Büyük bir psikoterapi kurumu “trans dönüşüm terapisinin” (kişilerin yaşadığı cinsiyet hoşnutsuzluğu ya da cinsiyet konusundaki kafa karışıklıklarını ele alan terapi türü) yasaklanmasıyla ilgili şüphelerini dile getirdi.
Birleşik Krallık'ta LGBT dönüşüm terapisine ilişkin tartışmalar, yanıltıcı olmanın ötesinde, son derece bölücü bir hal aldı. İnsanlar “dönüşüm terapisi” ifadesini duyduklarında, insanların zor kullanılarak, olmadıkları biri olmaya zorlandıklarını düşünüyorlar. Ancak dönüşüm terapisini yasaklamak için kampanya yürütenler tamamen farklı bir şeyi engellemeye çalışıyor. Trans dönüşüm terapisini yasaklamak, cinsiyet karmaşası yaşayan çocukların iddialarını bir zafer olarak kabul etmek ve onları geri dönüşü olmayan tıbbi müdahalelere giden bir yola sokmak anlamına geliyor.
Dönüşüm terapisinin yasaklanması çağrısı özellikle terapistler arasında bir bölünmeye yol açtı. Birçoğu bunun meslek açısından yarattığı tehlikeleri görürken, birçoğu da “dönüşüm terapisinin” gerçekte ne olduğuna dair yanlış kanılara kapılmış durumda. Arka planda ise çeşitli meslek kuruluşlarının imzaladığı “Birleşik Krallık'ta dönüşüm terapisine ilişkin mutabakat zaptı (MoU)” gizleniyor. Mutabakat Zaptı, dönüşüm terapisinin “etik dışı, potansiyel olarak zararlı ve kanıtlarla desteklenmediğini” belirtiyor. Terapötik kuruluşların uyması gereken en iyi uygulama kurallarını ortaya koyuyor ve esasen terapistlere hastalarını ‘cinsiyet değiştirmeyi’ yeniden düşünmeye teşvik etmemeleri gerektiğini söylüyor.
Yakın zamana kadar Birleşik Krallık'taki tüm büyük terapi kurumları bu belgeyi imzalamıştı. Ancak sonra ülkenin terapistler için en büyük akreditasyon kurumlarından biri olan Birleşik Krallık Psikoterapi Konseyi (UKCP) imzasını geri çektiğini açıkladı. UKCP'ye göre, daha önce belgeyle ilgili olarak 'çocuk güvenliği konusundaki endişelerini' dile getirmiş ancak bu endişeler giderilmemişti.
Meslek içinde uzun zamandır Mutabakat Zaptı ile ilgili endişeler vardı. Dönüşüm terapisi hakkında kullanılan dil muğlak, yani eğer terapist trans bir hastayı 'onaylamaktan' başka bir şey yaparsa dönüşüm terapisi uygulamakla suçlanabilir. Bu durum, özellikle de henüz sonuçlarını tam olarak anlayamayacak kadar küçükken cinsiyet değiştirme sürecine sokulma riski taşıyan çocuklar söz konusu olduğunda endişe vericidir.
Elbette, dönüşüm terapisinin bu muğlak ve geniş tanımı bir tesadüf eseri oluşmuş değildir. Stonewall ve Gendered Intelligence gibi trans-aktivist gruplar, ki bunların ikisi de terapötik kuruluşlar değildir, belgenin hazırlanmasında önemli ölçüde yer almışlardır.
Toplumsal cinsiyet ideolojisine karşı çıkan bir grup olan Düşünceli Terapistler kurulduğunda amaçlarından biri de Mutabakat Zaptı hakkında bir diyalog başlatmaktı. Ancak, kılavuz ilkeleri denetleyen çatı kuruluş olan Dönüşüm Terapisine Karşı Koalisyon bu diyalogla pek ilgilenmedi. İlk başta, bu koalisyon hakkında hiçbir yerde fazla bilgi bulunamadı. Web sitesi yok. E-posta adresi yok. Telefon numarası yok. Toplantı tutanakları yok. Politika yok. Hiçbir şey yok. Mutabakat Zaptı'nı imzalayanlara tek tek ulaşıldığında ise ketum ve kaçamak cevaplar alındı.
Bu nedenle UKCP'nin Mutabakat Zaptından çekildiğini görmek çok sevindirici. UKCP'nin açıklaması, çocukların korunmasına ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, uygulayıcılar tarafından daha önce dile getirilen endişelerin çoğunu yansıtıyor. UKCP üyelerine artık Mutabakat Zaptı'nı kurumun 'yayınlanmış bir politikası olarak görmemeleri' talimatı veriliyor.
Bunlar doğru yönde atılmış adımlar, ancak daha önümüzde uzun bir yol var. NHS İngiltere, NHS İskoçya, İngiliz Psikoloji Derneği ve ruh sağlığı yardım kuruluşu Mind da dahil olmak üzere Mutabakat Zaptı'nı imzalayan çok sayıda önemli kişi var. Bu gruplar derhal UKCP'nin izinden gitmeli ve imzalarını geri çekmelidir.
Terapistler toplumsal cinsiyet ideolojisini sorgulamaktan korktukları sürece, yetişkinler ve çocuklar tehlike altında kalmaya devam edecektir.
Kaynak: spiked-online.com
Yorumlar