Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi ve Susma Platformu tarafından organize edilen Siyah Poşet Kitap Kulübü, “sansüre” karşı durma iddiasıyla dikkat çekiyor. Ancak, bakanlık tarafından "muzır" ilan edilen, yani yasaklanan eserleri ele alması, bu kulübün gerçek niyetlerini sorgulatıyor. Bu tür etkinliklerin, zararlı içerikleri normalleştirerek çocukların korunması için alınmış yasal tedbirleri etkisizleştirdiği görülüyor.
"Muzır neşriyat" terimi, çocukların ruhsal ve ahlaki gelişimine zarar verebilecek içeriklere sahip yayınları ifade eder. 1117 sayılı Kanun, çocukları zararlı yayınlardan korumak amacıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nu kurmuştur. Bu kurul, zararlı içerikleri belirler ve bu yayınların satışı, dağıtımı ve reklamını sınırlandırır veya tamamen yasaklar. Müstehcen, cinsellik veya şiddet gibi sakıncalı konular içeren kitapların belirli yaş grubuna yönelik uyarılarla satılması veya tamamen yasaklanması, çocukların korunması adına önemli bir adımdır.
Ocak 2024’te başlayan Siyah Poşet Kitap Kulübü etkinlik serisinde, bakanlık tarafından zararlı olarak kabul edilen bazı kitaplar ele alındı. Bu kitaplar:
Siyah Poşet Kitap Kulübü, zararlı içerikleri teşvik etme riski taşıyor. Bu etkinlikler, zararlı içeriklerin yaygınlaşmasına katkı sağladığı eleştirilerine maruz kalıyor.
Muzır ilan edilen eserlerin topluma sunulması, çocukların korunması için alınan yasal tedbirlerin etkisizleştirilmesi ve toplumda bu tür içeriklerin yaygınlaşması endişelerini artırıyor. Çocukların ruhsal ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyebilecek bu içeriklerin topluma yeniden sunulması, sorumsuz bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Etkinlikleri sosyal medya hesaplarında ve YouTube kanallarında paylaşan kulüp, Kaos GL gibi LGBT savunucusu kuruluşların desteğini alarak tartışmalı bir zeminde faaliyetlerini sürdürüyor. Bu gelişmeler ve açıkça yasalara aykırılık karşısında devletin ilgili otoritelerinin nasıl bir adım atacağı ise merak konusu.
Yorumlar