Saka Kuşu (The Goldfinch), Donna Tartt tarafından yazılan aynı adlı romanın uyarlaması olan 2019 yapımı Warner Bros. drama filmidir. Filmin yönetmenliğini John Crowley üstlenmiştir.
Hikaye, genç bir çocuk olan Theo Decker'ın yaşamını merkezine alır. Theo, New York'taki bir sanat galerisinde meydana gelen bir patlama sonucu annesini kaybeder. Olayın ardından "The Goldfinch" adlı ünlü bir tabloyu çalar ve bu tabloyu sahiplenir. Tablo, annesinin ölümünden sonra onun yaşamını şekillendiren önemli bir nesne haline gelir. Theo'nun hayatı, kayıp ve umutsuzlukla dolu bir serüvene dönüşürken, tablo ve etrafındaki olaylar da önemli bir tema olarak öne çıkar.
Filmde, iki erkek “çocuğunun” öpüştüğü bir sahne bulunmaktadır. Theo yolculuğu sırasında Rusya'dan sınıf arkadaşı Boris'le karşılaşır. Theo evinden ayrılmak zorunda kaldığında, Boris, Theo'ya bir şey söyleyeceğini ifade eder ve ardından hızlıca onu öper.
Film ilerledikçe, seyirci Boris'in aslında tabloyu çaldığını Theo'ya itiraf etmeyi planladığını ve ona romantik bir ilgi duymadığını öğrenir. Öpücük sahnesinden daha fazla bahsedilmez ve Boris, filmde sadece bu sahnenin dışında bir kadınla romantik bir ilişki yaşarken görüntülenir. Toplumsal cinsiyet ideolojisini çocuklar üzerinden yansıtması bakımından son derece ciddi bir LGBT propagandası ile karşı karşıya kalındığını söylemek mümkün.
Yorumlar