Malefiz (Maleficent), 2014 yılında çıkan fantastik bir filmdir. Walt Disney Pictures ve Roth Films ortak yapımcılığı tarafından yapılan film, Walt Disney'nin 1959 yapımı animasyon filmi "Uyuyan Güzel"i yeniden anlatır. Bu animasyon filmi, Charles Perrault'un aynı adı taşıyan 1697 tarihli masalından uyarlamadır ve hikayeyi ana karakteri olan Maleficent'in perspektifinden anlatır.
Maleficent, orijinal queer-kodlanmış kötü karakterlerden biridir. Disney'in Uyuyan Güzel filmi 1959 yılında yayınlanmış ve o dönemin film geleneğini benimsemiştir. '50'lerde Hollywood'un queer karakterleri tasvir etme biçimi, Malefiz'in karakterizasyonunu da etkilemiştir ve o da bu şekilde diğer Disney kötü karakterlerinden biri olmuştur.
Bu karakter sert hatlara sahip erkeksi yapısı, boynuzları ve sert kişiliğiyle kötü olarak tasarlanmıştır. Malefiz filminde ise Angelina Jolie, Gotik bir peri masalından çıkmış gibi kadınsı bir estetikle bu karakteri yeni bir boyuta taşır, ancak karakter artık açıkça kötü olmaktan çok bir sempatik anti-kahramanın ışığında tasvir edilmektedir. Malefiz'in en belirgin eşcinsel portresi tam anlamıyla bir drag queen için yapılmış bir kıyafete sahip olmasıdır.
Hikayenin sonunda gerçekleşen büyülü öpücük sahnesinde, her zaman alışık olduğumuz "gerçek" aşkın öpücüğü olarak prensin prensesi öptüğüne şahit oluruz ancak beklenmedik bir şey olur; prenses uyanmaz. Ancak Malefiz gelip prensesi öptüğünde kız gözlerini açar ve onları izleyen karakterin ağzından şu dikkat çekici sözler dökülür: ‘’Daha gerçek bir aşk olamaz.’’
Filmin alt metninde asıl gerçek aşkın kadınlar arasındaki aşk olduğu mesajı izleyiciye bu sayede verilir.
Filmde sözde ‘’queer aile’’ denen fikre atıf yapılır. Bu fikre göre, seçtiğimiz insanlarla kurduğumuz bağ, doğuştan sahip olduğumuz ailemizden daha önemlidir. Prenses Aurora, doğal olarak heteroseksüel bir aileden gelmektedir, ancak Malefiz tarafından lanetlendiği andan itibaren hayatı değişir. İnsan dünyasından peri diyarına, kadınların oluşturduğu bir topluluğa ve daha sonra Malefiz'in dünyasına götürülür. Kalesinin duvarları içinde kalırsa hiç şahit olamayacağı o dünyayı merak eder ve çeşitliliği destekler. Sonunda, "evine" dönmek yerine, kendini evlat edinen ailesiyle yaşamak istediğini fark eder.
Yorumlar