyatları genellikle sağlık sigortası tarafından karşılanırken, esas cinsiyete dönüş prosedürleri genellikle hariç tutuluyor.
Hastaların zarar görmesine giden yol bazen iyi niyetlerle döşenir, ancak hastalar, özellikle de çocuklar hem iyi niyetleri hem de güvenli tedavileri hak eder. Cinsiyet karmaşası yaşayan çocuklar için şefkatli bakımın tanımı kanıta dayalı tıptır.
Kaynak: washingtonexaminer.com
Yorumlar