Kaynak: skynews.com
Erişim tarihi: 26.04.2024
Bir tıp konferansının organizatörleri, Avustralyalı üç uzmanın cinsiyet değiştirme süreci geçiren transların bundan vazgeçerek esas cinsiyetlerine dönmelerini ifade eden “detransition” üzerine yapacakları konuşmayı iptal etmeleri için öğrenci aktivistler tarafından baskı altında tutuluyor. "Cinsiyet disforisi için cinsiyet olumlayıcı tedaviyi takiben esas cinsiyete dönüş ve pişmanlık: psikiyatristlerin bilmesi gerekenler" başlıklı sunumun 20 Mayıs'ta Canberra'da düzenlenecek olan Avustralya ve Yeni Zelanda Kraliyet Psikiyatristler Koleji (RANZCP) 2024 Kongresinin ilk gününde yapılması planlanıyor.
Ancak LGBT’li öğrencileri temsil eden Avustralya Ulusal Üniversitesi Queer Departmanının internet üzerinden başlattığı bir imza kampanyası, üniversiteyi trans karşıtı söylemleri teşvik etmekle suçlayarak oturumu iptal etmesini talep ediyor. 600'den fazla kişi tarafından imzalanan dilekçe, insanları bu grubun sosyal medya paylaşımlarına yönlendiriyor. Paylaşımlarda konuşmacılar Dr. Alison Clayton, Dr. Robert D'Angelo ve Dr. Patrick Clarke'ın "transfobik örgütlerle bağlantıları olduğu ve korku tacirliği yapan akademik makaleler yayınladıkları" yönünde iddialara yer veriliyor. Grup, üniversiteden yeterli bir yanıt alamazsa daha ileri derecede protesto eylemleri sergileyeceği tehdidinde bulunuyor.
Dr. Clayton ve Dr. Clarke yorum yapmaktan kaçınırken, Yeni Güney Galler’in (NSW) Byron Körfezi'nde yaşayan bir psikiyatrist ve Kanıta Dayalı Toplumsal Cinsiyet Tıbbı Derneği Başkanı Dr. D'Angelo, Sky News haber sitesine yaptığı açıklamada sunumu iptal etme girişiminin cesaret kırıcı olduğunu söyledi. İmza kampanyası başlatıldığından bu yana taciz edildiğini de sözlerine ekleyen Dr. D'Angelo: "Yakın zamanda yayınlanan ve başyazarı da trans olan akademik bir makale, ‘detransition’ kavramının tıp literatüründen 'silindiğini ve yok edildiğini' çok net bir şekilde ortaya koymuştur." dedi.
"Sunumumuzu engellemeye yönelik bu girişim, bu zararlı eğilimi devam ettirmektedir. Nihayetinde, hastalarımızın mümkün olan en iyi sağlık hizmetini almalarını sağlamanın en iyi yolu, tedavilerin ne zaman başarılı olduğu, ne zaman olmadığı ve ne zaman zarar verdiği konusunda açık tartışmalar yapmaktır. Ne yazık ki tıp, istenmeyen zararlar ortaya çıkmadan önce her yeni tedaviyi coşkuyla benimseyen bir geçmişe sahiptir ve tıbbın yaklaşımını iyileştirmesi veya rotasını düzeltmesi genellikle yıllar veya on yıllar almaktadır. Sunumumuz, mesleğimizin zarar oluşturma riskini en aza indirirken hastalarımıza sağladığımız bakımı iyileştirmeye devam edilebilmesi için dürüst bir tartışmaya katkıda bulunma girişimidir."
Ulusal Pratisyen Psikiyatristler Birliği Başkanı Dr. Philip Morris, trans aktivistlerden gelen dilekçe ve protesto tehditlerinin, üniversitenin kamuoyuna açıklamakla yükümlü olduğu yıldırma taktikleri olduğunu söyledi. Dr. Morris, "Bu konuda çok endişeliyiz çünkü bu, üniversite kongresini manipüle etmeye ve üç önemli konuşmacıyı, çok önemli bir klinik konuda yani tıbbi ve bazen de cerrahi olarak cinsiyet değiştirme operasyonları geçiren detranslar (translıktan vazgeçenler) hakkında konuşan üç meslektaşımızı engellemeye yönelik bir girişimdir." dedi.
Dr. Morris: "Baskı sadece bir dilekçeden ibaret değil. Yapılan baskı nihayetinde konuşmacıların toplantıya gelmesini onlar için rahatsız edici bir boyuta getiriyor. Konuşmacıların güvenliklerinden korktukları için konferansa katılmama ihtimalleri olduğunu da duyduk ki böyle bir şeyin gerçekleşmesi hiç iyi olmaz. Trans yanlısı aktivist grupların geçmişte bu tür toplantıların yapılmasını engellediğini ve bunun oldukça çirkin olduğunu biliyoruz. Bizim görüşümüze göre üniversite en azından 'bunun olmasına izin vermeyeceğiz' demelidir."
Dr. Morris, üniversitenin başkanı Dr. Elizabeth Moore'a e-posta göndererek, aktivist baskısına müsamaha gösterilmeyeceğini açıkça ifade eden bir açıklama yapması çağrısında bulundu ancak bir yanıt alamadı. Dr. Morris: "Eğer bu başka bir durumla ilgili olsaydı - örneğin şizofreni - ve 'şizofreniye inanmıyoruz, üniversite bu konuda konuşmamalı' diyen biri ya da bir grup olsaydı ve [konuşmacının] geçmişi ve akademik referansları hakkında karalamalar yapılsaydı, üniversite kendini gösterir ve bu konuda bir şeyler söylerdi. Öyleyse neden çıkıp da cinsiyet disforisiyle ve cinsiyetini sorgulayan çocuklarla ilgili olan bu konu hakkında bir şey söylenmiyor?" dedi.
ANU Queer Departmanından isminin açıklanmasını istemeyen bir sözcü ise konferansın "LGBT’li öğrenci kolektiflerinin refahını doğrudan etkilediği" için hedef alındığını söyledi. Sözcü: "Transseksüel sağlık hizmetleriyle ilgili söylemlerin ele alınmasından endişe duyuyoruz ve RANZCP Kongre programının tartışmanın her iki tarafını da adil bir şekilde temsil edecek şekilde düzenlenmediğine inanıyoruz" dedi.
"Bu kongrenin trans ve cinsiyet çeşitliliğine sahip kişilerin aldıkları bakımın kalitesi üzerinde doğrudan etkisi olan tıp profesyonellerini bilgilendirmek için var olduğu düşünüldüğünde, bu profesyonellerin tartışmanın sadece bir tarafını dinleme olasılığı kabul edilemez."
Cinsiyet değiştirme uygulamalarının etkinliği konusunda uluslararası alanda artan incelemeler, geçen ay Birleşik Krallık'ta çocuk ve gençlere yönelik tek özel cinsiyet kliniğinin kapatılmasıyla sonuçlandı. Bu ay yayınlanan önemli bir İngiliz incelemesi ise cinsiyet değiştirme sürecine giren çocukların, yapılan müdahalelerin yararına ilişkin oldukça zayıf kanıtlar bulunması nedeniyle hayal kırıklığına uğratıldığını ortaya koydu. İncelemenin yazarı olan çocuk doktoru Dr. Hilary Cass, raporun yayınlanmasının ardından internette o kadar çok nefret mesajı aldı ki, kendi güvenliği için toplu taşıma araçlarından uzak durması tavsiye edildi. Batı Avustralya Liberal Parti lideri Libby Mettam da, diğer eyaletlerdeki liderler uygulamaları incelediklerini teyit ederken, seçilmesi halinde çocuklar için ergenlik engelleyici kullanımını ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarını yasaklama sözü verdi.
Yorumlar