Almanya'da Çocuk Pornosunun Suç Olmaktan Çıkarılması Bize Neden Toplumsal Tabulara İhtiyacımız Olduğunu Hatırlatıyor

Alman Parlamentosu, çocuk pornografisi bulundurmanın suç olmaktan çıkarılması, ağır suçtan kabahat suçuna indirilmesi ve bulundurma ve dağıtma için asgari cezaların düşürülmesi yönünde oy kullandı.
Almanya'da Çocuk Pornosunun Suç Olmaktan Çıkarılması Bize Neden Toplumsal Tabulara İhtiyacımız Olduğunu Hatırlatıyor


Bu hafta, Batı medeniyetinin çöküşünü açıklamaya yardımcı olacak öğretici bir haber vardı. Alman Parlamentosu, çocuk pornografisi bulundurmanın suç olmaktan çıkarılması, ağır suçtan kabahat suçuna indirilmesi ve bulundurma ve dağıtma için asgari cezaların düşürülmesi yönünde oy kullandı.

Alman kanun yapıcılar, suç olmaktan çıkarma kararının büyük oranda çocuk suçlularla başa çıkmak için "gerekli esnekliği" sağlayacağını ve ayrıca gençlerin cihazlarında çocuk pornosu keşfeden ve bunları ilgili makamlara ileten ebeveynleri ve öğretmenleri koruyacağını savunarak eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı.

Ancak muhaliflerin de haklı olarak belirttiği gibi, Alman yasa koyucular bu tür durumlarla başa çıkmak için yasada istisnalar yaratmak yerine, çocuk pornosu bulundurma ve dağıtma suçlarının derecesini düşürdüler - bu da pedofili yanlısı gruplar tarafından alkışlanan bir hareket oldu. Bu grupların üyeleri, çocuk pornosu karşıtı yasaların ve aslında pedofiliye yönelik tüm yasakların, toplumun kişisel özerkliği ve kendi kaderini tayin etme hakkı adına bir kenara atması gereken modası geçmiş tabulardan başka bir şey olmadığına inanıyor. Bu gruplardan biri olan Krumme-13 ya da kısaca K13, söz konusu kararı övdü ancak hiçbir politikacının çocuk pornosu bulundurmayı ve dağıtmayı yasaklayan ve artık yürürlükte olmayan ceza yasaları nedeniyle "mağdur” olan binlerce kişiden özür dilememiş olmasından da yakındı.

Peki Almanya gibi sözde aydınlanmış bir Batı ülkesinde bunlar neden oluyor? Bu bir gizem değil. Aslında Alman kanun koyucular, Amerikalı kanun koyucuların yıllardır benzer gündem konularına uyguladıkları aynı çarpık rıza mantığını uyguluyorlar. Eşcinsel evlilikten cinsiyet değiştirme ameliyatlarına kadar “rıza”, toplumsal tabuların ortadan kaldırılması için bir gerekçe haline getirilmiş durumda. Buna göre tüm taraflar özgürce rıza gösterdiği sürece, yasalarla yasaklanabilecek neredeyse hiçbir şey yok.

K13'ün kurucusu ve yıllar içinde çocuk pornosu bulundurma suçundan birçok kez yargılanmış olan Dieter Gieseking de böyle söylüyor. Kendisi 2014 yılında verdiği bir röportajda, rıza yaşının 12'ye indirilmesi çağrısında bulundu ve yetişkinler ile küçük çocuklar arasındaki cinsel ilişkilerin "ayrı ayrı tartışılması" gerektiğini söyledi. Gieseking, rıza yaşının 12 olarak belirlenmesinin "günümüzün aydınlanmış toplumunda çok gecikmiş" bir hareket olduğunu da belirtti. Neden mi? Çünkü Gieseking ve benzeri pedofililere göre erkek ve kız çocukları "bir pedoseksüel ile arkadaşça ve cinsel bir ilişkide inisiyatif alabilirler. Bu nedenle, ilgili herkes için adaletli bir cinsel ceza hukuku reformuna ihtiyaç vardır." On yıl sonra ise Gieseking bu isteğine kavuştu.

Bu yozlaşmış düşünce tarzına göre, cinsel bir ilişkinin meşruiyet kazanması için rızadan başka birşeye gerek yok. Mantık şu şekilde işliyor: Küçükler insan haklarına sahip özerk kişiler olduklarından, rıza gösterdikleri faaliyetlere yönelik her türlü kısıtlama adaletsizdir. Özellikle cinsel özerklik, söz konusu çocuklar rıza gösterdikleri sürece pedofili veya çocuk pornosunu suç sayan yasaların meşru bir temeli olmadığı anlamına gelir. Aynı temelde, reşit olmayanların ergenlik engelleyiciler veya karşı cinsiyet hormonları almasını veya onları sakat veya kısır bırakan geri dönüşü olmayan ameliyatlar yaptırmasını yasaklayan yasalar da haksız kabul edilir.

Çocuk pornografisi
Alman Parlamentosu, çocuk pornografisi bulundurmanın suç olmaktan çıkarılması, ağır suçtan kabahat suçuna indirilmesi ve bulundurma ve dağıtma için asgari cezaların düşürülmesi yönünde oy kullandı.

Elbette bu, ahlaki açıdan korkunç ve aynı zamanda son derece samimiyetsiz bir düşüncedir. Rıza yaşı yasalarının -hangi konuda olursa olsun- nedeni, toplumun çocukların ve reşit olmayanların rıza gösteremeyeceği faaliyet kategorileri olduğunu kabul etmesinden ileri gelir. Çocuklar bir kararın sonuçlarını ya da etkilerini anlayacak kadar olgun değillerdir ve biz de geleneksel olarak bu gerçeği yasalarımıza kodlamış durumdayız. Bu nedenle ebeveynler rutin olarak çocukları adına karar verirler. Diğer pek çok şeyin yanı sıra, çocukların dövme yaptıramamasının veya alkol satın alamamasının nedenlerinden biri de budur. Bunu anlamak zor değil ve aslında çocukların belirli şeylere rıza gösteremeyeceği veya kendi adlarına belirli kararlar alamayacağı temel iddiası etrafında geniş bir toplumsal mutabakat bulunuyor.

Ancak trans yanlısı ideologların yaptığı gibi, çocukların ergenlik engelleyicilere, karşı cinsiyet hormonlarına veya geri dönüşü olmayan cinsiyet değiştirme ameliyatlarına gerçekten rıza gösterebileceğini söylersek, pedofili yanlısı kalabalığa karşı çocukların bir yetişkinle cinsel ilişkiye rıza gösteremeyeceğini neye dayanarak savunacağız? Savunamayız ve böyle giderse de savunmayacağız.

Bu bağlamda, son zamanlarda çocuk hakları etrafında dönen söylemin ne olduğunu anlayın: sadece aileyi ve ebeveyn otoritesini değil, aynı zamanda çocukların özerk olmadıkları ve kendi başlarına karar veremeyecekleri yönünde uzun süredir devam eden toplumsal mutabakatımızı zayıflatmaya yönelik kasıtlı bir girişim var. Kanadalı bir milletvekilinin yakın zamanda cinsiyet değiştirme uygulamaları için ebeveyn onayı gerektiren bir yasa tasarısına atıfta bulunurken yaptığı gibi, sol politikacılar ebeveyn haklarına karşı çocuk haklarına başvurduklarında, bu neredeyse her zaman cinsel tabuları yıkmayı amaçlayan radikal bir gündemin hizmetine girmekle sonuçlanıyor.

Pedofili yanlısı aktivistler ve onların akademideki müttefikleri bu konuda çok açık sözlü davranıyor. Gieseking bir keresinde "Pedofili tabusu toplumun her kademesinde yıkılmalıdır. Eğer bir pedofil dışlanma ve hatta şeytanlaştırılma korkusu olmadan ortaya çıkabiliyorsa, bu çocuk istismarına karşı en iyi önlemdir." demişti.

Ancak tabuların, dışlamanın ve ayıplamanın bir nedeni var. Bunlar tehlikeli ve patolojik davranışları caydırırlar ve çocuklar gibi toplumun savunmasız üyelerini korurlar. Tabuları, özellikle de cinsel tabuları yıkmak tek bir amaca hizmet eder: bir zamanlar yasak olan şeyleri teşvik etmeye. Almanya örneğinde, çocuk pornosunun suç olmaktan çıkarılması, tahmin edilebileceği üzere çocuk pornosunun yaygınlaşmasına yol açacaktır, bu pornonun tedarikçileri ve tüketicileri de giderek daha sempatik görülecek ve sonunda ana akım tarafından yargılanmadan kabul edilecektir. Bunu durdurmak istiyorsak tabuları geri getirmeliyiz. Bunu yapmazsak, eşcinsel evliliği ve transseksüel ideolojiyi meşrulaştırmak için kullanılan argümanların aynısının pedofili için de kullanıldığını göreceğiz.

Kaynak: thefederalist.com

24 Mayıs 2024

Bu Konu Hakkında Ne Düşünüyorsunuz?

Yorumlarınız Anonim Olarak Yayınlanmaktadır.