Cinsiyet Kliniği İhbarcısı, Cinsiyet Değiştirme Uygulamalarının Politika ve İdeoloji Tarafından Yönlendirildiğini Söyledi

Tavistock Kliniğindeki skandalın açığa çıkmasına yardımcı olan Marcus Evans, transseksüeller için cinsiyet değiştirme prosedürlerinin politika ve ideoloji tarafından yönlendirildiğini söyledi. Kuzey Londra Kliniği'nin eski yöneticilerinden, danışman ve psikoterapist Marcus Evans, bu alanda hazırlanan yeni bir raporun ardından YouTube’da yayınlanan “The Reaction” isimli programın sunucuları Sarah Vine ve Andrew Pierce'a açıklamalarda bulunarak bu uygulamaların deneysel olduğunu ve kanıt temeli bulunmadığını söyledi. Dr. Evans, çocuklara sağlanan bakım standardıyla ilgili personel tarafından dile getirilen endişeleri görmezden gelmekle suçladığı Tavistock kliniğinden 2019 yılında eşiyle birlikte istifa etmişti.

Programa katılan Dr. Evans'ın yorumları, Dr. Hilary Cass tarafından yapılan ve gençlere yönelik endişeler nedeniyle Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisinin (NHS) transseksüellere yönelik tedavilerinin elden geçirilmesi hakkında 32 maddelik dönüm noktası niteliğindeki Cass Raporu adlı incelemesinin ardından geldi. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak da Dr. Cass'in raporunu memnuniyetle karşılarken, çocuklara ergenlik engelleyici ilaçlar verilmesine karşı çıkan kampanyacılar ise bunun 'sağduyulu karar verme' sürecine dönüş olduğunu söylemişti.

Eski bir Tavistock çalışanı olan Dr. Evans programda şunları söyledi: “Kıdemli klinisyenler yaklaşık 18 yıldır endişelerini dile getirirken, hiçbir kanıt temeli olmayan bu deneysel tedavinin kapsamlı bir şekilde incelenmesi neden bu kadar uzun sürdü? Eski yaklaşım, 'dikkatli bekleme' yaklaşımıydı ve buna göre çocukları kendi hallerine bırakılıp desteklediğiniz takdirde ergenlik dönemindeki karmaşık ve rahatsız edici deneyimlerle başa çıkabilecekleri görüşüne dayanmaktaydı. Ancak bu yaklaşım herhangi bir araştırma amacıyla değil, siyasi ve ideolojik nedenlerle bir kenara bırakıldı. Bu çocuklara perde arkasında neler olup bittiğini araştırmadan bir ideale ya da inanca uyum sağlamak çok yanlış.” 

Bay Pierce ise cezai kovuşturma çağrısında bulundu ve şöyle dedi: “Söyleyebileceğim tek şey, nihayet çocuklar için NHS cinsiyet kimliği hizmetleri konusunda aklı başında bir sesimiz var. NHS’nin transseksüellik tedavisine ilişkin uzun süredir beklenen incelemenin sonucu açıklandı ve uygulanan yöntemlerin, yazarın deyimiyle oldukça zayıf kanıtlara dayandığı tespit edildi. Bu harika bir rapor, ve 388 sayfa. Beni en çok şoke eden şey ise 2009 yılında Cinsiyet Kimliği Geliştirme Servisi'ne (GIDS) 50 küçük çocuğun yönlendirildiği, bunların çoğunun erkek olduğu ve 2020/21'de bu sayının 5.000'e çıktığını öğrenmek oldu. Kimse ne olduğunu düşünmedi mi? Ben bu raporu okuduktan sonra, cezai kovuşturma yapılması gerektiğini düşünmeye başladım çünkü bu ilaçlar bu çocuklara kalıcı zararlar vermiş olabilir.”

Bayan Vine ise şunları söyledi: “Kimse cinsiyet disforisinin (cinsiyet hoşnutsuzluğu) gerçek bir şey olmadığını öne sürmüyor, ancak sorguladığımız şey, bir gencin o aşamada hayatını değiştirecek bir karar verme yeteneğine gerçekten sahip olup olmadığıdır. Rapordan açıkça anlaşılan şey bazı klinik personellerin, ideolojinin davranışlarını etkilemesine ve sağduyunun önüne geçmesine izin vermeleridir.”

Kaynak: dailymail.co.uk