Bir bilim kadını ve iki çocuk annesi olan Sarah Jane'e (kimliğini daha fazla açıklamamızı istemedi), ruh sağlığı kuruluşu Pace’in 2000 gençle yaptığı anketi eleştirel bir gözle inceleyerek rakamların savunmasız çocuklar ve ebeveynlerin yanı sıra medya ve hükümeti etkilemek için yanlış ve son derece yanıltıcı bir şekilde kullanıldığını ortaya koyduğu için minnettarız. Analizini kendisinin izniyle burada yayınlıyoruz:
Genç transseksüellerle ilgili tartışmaların çoğunda ortaya atılan bir istatistik vardır. Bu istatistik intihar oranlarıyla ilgilidir ve genellikle genç transların %50'sinin intihara teşebbüs ettiğini iddia eder. Bu istatistik, "şok edici intihar riski" veya "çok yüksek intihar oranları" gibi yorumlarla sıklıkla dile getirilmekte ve ebeveynlerin korkularını besleyerek onları "Ölü bir oğlum olacağına canlı bir (trans) kızım olsun daha iyi" ya da "Ölü bir kızım olacağına canlı bir (trans) oğlum olsun daha iyi" düşüncesine sevk etmektedir.
Kısa bir süre önce bu istatistikler bir oda dolusu avukat ve transların yaşamlarının hukuki açıdan iyileştirilmesiyle ilgilenen diğer kişilere sunuldu. Anket rakamlarının gerçekten yanlış yorumlama mı, kazara abartılma mı yoksa görünüşte şok edici ve kesin istatistikler sunarak sempati ve destek toplamak için kasıtlı bir girişim mi olduğu belirsiz; ancak bir PowerPoint sunumundan alınarak paylaşıldı, birkaç ilgili kişi tarafından Tweetlendi, kamuya mal oldu ve bunun sonucunda ben de işin aslını öğrenmek için harekete geçtim.
Sunumda küçük yazılmış (sanki bir şeyler gizlenmek isteniyormuş gibi) atıflara dayandırılan çalışmayı okumak için zaman ayırdım. Sunum, LGBT+ kişiler için ruh sağlığı hizmetlerinin nasıl iyileştirilebileceğini incelemek üzere yola çıkmış ve özellikle 3 alana odaklanmayı hedeflemiş:
Çalışma iki ana bölümden oluşuyordu: Yukarıdaki ruh sağlığı sorunlarını doğrudan deneyimlemiş kişilerin incelenmesi ve bu sorunların LGBT+ kişiler dahil olmak üzere bugün Birleşik Krallık'taki geniş bir kesimi nasıl etkilediğini gösterecek bir anketin doldurulması için geniş bir örneklemin (çalışma grubu) oluşturulması.
Ankete her cinsel meyilden ve her cinsiyetten 2.078 kişi katılmıştır. Bu 2.078 kişinin çoğunluğu transseksüel değildir.
İntihar düşüncesiyle ilgili yanıtları analiz ederken, çalışma yalnızca 26 yaşın altındaki katılımcıları incelemiştir. Bu da örneklem büyüklüğünü 485 kişiye indirmiştir. Bunlardan 27'si trans olduğunu söylemektedir. Yani 58'i intiharı düşünen 2.000 trans değil, 15'i intiharı düşünen 27 trans vardır.
Ankette "...PACE'in doğası ve araştırmanın konusu göz önüne alındığında, araştırma katılımcıları arasında ruh sağlığı konularında deneyimi olan veya bu konulara duyarlı kişiler arasında bir orantısızlık olması mümkündür." denmektedir. Gerçekten de tanımlanan çalışmaya davet yöntemlerinin, ruh sağlığı sorunları için destek alan veya destek arayan transları cezbetmesi çok muhtemeldir. Anket şu uyarı ile sona ermektedir: "Nihayetinde bulgularımız sadece bizim örneklerimiz için geçerli kabul edilebilir." Ancak transseksüel destek örgütleri bu istatistikleri gerçekmiş gibi sunarak transseksüellerin kendilerini, ailelerini ve onlarla muhatap olan herkesi korkutmaktadır.
İstatistiklere geri dönelim. Anket sonuçlarını gerçeği yansıtan rakamlara dönüştürelim: 2014 yılında Birleşik Krallık'ta 27 transseksüel gençle yapılan ankette 13'ünün daha önce intihar girişiminde bulunduğu, 8'inin ise son bir yıl içinde intihar girişiminde bulunduğu tespit edilmiştir.
Ankete katılanların eşlik eden ruh sağlığı sorunları, ruh sağlığı hizmetleriyle etkileşimleri veya intihar girişimi geçmişleri nedeniyle anketten haberdar oldukları ya da bu sebeplerle anketi doldurmaya ilgi duymuş olabilecekleri gerçeğiyle alakalı hiçbir düzeltme yapılmadan, bu rakamlar tüm transseksüel nüfusa uygulanacak şekilde yorumlanmamalıdır.
27 kişilik bir örneklem büyüklüğünün tüm bir grubu temsil ettiğine ve tüm grubun böylesine küçük bir çalışmanın bulgularına göre etiketlenmesini haklı çıkardığına inanıyor olsanız dahi, burada göze batan bir sorun var. Trans gençler ve ailelerine yönelik bir destek grubu olduğunu iddia eden Mermaids, bir oda dolusu hukukçuya yaptığı sunumda açıkça yalan söylemiştir. İddia ettiği gibi ankete 2,000 trans katılmamıştır. Öyle olduğunu söylemek, zaten inanılmaz derecede duygusal ve potansiyel olarak tehlikeli olan bir yoruma itibar kazandırmaktadır.
Bu çarpıtılmış istatistikleri gerçekmiş gibi göstermek, trans gençlerin ailelerine bu mecazı sunmak duygusal şantajdan başka bir şey değildir: "Çocuğunuzun cinsiyet değiştirmesine izin verin yoksa intihar etmesine neden olursunuz." Başka herhangi bir bağlamda, başkalarını taleplerinizi kabul etmeye zorlamak için intihar tehdidinde bulunmak duygusal istismar kabul edilir; cinsiyet değiştirme bağlamında ise arkadaşların ve ailelerin sevdiklerini cinsiyet değişimine teşvik etmeye mecbur bırakmanın bir yolu olarak kullanılır.
Trans olduğunu iddia edenlerin mutlak bir intihar riski taşıdığını ilan ederek onlara ve ailelerine intihar etme ihtimallerinin yüksek olduğunu söylemiş olursunuz. İnsanlar çok kolay ikna edilebilir. Kendi durumunuzdaki insanların %50'sinin intihara meyilli olduğunu duyarsanız, karanlık bir gün geçirdiğinizde yarının daha iyi olacağını düşünmek yerine, tüm bu intihara meyilli insanların yolunda gittiğinizi düşünmeniz ve bu nedenle gerçekten de intihara teşebbüs etmeniz daha olası değil midir? Çocuklarının intihara meyilli olduğunu düşünen ebeveynler, bu bilgiye dayanarak onlara farklı davranabilir ve yanlış kararlar verebilir.
İntihar bulaşıcıdır. İntihar düşüncesi özellikle gençler için son derece tehlikelidir. İntiharın haberleştirilmesi için yürürlükte olan kılavuz ilkelerin bir nedeni vardır ve basın, bu kılavuz ilkelerden transları istisna tutmaktadır. Translar, savunucularının ve destek kuruluşlarının sürekli olarak insanlara kendileri için tehlikeli olduklarını söylemeleri yerine, "her şey daha iyi olacak" gibi olumlu bir hareketle daha iyi hizmet alabilirler.
transgendertrend.com
Yorumlar