Cinsiyet Değişimi Kaynaklı Travma Sonrası Stres Bozukluğu

"…Dürüst olmak gerekirse, cevabın çok basit olduğuna, yakında gerçek benliğime kavuşacağıma ve sorunlarımın ortadan kalkacağına inanmak istedim. O kadar uzun süre acı içinde yaşadım ki çaresizdim…"

Ben bir erkek olarak doğan fakat Androjen Duyarsızlık Sendromu (bir tür hormonal bozukluk, özellikle XY kromozomuna sahip erkek bireylerin vücuttaki erkeklik hormonunu tanıyamaması sonucu vücutta gerçekleşen dişil belirtiler) olarak bilinen bir hormon bozukluğundan muzdarip biriyim. Bu nedenle ergenliğimle ortaya çıkması gereken erkek cinsiyet özelliklerini (dış görünümde meydana gelen erkeksi büyüme, seste değişiklik, sakal vb.) asla tam olarak geliştirmedim.

Eylül 2008'de yaşadığım bazı zor ve travmatik olaylar, çocukluk çağında yaşadığım cinsel istismarın neden olduğu psikotik depresyonumun yeniden ön plana çıkmasına yol açtı. Psikolojik destek almak için terapiye başvurdum ve terapiste kendimi bir kadın olarak tanıttım. Terapist benimle bir ay boyunca görüştü ve Ekim 2008'de beni bir psikiyatristle görüştürdü. Beni psikiyatrik ilaç tedavisi için ona yönlendirdiğini düşünmüştüm. Ancak psikiyatristin ve terapistin, sorunlarımın yanlış bedende doğmuş olmamdan kaynaklandığı ve aslında kadın olmam gerektiği konusunda hemfikir olduklarını keşfettim.

Kasım 2008'de kendi seçtikleri bir üroloğa yönlendirildim. Nasıl bir hayat yaşadığıma veya fiziksel sağlığımın ne durumda olduğuna dair hiçbir inceleme yapmadan ve bana hiçbir hormon tedavisi uygulamadan, 4 ay gibi kısa bir süre sonrası için transseksüel ameliyatımı planladılar. Tek yaptıkları şey, bedenimin erkeklik hormonu salgılaması ihtimaline karşı bana Finasterid (anti-androjen, erkeklik bastırıcı) reçete etmekti. Mart 2009'un ortasında beni doğradılar ve sakat bıraktılar. Evet, biliyorum, kaçmalıydım ya da bir avukat tutmalıydım ya da o şehirden uzaklaşmalıydım. Ama dürüst olmak gerekirse, cevabın çok basit olduğuna, yakında gerçek benliğime kavuşacağıma ve sorunlarımın ortadan kalkacağına inanmak istedim. O kadar uzun süre acı içinde yaşadım ki çaresizdim. Ayrıca depresiftim ve sanrı eğilimim vardı.

Sonuç olarak Mart 2009'da, yok yere transseksüel ameliyatı oldum. Nisan 2009'da bir ürolog tarafından yazılan bir yazı ile yasal olarak “kadın oldum”. Estradiol (bir tür östrojen-kadınlık hormonu) tedavisi almaya başladım. Evet, doğru okuyorsunuz. Bana kadınlık hormonları vermek için ameliyat sonrasını beklediler. Sonra dinlenmeye çekildim ve iyileşmeyi bekledim. Çektiğim ağrıların sadece ameliyat sonrası ağrılar olduklarını ve zamanla geçeceklerini düşünerek kendimi iyi hissettirmeye çalıştım.

Ağustos 2009'da, bir nöropsikolojik değerlendirmeye tabi tutuldum ve ciddi özgüven sorunlarımın yanı sıra gerçeklik algımda da sorun olduğunu öğrendim. Sürekli yatıp dinlenmeye çalışıyordum ve fiziksel iyileşme için sadece zamana ihtiyacım olduğunu düşünmeye devam ediyordum. Ne de olsa çok büyük bir ameliyat geçirdim, diyordum kendi kendime. Yılın büyük bir bölümünde yataktan kalkmadım ve hiçbir şey yapmadım. Moralim çok bozuktu. Ameliyattan bir yıl sonra, şehirde yürüyüş yapmaya çalıştım ama bu süreçte de şiddetli panik ataklar geçirdim. Bu panik ataklar o kadar kötüleşti ki, sonunda Mayıs 2010'da şiddetli göğüs ağrılarıyla acil servise gittim. Ağustos 2010'ta ciddi bir intihar girişiminde bulundum ve kendi hayatıma son vermeye çok yaklaştım. Eşim olmasaydı şu an hayatta olmazdım.

Geçirdiğim bu süreçlerden sonra, görünüşüm herkesin beni kadın sandığı bir noktaya gelmişti. Aksini söylesem de doktorlar bile, hatta kadın doğum uzmanları bile bana inanmıyordu.

Kasım 2010'de tam bir psikotik kriz geçirdim ve Nisan 2011'e kadar hastaneden hastaneye taşınıp incelendim. Bir sürü antipsikotik ilaç kullandım ve hatta şizofreniyle teşhis edildim. Sonunda o kadar uyuşturuldum ki çenemi kapadım ve insanlara başıma gelenleri anlatmaya çalışmaktan vazgeçerek eve gittim. Eşimle şehirden ayrıldık ve ağırlıklı olarak inançlı insanların yaşadığı bir yere taşındık. Hayatımıza burada devam etmeye, yeniden bir hayat inşa etmeye çalıştık. Her hafta terapiye gidiyorum. Ama bu sefer inançlı bir terapist ile görüşüyorum; cinsiyet değiştirme süreci ve tıbbi ve zihinsel sağlığımın katledilmesinden kaynaklanan Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşadığım konusunda benimle aynı fikirde olan bir terapistle…

Kaynak: sexchangeregret.com