Amerika’da federal hükümet, cinsiyetleri konusunda karmaşa yaşayanlara, karşı cins olduklarını ya da kendilerini “tanımladıkları” başka bir cinsiyet olduklarını iddia eden transseksüel anlatıyı zorluyor. Devlet kurumları ayrıca ilaçların, hormonların ve ameliyatların bir kişinin bedenini farklı bir cinsiyete dönüştürebilecek “gerekli müdahaleler” olduğunu söyleyen tehlikeli bir sözde tedavi modelini de teşvik ediyor. Hükümet sözcüleri bunun bir tür "kabul görmüş bilim" olduğunu açıklıyor.
Ancak hükümetin gözlemci grubu Protect the Public's Trust (PPT), kralın çıplak olduğunu ifşa ediyor. Çünkü bu fikirleri destekleyecek gerçek bir bilim yok.
Sadece iki yıl önce, Sağlık Bakan Yardımcısı Rachel Levine, cinsiyet ideolojisinin aldatmacasına kapılanlar için uygulanan "cinsiyet onaylayıcı bakım” adı altında gerçekleştirilen cinsiyet değiştirme prosedürleri hakkında iddialı bir açıklama yaptı. Esas cinsiyeti erkek olan ancak trans kadın olarak yaşayan Dr. Levine, haber sitesi NPR'ye şunları söyledi:
“Tıp uzmanları arasında - çocuk doktorları, çocuk endokrinologları, ergen tıbbı doktorları, ergen psikiyatristleri, psikologlar vb. - cinsiyet değiştirme prosedürlerinin değeri ve önemi konusunda hiçbir tartışma yoktur.”
Bakan yardımcısı bu yanlış açıklamayı, farklı eyaletlerde kız çocuklarını ve kadın sporlarını koruyan, okul çağı çocuklarına cinsiyet ideolojisi aşılanmasını engelleyen ve reşit olmayan çocukların bedenine zarar veren sözde transseksüel tedavi yöntemlerinden koruyan bir dizi yasa tasarısına muhalefet etmek için yaptı.
Bir yıl sonra yalanlarını ikiye katlayan Dr. Levine, bu tür bir yasa tasarısının "ideolojik ve siyasi amaçlı" ve "vicdansızca" olduğunu söyleyerek cinsiyet değiştirme prosedürlerinin "tıbbi açıdan gerekli, güvenli ve etkili" olduğunu iddia etti.
PPT ise bu tedavilerin arkasındaki "bilim" konusunda şüpheliydi. Bu nedenle kuruluş, Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası (FOIA) talebinde bulunarak, bakan yardımcısının ortaya attığı cinsiyet değiştirme uygulamalarının, trans ve nonbinary (iki cinsiyeti reddeden, iki cinsiyetten de olmadığını iddia eden) gençler için tıbbi olarak gerekli, güvenli ve etkili olduğu iddiasını destekleyecek bilimsel kanıt, çalışma ve/veya verilerin kayıtlarını istedi.
Gözlem grubu ayrıca tıp uzmanlarının sözde mutabık olduğu, reşit olmayan çocuklar için cinsiyet değiştirme uygulamalarının değeri ve önemine ilişkin anket kayıtlarını da istedi. Aldıkları cevap şaşırtıcıydı: Amerika Birleşik Devletleri Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (HHS) "Cinsiyet Onaylayıcı Bakım ve Gençler" başlıklı iki sayfalık bir broşür gönderdi.
Bakanlığın web sitesinde de yer alan bilgi formu, cinsiyet değiştirme ameliyatlarının, cinsiyeti konusunda kafa karışıklığı yaşayan gençlerin ruh sağlığını ve genel refahını iyileştirdiğini iddia ediyor. Tıbbi ve bilimsel gerçeklerden yoksun olan sayfa, cinsiyet ideologlarının propagandasını yapıyor. Burada "cisgender (trans olmayan)", "gender diverse (cinsiyet çeşitliliği)", "nonbinary" ve "sex assigned at birth (doğumda atanan cinsiyet)" gibi transseksüel aktivistler tarafından icat edilen tüm ortak terimler, sanki doğru ve gerçek kavramlarmış gibi listeleniyor.
Broşür ayrıca cinsiyetleri hakkında kafa karışıklığı yaşayanlar için yalan yanlış bilgiler yayan Trevor Project, The Movement Advancement Project, Genderspectrum ve Human Rights Campaign (HRC) gibi radikal LGBT aktivisti gruplara da yönlendirme yapıyor.
PPT ise, Rachel Levine ve Bakanlıktaki diğer liderler hakkında şunları söylüyor: “Cinsiyet değiştirme prosedürlerinin gerekliliği, güvenliği ve etkinliği konusunda kesin ifadelerde bulunuyorlar, ancak çalışmaları göstermeleri istendiğinde, cımbızlanarak alınmış birkaç söz içeren bu bilgi formundan başka bir şey gösteremiyorlar.”
Cinsiyet değiştirme uygulamalarını savunanlar, ergenlik engelleyicilerin etkilerinin "geri döndürülebilir" olduğunu iddia ediyor - ki bu açıkça yanlış bir ifadedir. Ergenlik engelleyici kullanan çocuklar, zamanda geriye gidemez ve ergenliğin doğal sürecinden geçmeleri, büyümeleri ve olgunlaşmaları gereken o kayıp yılların yerini de dolduramazlar. Manhattan Enstitüsü’nün raporuna göre: Ergenlik engelleyicilerin düşük IQ, osteoporoz, erken ve agresif menopoz, kısırlık ve depresyon gibi ciddi yan etkileri bulunuyor.
Kanıta Dayalı Cinsiyet Tıbbı Derneği (SEGM) ise Sağlık Bakanlığının belgesini analiz etti ve “‘Cinsiyet Onaylayıcı Bakım ve Gençler' yazısı bir dizi hata ve yanlış beyan içermektedir” sonucuna vardı.
SEGM, Bakanlığın bilgi formunun "sosyal cinsiyet değişiminin refah üzerindeki etkilerini yanlış ifade ettiğini"; "ergenlik engelleyicilerinin tersine çevrilebilirliğine ilişkin desteklenmeyen bir iddia" sunduğunu; "ameliyatlar için yaş uygunluğuna ilişkin yanlış bir ifade" kullandığını; "cinsiyet değiştirme ameliyatlarının ergen ruh sağlığı üzerindeki sözde 'kanıtlanmış faydalarına' ilişkin yanıltıcı iddialarda bulunduğunu" ve beden bütünlüğünü bozan transseksüel müdahalelerden kaynaklı" sağlık risklerine ilişkin herhangi bir tartışmayı" göz ardı ettiğini söyledi.
PPT, Bakanlığın bilimden uzak tutumuna tepki olarak, "bilimsel dürüstlük ilkelerine uymadığı ve bilim yerine politika ve çıkar ilişkilerini desteklediği" gerekçesiyle kurum aleyhine şikâyette bulundu.
Şikayette, Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi Direktörü Arati Prabhakar'dan, Dr. Levine'i "uzun süredir devam eden ve hükümet çapında bilimsel dürüstlük politikalarına aykırı görünen bir dizi açıklama yaptığı için" soruşturması istendi.
Prabhakar'a gönderilen mektupta şöyle deniyor:
“Sağlık Bakanlığının yalnızca en iyi bilimi kullanma ve kamuoyuna eldeki en iyi verilerin dürüst ve açık sözlü analizine dayanan bilimsel kaynaklar ve politika önerileri sunma görevi vardır. Amerikan halkı, objektif, kanıta dayalı politika önerileri ve açıklamaları için Bakanlık ve bağlı olan kuruluşlara güvenebilmelidir.”
Ancak bakanlık "en iyi bilim" ve "mevcut en iyi verileri" sunmaktan çok uzaktır. “PPT, Bakan Yardımcısı Levine'in bu tür açıklamalar yapmak için dayandığı kanıtların zayıf olduğuna ve Bakanlığın reşit olmayan çocuklara yönelik sözde transseksüel tedavileri desteklemek adına yüksek bilimsel standartların gerisinde kaldığına dair kanıtlar elde etmiştir.
Bakanlık yetkililerinin iddialarının aksine, reşit olmayanlar için "cinsiyet onaylayıcı bakım" kullanımı konusunda bir fikir birliği bulunmamaktadır. Konu ister hormonal ve diğer terapiler ister cerrahi müdahaleler olsun, bunların gerekliliği, güvenliği ve etkinliği konusunda oldukça fazla tartışma mevcuttur.”
Şikayet mektubu, reşit olmayanların deneysel ilaçlar, hormonlar ve ameliyatlarla otomatik olarak "cinsiyet değiştirme" sürecine sokulmasından vazgeçen İngiltere, İsveç, Finlandiya ve Norveç gibi ülkelere de işaret ediyor.
Cinsiyeti konusunda kafa karışıklığı yaşayanlar, beden ve zihin değiştiren prosedürleri değil, şefkati ve gerçek bakımı hak ediyor. İhtiyaç duymadıkları şey ise “bilim” adı altında zarar verici ideolojileri ve prosedürleri destekleyen devlet kurumlarıdır.
Kaynak: dailycitizen.focusonthefamily.com
Yorumlar