Dr. Susan Bradley, bir zamanlar "cinsiyet kimliği bozukluğu" olarak adlandırılan ve günümüzde Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından "cinsiyet disforisi (cinsiyet hoşnutsuzluğu)" olarak adlandırılan hastalığı olan çocukların tedavisinde öncü ve önde gelen bir uzmandı. Daily Caller'dan Laurel Duggan ile yaptığı şaşırtıcı röportajda Bradley, bir çocuğun normal ergenlik gelişimini durdurmak için ergenlik engelleyicilerin kullanımından bahsetti.
Açıkça itiraf etti, "Yanılmışız."
Bradley daha sonra bu tedavinin sonuçları hakkında konuştu:
“Düşündüğümüz gibi geri döndürülebilir değiller ve çocukların büyümesi, gelişimi üzerinde, onları kısırlaştırmak ve kemik büyümelerini etkileyen pek çok şey de dahil olmak üzere uzun vadeli etkileri var.”
“Ergenliği duraklatmak” için ergenlik engelleyici ilaçlar reçete eden en önde gelen araştırmacılardan birinin bu itirafı, cinsel istismara uğramış çocukları tedavi etmenin yolunun bu olmadığının giderek daha fazla farkına varıldığı bir zamanda gündeme geldi.
Bunlar "geri döndürülebilir" müdahaleler değildir, ancak trans aktivistler ve destekçileri, çocuklar için bu zarar verici uygulamayı teşvik etmeye devam etmektedir. Ancak Dr. Bradley bu konuda gerçek bir uzmandır. Yaklaşık 50 yıl önce Kanada'nın Toronto kentindeki Clarke Psikiyatri Enstitüsünde Çocuk ve Ergen Cinsiyet Kimliği Kliniğinde çalışmaya başlamıştır ve etkileyici bir özgeçmişe sahiptir. Toronto Üniversitesinde Çocuk Psikiyatrisi Bölüm Başkanı olarak görev yapmıştır.
Gazeteci Duggan'ın bildirdiğine göre, 2000 yılı civarında klinik, cinsiyet disforik çocukların sıkıntılarını hafifletmenin bir yolu olarak onlara ergenlik engelleyiciler reçete etmeye başladı. Duggan şöyle yazdı:
“Şu anda seksenli yaşlarının başında olan Bradley, kliniğin cinsiyet disforisi için ergenlik engelleyiciler uygulamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, bu ilaçların, kullanılmamaları halinde iyileşebilecek bir cinsiyet karmaşasını pekiştirebileceğine inandığını belirtti. Ayrıca ilaçların yan etkileri konusundaki endişelerini de dile getirdi.”
Bradley, cinsel kimlik karmaşaları önce sosyal cinsiyet değişimi, sonra da ergenlik engelleyicilerle teşvik edilen çocukların bu karmaşada ısrar etme eğiliminde olduklarını açıkladı:
“[Ergenlik engelleyicilerin] nispeten güvenli olduğunu düşündük ve endokrinologlar bunların geri döndürülebilir olduğunu ve bu konuda endişelenmemize gerek olmadığını söylediler. Her zaman aklımın bir köşesinde onlara yardım etmediğimize dair bir şüphe vardı. Ve bence bunun doğruluğu kanıtlandı, bu çocuklar herhangi bir yaşta ergenlik engelleyicilere başladıklarında, neredeyse hepsi karşı cinsiyet hormonları kullanmak istemeye devam ediyor.”
Bradley, çocuklar üzerinde güçlü ilaçlarla deney yapmanın ciddi sonuçlarını anlatarak devam etti:
“Çocukların cinsel gelişimini engellemek son derece otoriter bir müdahaledir. Çocuklar ... bozulmuş cinsel işlevselliğin etkisini anlayamazlar. Bu büyük ölçekli deneyin yaklaşık 10. yılındayız ve şimdiden bilişsel gelişim, kemik mineral yoğunluğu ve doğurganlıkla ilgili sorunlara dair raporlar var. Güncel kanıtlar ergenlik engelleyicilerin ne güvenli ne de geri döndürülebilir olduğunu göstermektedir.”
Duggan'ın Bradley'nin değişen tutumuyla ilgili ikinci bir makalesinde doktor, karşı cinsten olduğunu iddia edenlerin çoğunda otizm spektrum bozukluğu olduğunu açıkladı. Duggan şöyle ifade ediyor:
“Bradley, yüksek işlevli otizmi olan çocukların daha önce yeme bozukluğu kliniklerine intihar meyli, anksiyete, depresyon ve beden imajı çarpıtmaları ile geldiğini, ancak pediatrik cinsiyet klinikleri ortaya çıkmaya başladıkça, otizmli ergenlerin buralara daha fazla yönelmeye başladığını söyledi.”
Bradley ona "otizmli insanların ilgi duydukları konulara çok yoğun bir şekilde odaklanma eğiliminde olduklarını ve bir şeyin doğru olduğuna inandıklarında onu bırakmakta büyük zorluk çektiklerini, her ikisinin de otizmli ergenleri cinsiyetleri ve beden imajlarıyla ilgili sorunlara özellikle duyarlı hale getirdiğini" söyledi. Doktor açıklamaya devam etti:
“Sosyal anlayışta ve uyum sağlayamadıkları hissinde erken zorluk yaşarlar; diğer insanların da anlamadığı belirli bir şekilde farklı olduklarını anlamakta zorlanırlar ve genellikle akran gruplarında dışlandıklarını hissederler. Birçoğunun iyi bir arkadaşı yoktur. Sıklıkla diğer çocukların onlarla alay ettiğini veya onları dışladığını söylerler.
Bu çocuklar güçlü duyguları yönetme konusunda ortalama bir gençten bile daha az donanımlıdır ve zaman zaman tamamen göz ardı edilirler. Bu yüzden çok daha savunmasız hale gelerek intihara meyilli oluyorlar, endişeli ve depresif oluyorlar ve kendilerini çok kötü hissediyorlar.”
Bir arkadaş ya da profesyonel tarafından "Sen transseksüel olmalısın!" denmesi - ya da sosyal medyayı okuyup izledikten sonra kendi kendine teşhis konması - bu çocuklara genellikle rahatlama hissi verir; tıpkı Bradley'nin Duggan'a söylediği gibi:
“Birisi trans olduğu söylediğinde ya da trans çocuklar hakkında bir şeyler duyup internete girdiğinde, tek yaptıkları ‘Acaba ben trans mıyım?’ demek olsa bile, bu çocukların çoğu otomatik olarak trans kabul ediliyor. ‘Bunu düşündüğüne göre trans olmalısın.’ Ve onlar için bu çok işlevsel bir tepki, çünkü birdenbire, bunun başından beri yaşadıkları tüm sorunları çözeceğini hissediyorlar."
Bradley, yalnız bırakıldıklarında, cinsiyet disforisiyle mücadele edenlerin çoğunun "vazgeçeceğini" ve biyolojik erkekliklerini ya da kadınlıklarını benimseyeceklerini biliyor. Duggan, Bradley ve meslektaşlarının genç erkek çocuklarla yaptıkları bir çalışmada ne bulduklarını açıklıyor:
“Ayrıca, [Bradley] diğer klinik doktorlarıyla birlikte, cinsiyet karmaşaları nedeniyle kliniklerine yönlendirilen erkek çocukların %87,8'inin sonunda ‘translıktan vazgeçtiğini’, yani aslında kız olduklarına inanmayı bıraktığını ve cinsiyetleriyle yüzleştiğini gösteren bir araştırma yaptı.
Çocukları karşı cinse benzetmek amacıyla "cinsiyetlerini değiştirmek", ulusumuzun gençleri üzerinde yapılan büyük bir deneydir. Dr. Bradley, çocukların zihinlerine ve bedenlerine verilen zararın farkına varmıştır. Bu acımasız, etik dışı deneyi durdurmanın zamanı çoktan gelmiştir.
Kaynak: dailycitizen.focusonthefamily.com
Yorumlar