Şubat ayında yayınlanan bir Alman araştırması, reşit olmayanlar için ergenlik engelleyicileri ve karşı cinsiyet hormon tedavilerini desteklediğini iddia eden araştırmaların "düşük kaliteli" ve muhtemelen "gerçek etkiden" "önemli ölçüde farklı" olduğunu ortaya koydu.
Bir grup Alman araştırmacı, Birleşik Krallık Ulusal Sağlık ve Bakım Mükemmelliği Enstitüsü'nün (NICE) 2020'deki son incelemesinden bu yana yayınlanan, reşit olmayan çocuklar için karşı cinsiyet hormonlarının kullanımına ilişkin "güncellenmiş literatürün" sistematik bir incelemesini gerçekleştirdi. Temmuz 2020 ile Ağustos 2023 arasında ergenlik engelleyiciler ve karşı cinsiyet hormonları üzerine yapılan mevcut araştırmaların "önemli kavramsal ve metodolojik kusurlara" sahip olduğunu ve çalışmaların cinsiyet disforisini (cinsiyet hoşnutsuzluğunu) veya trans olduğunu söyleyen çocukların ruh sağlığını iyileştirdiğine dair net işaretler göstermediğini belirlediler.
Araştırmacılar, "Mevcut kanıtlar çok sınırlıdır, küçük örneklemli ve sorunlu metodoloji ve kaliteye sahip çok az sayıda çalışmaya dayanmaktadır" diye yazmıştır. "Yeterli ve anlamlı uzun vadeli çalışmalar da aynı şekilde eksiktir. Mevcut kanıtlar, [cinsiyet disforisi] olan küçüklere [ergenlik engelleyicileri] veya [karşı cinsiyet hormonları] verildiğinde [cinsiyet disforisi] semptomlarının ve ruh sağlığının önemli ölçüde iyileştiğini açıkça göstermemektedir."
Araştırmacılar, kriterlerini karşılayan yalnızca iki çalışma bulmuş, ancak NICE ayrıca bunların "düşük örneklem büyüklüklerine sahip olduğunu, [cinsiyet disforisi] olan küçüklerde [karşı cinsiyet hormonlarının] belirli yararlı etkilerine ilişkin yeni ve önemli bir kanıt eklemediğini ve "düşük kesinlik" olarak sınıflandırıldığını" belirtmiştir. Diğer 29 çalışma ise "tedavi etkilerinin yeterli karşılaştırmaları" olmadığı için incelemeden çıkarılmak zorunda kalmıştır.
Trans aktivistler, uzun süredir hormon tedavisinin trans olduğunu söyleyen çocuklar için "hayat kurtarıcı" bir tedavi olduğunu iddia etmekte ve bu tedaviyi reddetmenin çocukları daha yüksek intihar riskiyle karşı karşıya bıraktığını savunmaktadır. Ancak inceleme, çalışmaların anksiyete, depresyon ve intihar eğilimi düzeyleri üzerindeki "tedavi etkilerine odaklanmadığını" ve bu nedenle "öncesi-sonrası karşılaştırmasına" olanak vermediğini açıkladı.
Araştırmacılar ayrıca konuyla ilgili uzun vadeli çalışmaların "eşit derecede eksik" olduğunu ve ergenlik engelleyicilerin tamamen geri döndürülebilir olduğu iddiasının "kanıttan yoksun ve potansiyel uzun vadeli etkilerin belirsiz" olduğu yönündeki endişelerini dile getirdi. Ergenlik engelleyicilerin "sosyo-duygusal gelişim, cinsel deneyim becerisi... [ve] kemik yoğunluğundaki azalmanın endişe verici" olduğunu ve ayrıca karşı cinsiyet hormonu reçete edilen küçüklerde "insülin ve lipid metabolizmasındaki değişiklikler (örneğin hiperkolesterolemi), karaciğer fonksiyonundaki değişiklikler ve kardiyovasküler sistem üzerindeki etkiler" hakkında çok az şey bilindiğini açıkladılar."
Bir başka eleştiri de, karşı cinsiyet hormon çalışmalarından elde edilen sonuçların "testosteron öncesi verileri" göstermemesi veya alternatif tedavilerin etkilerini incelemek için "randomize bir gruba" sahip olmamasıydı.
Amerika Birleşik Devletleri Transgender Araştırması (The United States Transgender Survey) bu ay ilk bulgularını yayınladı ve hormon tedavisi gören Amerikalıların çoğunun hayatlarından daha memnun olduğunu iddia etti. Ancak daha önce Daily Caller News Foundation'a konuşan psikoterapist ve Genspect'in kurucusu Dr. Stella O'Malley, konuyla ilgili diğer pek çok araştırma gibi bu anketin de "kalitesiz bir araştırma" olduğunu ve sonrasında ciddi zihinsel ve fiziksel yan etkileri yaşayan cinsiyet değiştirenlerle yaptığı çalışmalarla "uyuşmadığını" söyledi.
Kaynak: dailycaller.com
Yorumlar