Trans kadınların kadın kategorisinde yarışması, kadın sporunu tehdit ediyor

Erkek bedenleriyle kadın sporculara karşı ciddi fiziksel avantajlardan yararlanan trans kadınlar, kadınların rekorlarını, madalyalarını ve fırsatlarını ele geçiriyor.
Trans kadınların kadın kategorisinde yarışması, kadın sporunu tehdit ediyor


Yakın zamana kadar, erkek ve kadın bedenlerinin farklı olduğu ve sporda bu farklılığın büyük önem taşıdığı gerçeği alelade biyolojik bir gerçeklik olarak kabul ediliyordu. Cinsiyetin önemsiz olduğuna inananlar, spor müsabakalarında altın madalya kazanan bir erkeğin, hepsi kendinden bedenen küçük kadın yarışmacılarla çekildiği fotoğraflara söyleyecek söz bulamayacaklardır. Cinsiyet ve sözde toplumsal cinsiyet tartışmaları hız kazanırken, spor çoğu insanın biyolojinin önemini kabul ettiği bir alan haline gelmiştir.

Bununla birlikte, spor politikasında kadın kategorisinin profesyonel kadın sporları için korunması gerekirken, geri kalanı için göz ardı edilmesi gerektiğine dair bir anlayış var. İngiltere'de on dört milyon kadın ve kız çocuğu düzenli olarak aktif spor yapıyor ve bunların çoğu profesyonel sporcu değil. Ancak birçok ulusal yönetim organına göre, profesyonel sporlarda yer almayan kadın sporcular, güvenli ve adil bir oyun için yeterince kayda değer değil. Bunun yerine, "nazik" ve "kapsayıcı" olmalılar ve kendini kadın olarak adlandıran erkeklerin rekorlarını, madalyalarını ve fırsatlarını çalmasına izin vermeliler. İster bir park koşusunda, isterse de eğlenceli bir kız futbol maçında olsun, toplumsal cinsiyet ideolojisi tüm sporları işgal etmiş durumda.

Trans kadın
Erkek bedenleriyle kadın sporculara karşı ciddi fiziksel avantajlardan yararlanan trans kadınlar, kadınların rekorlarını, madalyalarını ve fırsatlarını ele geçiriyor.

Londra merkezli düşünce kuruluşu Policy Exchange, sadece en tepedekilerin değil, tüm kadın ve kız çocuklarının sporda güvenlik ve adaleti hak ettiği önermesinden yola çıkan bir makale yayınladı. Rapor, spor camiasında yükselmiş dünya çapında üç sporcu tarafından da destekleniyor: Tüm zamanların en iyi kadın tenisçilerinden Martina Navratilova, eski dünya lideri dekatlet Daley Thompson ve 80'li yıllarda Doğu Almanya'daki doping skandalı nedeniyle 17 yaşında Olimpiyat altını çalınan Olimpiyat madalyalı Sharron Davies. Bu kişiler, transseksüellerin spora dahil edilmesine çok uzun bir süredir kadın ve kız çocuklarının haklarından daha fazla öncelik verildiğini savunuyorlar.

Kulüp, ilçe ve diğer amatör düzeylerde erkeklerin trans kadın adı altında yararlandığı fiziksel avantajlar, kadın kategorisinin korunması gerektiğini gösteriyor.

Transseksüellerin spora dahil edilmesi özellikle kadın sporu için bir tehdittir. Daha fazla kadın ve kız çocuğunun spora katılmasını istiyorsak, güvenli ve adil oyunlara ihtiyacımız var.

Politikacılar tüm ulusal yönetim organlarından doğru olanı yapmalarını ve kadın sporunu korumalarını beklemelidir. Eğer 12 ay içinde bu yapılmazsa, Hükümet finansmanı geri çekmelidir. Sporda kadınlar için güvenlik ve adalet sağlanmalıdır. Bu roket bilimi gibi zor bir şey değildir, çok temel biyoloji bilimidir.

Kadınların transseksüeller karşısında uğradığı haksızlıklara ilişkin daha fazla haber için tıklayın

Kaynak: news.yahoo.com