Uzman Görüşü: "Anoreksik birine kendini aç bırakmasını söylemezsiniz"
Cass raporu, İngiltere'nin cinsiyet değiştirme hizmetlerindeki tıbbi ihmalin boyutlarını ortaya koymadan önce, içeriden bir dizi insan alarm vermeye çalışmıştı. Klinisyenler, terapistler ve diğer profesyoneller uzun süredir çocukların hızlı bir şekilde cinsiyet değiştirme sürecine sokulduğu konusunda uyarıda bulunuyorlardı. Uzmanlar, ergenlik engelleyicilerin ve karşı cinsiyet hormon ilaçlarının güvenilirliği veya etkinliği konusunda yetersiz kanıtlar olmasına rağmen, serbestçe reçete edildiğini ortaya çıkardılar. Bu ihbarcılar, itibarlarını ve kariyerlerini tehlikeye attılar. Çocukların seçtikleri cinsiyeti otomatik olarak “onaylanmamız” gerektiği düşüncesini sorgulayan herkes “transfobik” olarak damgalanma riskiyle karşı karşıya kaldı.
Tavistock cinsiyet kliniğinin eski yöneticisi ve psikanalist Dr. Marcus Evans da bu muhalif seslerden biriydi. Ulusal Sağlık Servisi (NHS) cinsiyet değiştirme hizmetlerinde tanık oldukları onu o kadar rahatsız etti ki Evans 2019 yılında görevinden istifa etti. O zamandan bu yana, “cinsiyet onaylayıcı bakım” adı altında gerçekleştirilen cinsiyet değiştirme uygulamalarının zararları ve trans lobisinin sağlık alanındaki etkisi konusunda uyarılarda bulunmaya devam etti.
Evans, Cass raporuna giden uzun yolu tartışmak üzere Brendan O'Neill Show'un son bölümünde Brendan O'Neill’a demeç verdi. Aşağıda, bu konuşmalardan bir kısma yer verilmektedir.
Brendan O'Neill: Karşı cins olduğunu iddia eden erkek ya da kız çocukları hakkındaki görüşünüz nedir? Bunu sanrısal bir inanç olarak mı görüyorsunuz?
Marcus Evans: Cinsiyet değiştirme arzusu benim “aşırı değerlenmiş” inanç dediğim şeyden kaynaklanır. Bu, tüm düşünce tarzınızın belirli bir inanç etrafında şekillendiği durumdur. Bu durum, gerçeklikle bağınızın tamamen koptuğu anlamına gelmez. Ancak gerçekliğin artık gerçekten önemli olmadığı anlamına gelir. Çoğu zaman bu inancın neye dayandığının tam olarak belli olmadığını görürsünüz.
Bir çocuk cinsiyet disforisinden (cinsiyet hoşnutsuzluğu) muzdarip olduğunu ve cinsiyet değiştirmek istediğini söylediğinde, ona sorarsınız: "Erkek olmanın nesi bu kadar kötü ki kız olmaya çalışıyorsun? Genellikle iyi bir cevapları yoktur. Çoğu zaman kendilerini gerçekten sevmiyorlar. Bunu bu kadar somut ve basit terimlerle ifade etmek istemezdim ama ben hep bu şekilde düşünüyorum. Sorun şu ki, ruhunuzun esas unsurlarından kurtulamazsınız veya kim olduğunuzun yönlerini ameliyatla ortadan kaldıramazsınız. Klinik bir bakış açısıyla, bu çocuğun kendi avatarını yarattığını aklınızda tutmalısınız - tüm zorluklarına çözüm olacak ve istenmeyen yönlerini temizlemesine yardımcı olacak bir avatar. Bu çocukların birçoğu, genellikle kronik depresyonla birlikte tüm kusurlarına karşı içsel bir kendinden nefret etme duygusuyla mücadele ediyor. Kendilerine karşı duydukları tüm bu nefreti de kurtulmak istedikleri bir yönlerine odaklıyorlar. Bu durumda, bu cinsiyetleri oluyor.
Gelişimin önemli bir parçası da elbette çeşitli kusurlarımızla yüzleşmektir. Çocuklar genellikle bazılarını ele alır ve diğerleriyle yaşamayı öğrenir. Yaşımız ilerledikçe, hepimizin elimizdekilerle en iyisini yapmaya çalıştığımızı fark etmeye başladığımızda işimiz kolaylaşır. Ama bir çocuk için bunu yapmak çok zor. Bir terapist olarak benim işim, bu çocukların kusurlarına neden tahammül edemediklerini düşünmelerini sağlamak.
O'Neill: Sağlık çalışanlarının, çocukların kendileri hakkındaki bu inançlarına meydan okumalarına izin verilmediğinde ne olur?
Evans: Ben cinsiyet disforisini, anoreksiya ve kendine zarar vermeye benzer bir sorun olarak görüyorum. Bir çocuğun kendisini aç bırakarak mükemmel bir versiyonunu yaratabileceğine dair inancını onaylamazsınız. Hiçbir iştah ya da arzularının olmadığı bir hayat yaşayabilecekleri inancını. Cinsiyet değiştirmek isteyen çocuklar da buna çok benzer bir psikolojik yapıya sahiptir. Diğer insanlar da dahil olmak üzere her şeyi kontrol etme arzuları vardır. Ancak kendine zarar verme ya da anoreksiya ile cinsiyet disforisi arasındaki en büyük fark, siyasi müdahalenin ruh sağlığı pratisyenleri olarak işimizi yapmamızı engellemesidir. Bu durum, sıradan klinik düşünceyi ve normal tıbbi uygulamaları kesinlikle baltalamıştır.
Tehlikeli bilim sayesinde ebeveynler, çocuklarının trans olma kararını desteklememenin onları intihara sürükleyeceğinden korkuyor. Gerçek şu ki, cinsiyet disforisi olan çocukların kendilerini öldürme olasılığı diğer akıl hastası ergenlere kıyasla daha yüksek değil. Ayrıca, çevrimiçi gruplar tarafından ve çocuklarını koşulsuz olarak desteklemeyen ebeveynlerin yobaz olduğunu söyleyen bir kültür tarafından etki altına alınan çocukların aileleriyle iletişimlerini kesme tehlikesi de var. Ebeveynler, soruları veya endişeleri olduğunda sorun kendileriymiş gibi hissettiriliyor.
Trans olduğunu iddia eden çocuklara, transseksüellikleri ve inançları hakkında sorular sorduğunuzda çok dikkatli yanıtlar vermeleri de onlara yardımcı olmuyor. Sizi cinsiyet konusunda dar bir tartışmanın içine çekmek istiyorlar. Cinsiyet değiştirme ameliyatlarının tek çözüm olduğuna dair kesin bir inançları var. Kendileri hakkındaki tüm kafa karışıklıklarından ve şüphelerinden kurtulacaklarına inanıyorlar. Empatik bir şekilde bile olsa bu kesinliğe meydan okuduğunuzda kendilerini saldırıya uğramış hissediyorlar. İyi bir terapist ise bu rahatsızlığı ustalıkla aşmaya çalışır ve çocuğu bu kesinliğin ille de yararlı, sağlıklı bir şey olmadığını anlamaya teşvik eder. Bu zaten bireysel, klinik düzeyde bir zorluktur. Ancak trans meselesi etrafındaki siyasallaşmış kültür her şeyi daha da kötüleştiriyor. Uzun bir süre boyunca, cinsiyet değiştirme ameliyatlarını benimsememek sizin anında yobaz olarak görülmenize neden oluyordu. Bu doğru değil. Bir çocuğun trans olma kararını anında onaylamayan bizler, aslında tartışma açmakla ilgilenenleriz. Bizler, bir insanın kim olduğunu gösterecek olan zengin ve karmaşık yolları keşfetmekle ilgileniyoruz.
Kaynak: spiked-online.com
4 Mayıs 2024
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?