Eşcinsel İki YouTuber, Taşıyıcı Annelik Yoluyla Bebek Sahibi Olma Süreçlerini Anlattı
Eşcinsel iki YouTuber'ın taşıyıcı annelik yoluyla çocuk sahibi olmanın aşamalarından bahsettiği viral bir video sosyal medyada dolaşıma girdi. Video, 2023'ün başlarında Colorado'da "evlenen" 34 yaşındaki YouTuber Shane Dawson ve 31 yaşındaki "kocası" Ryland Adams'a ait. Pedofili şakaları yaptığı eski videolarının ortaya çıkmasının ardından büyük tepki toplayan Dawson'ın 30 milyondan fazla abonesi var ve YouTube kanallarını açtığı 2008'den bu yana toplam 4,48 milyar görüntüleme elde etti.
Videoda Dawson ve Adams, her biri kendilerine ait ve altışar tane olmak üzere 12 embriyonun cinsiyet sonuçlarını inceliyorlar. Dawson "sonuçlardan" bahsederken "Sadece iki kız ve dört erkek var" diyor. "Çok erkek var" diye ekliyor. Daha sonra Adams, kendi "sonuçlarının" dört kız ve iki erkek olduğunu açıklıyor. Adams, "Yani tam tersiyiz" yorumunu yapıyor. Daha sonra şunu ekliyor: “Bir de bebeklerimizin barkodu var, bu çok tuhaf.”
Dawson, embriyoların sayısı hakkında bir şaka yapıyor: "Düzine olunca daha ucuz oluyor, bebeğim." Daha sonra Adams şöyle diyor: “Yine de merak ediyorum. Doktorumuzla konuşarak dört erkek çocuktan hangisini seçeceğimizi öğrenmek istiyorum?” Dawson'ın buna şaşırarak "Tanrıcılık oynamaktan hoşlanmıyorum" diyor. Daha sonra küçük bir çarkı tutuyor ve gülerek şu yorumu yapıyor: "Her iki tarafına da barkod koyalım ve çarkı döndürelim."
Kâr amacı gütmeyen çocuk hakları örgütü Bizden Önce Onlar'ın kurucusu ve aynı adı taşıyan Bizden Önce Onlar: Neden Küresel Çocuk Hakları Hareketine İhtiyacımız Var kitabının yazarı Katy Faust, Dawson'ın "Bebeklerimizin barkodları var" yorumuna X’te (eski adıyla Twitter) şu yanıtı verdi: ‘’Evet. Çünkü onları ürün haline getirdiniz.’’
Bu videoda çok sayıda etik sorun yaşanıyor. Eşcinsel çiftler kısır bir ilişki içinde olduklarından çocuk sahibi olmak için iki modern prosedüre güvenmek zorundadırlar: Yumurtanın rahim dışında döllenmesi ve embriyoların taşıyıcı anne rahmine aktarılması. Eşcinsel çiftler çocuk sahibi olmak için tüp bebek yöntemini kullandıklarında bu çocukların anne ve baba sahibi olma hakları ihlal ediliyor.
Bizden Önce Onlar'da Faust: "Sperm ve/veya yumurta donörü kullanmanın, çocuğun anne veya babasıyla hayati bir biyolojik bağdan yoksun olarak büyümesine neden olarak, donörü görevlendiren yetişkinin biyolojik bağ kurma arzusuna hizmet edeceğine" dikkat çekiyor. Faust, kendi deneyimi hakkında yazan ve donör olan bir kadının öyküsünü aktarıyor:
“Donör olarak dünyaya geldim, hayatta olduğum için mutluyum ama bunu bir milyon yıl sonra en büyük düşmanım için bile asla dilemem. Bir babamın olmasını istiyordum. Hiç babam olmadı.”
Başka biri de şöyle yazıyor:
“Biyolojik annemin kim olduğunu bilememenin, onunla ilişki kuramamış olmanın acısını kelimelerle anlatamam. Bunu gerçekten günde en az bir kez düşünüyorum ve bu zihinsel, duygusal ve psikolojik olarak çok rahatsız edici.”
Tüp bebek yoluyla oluşturulan embriyoların ileride kullanılmak üzere dondurulması ya da tıbbi atık olarak atılması bir başka ciddi ahlaki soruna yol açıyor. Videoda bu soruyu Dawson ve Adams da soruyor: “Hangi bebekleri saklıyoruz, hangilerini atıyoruz?”
Videonun haberini yapan Focus on the Family'nin tüp bebek uygulaması hakkındaki görüşü, ahlaki kaygıların üç faktörle azaltılabileceği yönündedir: dışarıdan yumurta veya sperm donörü olmaksızın evli bir çift tarafından tercih edilmesi, embriyo kadının rahmine yerleştirilmesi ve "fazladan" embriyonun dondurulmaması veya atılmaması.
Buna ek olarak, taşıyıcı annelik (ya da bir kadının biyolojik olarak kendisine ait olmayan bir çocuk için rahmini "kiraya vermesi") ahlaki sorunların bir başka yanını daha ortaya çıkarıyor. 2022 yılı itibariyle küresel ticari taşıyıcı annelik endüstrisinin değeri tahmini olarak 14 milyar dolar. 2032 yılına kadar 129 milyar dolara çıkması bekleniyor.
Taşıyıcı anneden doğan çocuklar biyolojik annelerini tanıma hakkını kaybederler. Taşıyıcı annelik bir daire kiralamaya benzemez. Biyolojik anne ile henüz doğmamış çocuk arasında yakın bir biyolojik, duygusal ve fiziksel bağ gelişir; bu bağ, taşıyıcı annenin doğum yaptığı ve bebeğin alıcıya teslim edildiği anda kesilir.
Faust'un da belirttiği gibi, "Doğum, anne-çocuk bağının devamı olarak tasarlanmıştır, kasıtlı olarak ilkel bir yaranın açıldığı an olarak değil."
Hıristiyan Etik Profesörü Andrew T. Walker, bu videonun "eşcinsel evlilik" sonucunda gelişen sorunları gösterdiğine dikkat çekti. “Eşcinsel evliliğin kimseye zararı yoktur” dediler (annelikten mahrum bırakılacak veya belirsiz bir süre dondurulacak bebekler hariç). Tanrım, insan doğasını kurcaladığımız ve çocukları yetişkin merkezli bencilliğin bir kölesi yaptığımız için bizi affet.”
Ve Faust'un yazdığı gibi, "Bazen bir yetişkinin çocuk sahibi olma arzusuna verilecek yanıt kesinlikle hayırdır." Eşcinsel çiftlerin kullandığı tüp bebek ve taşıyıcı annelik durumunda, yanıt kesinlikle hayır olmalıdır.
Kaynak: dailycitizen.focusonthefamily.com
27 Aralık 2023
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK İÇERİKLER
Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?