Araştırma: Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı İntihar Riskinde 12 Kat Artışa Neden Oluyor

Yeni bir araştırma, cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren transların intihar riskinin geçirmeyenlere göre 12 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.
Araştırma: Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı İntihar Riskinde 12 Kat Artışa Neden Oluyor


Yeni bir araştırma, cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirenlerin intihar riskinin geçirmeyenlere göre 12 kat daha fazla olduğunu tespit etti. Texas Üniversitesi Tıp Fakültesinden araştırmacılar, cinsiyet değiştirme ameliyatının yüksek intihar girişimi riskleriyle önemli ölçüde ilişkili olduğunu ve işlem sonrası kapsamlı psikiyatrik desteğin gerekliliğini vurguladı.

Nisan ayında Cureus dergisinde yayınlanan çalışmada, araştırmacılar cinsiyet disforisi (cinsiyet hoşnutsuzluğu) olan kişilerin ameliyat geçirme oranının arttığını belirtti. Straub ve arkadaşları, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının intihar veya kendine zarar verme riskini değerlendirdiklerini ifade etti.

Çalışmada, TriNetX tarafından sağlanan 90 milyondan fazla hastaya ait veriler kullanılarak dört farklı grup incelendi:

1) Cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmiş ve acil servise başvurmuş 1.501 yetişkin;
2) Ameliyat geçirmemiş ancak acil servise başvurmuş 15.608.363 yetişkinden oluşan kontrol grubu;
3) "Acil durum ziyareti, tüp ligasyonu veya vazektomi" geçirmiş ancak cinsiyet ameliyatı geçirmemiş 142.093 yetişkinden oluşan bir kontrol grubu; 
4) Üçüncü gruptan elde edilen sonuçları doğrulamak için kullanılan farenjitli bir kontrol grubu. 

Cinsiyet değiştirme ameliyatı
Cinsiyet değiştirme ameliyatı intihar riskinde 12 kat artışa neden oluyor.

Araştırmacılar, cinsiyet değiştirme ameliyatından sonraki beş yıl içinde intihar girişimleri, ölüm, kendine zarar verme ve travma sonrası stres bozukluğunu (TSSB) inceledi. Straub ve arkadaşları, cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirenlerin intihar girişimi riskinin ameliyat geçirmeyenlere kıyasla 12,12 kat daha yüksek olduğunu belirtti. Bu araştırmanın önemi, meta-analizler ve kendi kendine bildirilen anketler yerine gerçek dünya verilerine dayanmasında yatıyor.

Çalışma, İngiliz çocuk doktoru Dr. Hilary Cass'ın, cinsiyet disforisi olan çocuklara ergenlik engelleyiciler ve karşı cinsiyet hormonları sağlanmasının etkinliğine ilişkin kanıtların "oldukça zayıf" olduğunu belirten raporunun yayınlanmasından kısa bir süre önce yayımlandı. Cass ve ekibi, LGBTQ+ aktivistlerinin “cinsiyet kimlikleri” “onaylanmayan” gençlerin yüksek intihar oranlarına sahip olduğu iddiasını destekleyecek kanıt bulamadı. 

Finlandiya'da yakın zamanda gerçekleştirilen bir başka çalışma da cinsiyet disforisi olan gençlerde ölümün ana belirleyicisinin ruh sağlığı bozuklukları olduğunu ortaya koydu. 

Ancak Amerika Birleşik Devletleri'nde Biden yönetimi, çocuklarda cinsiyet disforisinin tedavisi olarak tıbbi müdahaleyi savunmaya devam ediyor.

Kaynak: readlion.com