Son 10 yılda patlama yaşanan cinsiyet disforisi için tedavi yaklaşımları: Hormonlar, cerrahi işlemler ve dikkatli bekleme

Cinsiyet değiştirme protokolünün savunucuları cinsiyet disforisini bir sivil haklar söylemi etrafında çerçevelese de, bu travmatik ikilemle karşı karşıya kalan gençlere, ideolojiyi değil güvenliklerini ön planda tutmayı borçluyuz.
Son 10 yılda patlama yaşanan cinsiyet disforisi için tedavi yaklaşımları: Hormonlar, cerrahi işlemler ve dikkatli bekleme

 

Erişim tarihi: 08.03.2023 

Kaynak: twincities.com

 

Cinsiyet disforisi (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) bildiren çocukların sayısında son 10 yılda patlama yaşandı. Ebeveynler, okul yetkilileri ve kamu liderleri, karşı cins olarak yaşamak istediklerini söyleyen sözde "trans çocukların" ortaya çıkardığı zorlu sorunlarla nasıl başa çıkacaklarını tartışıyorlar.

Şimdiye kadar odak noktası "hak temelli" meselelerdi. Örneğin, öğrencilerin okulda hangi tuvaletleri ve soyunma odalarını kullanmaları gerektiği gibi şeyler konuşuldu. Ancak soru artık daha derinlere iniyor. Açık olan bir şey var: Duyarlı herkesin amacı, gençlerin acılarını en aza indirmek ve onların mutlu, sağlıklı yetişkinler olmaları için bir temel oluşturarak en iyi çıkarlarını desteklemek olmalıdır.

Minnesota Eğitim Kurulu (MEK), "Transseksüel ve Cinsiyet Disforik (cinsiyet memnuniyetsizliği yaşayan) Öğrenciler için Güvenli ve Destekleyici Okullar Sağlamaya Yönelik Uygulamalar" başlıklı bir belge hazırlayarak tutumunu ortaya koydu. MEK, konseyin onaylaması halinde bu araç setini okul müfettişlerine ve sözleşmeli okul liderlerine dağıtacak. MEK, genel amacının "transseksüel ve cinsiyet disforik" çocukların hem okulda hem de evde "güvende" olmalarını sağlamak olduğunu bildirdi. Kurum, güvenliği sağlamak için okulların ve ebeveynlerin bir çocuğun diğer cinsten gibi yaşama talebini hemen teşvik etmesi gerektiğini iddia ediyor. Bu da öğrencilere yeni cinsiyetlerine uygun tuvaletleri, spor takımlarını vs. seçmekte özgürlüğün verilmesi anlamına geliyor. Ancak 8 ya da 14 yaşındaki bir çocuğun her türlü kişisel algısını kabul etmek, onların sağlığı ve refahı için gerçekten en iyisi midir? Çocukları önemsiyorsak, sosyal ve siyasi baskının giderek daha fazla gündem dışına ittiği zor soruları sormalıyız.

İşte MEK'in araç setinde bulamayacağınız hayati bir gerçek: Amerikan Psikiyatri Birliği'nin Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nın beşinci baskısına göre, "cinsiyet disforisi" olan çocukların büyük çoğunluğu normal bir ergenlik döneminden geçtikten sonra bu durumu atlatmaktadır. Yani büyüyüp bedenine alışan çocuklar, cinsiyetlerini tanıyıp hoşnutsuzluklarından sıyrılmaktadır. Bu nedenle geleneksel tedavi, bu duruma katkıda bulunabilecek psiko-sosyal sorunları ele almak için "dikkatli bekleme" ve aile terapisi olmuştur.

Cinsiyet disforisi yaşayan çocukların büyük çoğunluğu normal bir ergenlik döneminden geçtikten sonra bu durumu atlatıyor. 

2007 yılında Boston Çocuk Hastanesi'nden Dr. Norman Spack, Hollanda'da geliştirilen yeni bir protokolü ortaya attı. Bu kökten farklı, teşvik edici yaklaşım doğrultusunda, artık cinsiyet disforik çocuklara 12 yaş civarında ergenlik engelleyici ilaçlar ve 16 yaş civarında karşı cinsiyet hormonları (erkekler için östrojen, kızlar için testosteron) veriliyor. Bunu, kızlar için 16 yaş gibi erken bir yaşta çift mastektomi (göğüslerin alındığı transseksüel ameliyatı) ve 18 yaş gibi erken bir yaşta veya daha da önce genital cerrahi dahil olmak üzere çeşitli cerrahi işlemler takip edebiliyor. Evet, henüz cinsiyet ve cinsellik hakkında hiçbir şey bilmeyen çocuklar bu şekilde geri dönüşü olmayan bir yola sokuluyor. Oysaki yukarıda bahsedildiği gibi, çocukların sadece takip edilerek ergenliği atlatmalarına izin verilirse bu hoşnutsuzlukları kendiliğinden geçecektir. Fakat Hollanda Protokolü denen radikal müdahale silsilesi buna izin vermiyor. Ayrıca "Hollanda protokolü" birçok tıbbi risk taşıyor. Önde gelen üç doktor Paul Hruz, Lawrence Mayer ve Paul McHugh tarafından 2017 yılında hazırlanan "Büyüyen Sancılar: Cinsiyet Disforisinin Tedavisinde Ergenliğin Bastırılmasıyla İlgili Sorunlar" başlıklı rapora göre büyümeyi durduran ergenlik engelleyicilerin kemik yoğunluğunu azaltabileceklerine dair kanıtlar vardır.[1] Ergenlik engelleyici ilaçlar ve akabinde kullanılan karşı cinsiyet hormonları ömür boyu kısırlığa neden olabilmektedir. Ayrıca, Kanada Vancouver Transseksüel Sağlık Programı'na göre, karşı cinsiyet hormonlarının kullanımı kanser, karaciğer hastalığı, diyabet, felç ve kalp krizi riskini artırmaktadır.

Esasen cinsiyet değiştirme bağlamında hormon kullanımının uzun vadeli etkileri hakkında çok az tıbbi araştırma vardır. Örneğin, bu hormonların çocukların beyin gelişimi üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Boston'daki bir LGBT tıp merkezi Fenway Health, kadınlar tarafından testosteron ve erkekler tarafından östrojen kullanımının uzun vadeli etkilerinin bilimsel olarak incelenmediği konusunda uyarıda bulunmuştur.

Karşı cinsiyet hormonu kullanımının kişiyi tıbbi sisteme ömür boyu bağımlı bir hasta haline getirdiğini biliyoruz. Hormonların oluşturduğu ikincil cinsiyet özelliklerinin* birçoğu hormonlar kesildiğinde kaybolurken, kadınlarda erkek tipi kellik ve erkeklerde meme büyümesi gibi diğer özellikler geri döndürülemiyor. Gençler, birçok eyaletin solaryum kullanmalarını veya dövme yaptırmalarını yasakladığı bir yaşta, kalıcı kısırlık gibi riskler barındıran bu tür riskli tedavilere bilgilendirilmiş rıza** gösterebilecek durumda mıdır? 

Beyinleri olgunlaşmamış cinsiyet disforik çocukların translık algılarını kabul etmek geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir.

Özellikle risk altındaki gruplardan biri de otizm spektrumunda yer alan, beyin gelişim bozukluğu olan çocuklardır. Araştırmaya göre, genellikle öz ve sosyal farkındalıkları zayıf olan bu gençlerin cinsiyet disforisi bildirme olasılığı yaşıtlarına göre yedi kat daha fazladır.[2]

MEK, önerdiği okul politikalarını, cinsiyet disforik çocukların kendi algılarını kabul etmenin onların güvenliği için zorunlu olduğu iddiasıyla gerekçelendirmektedir. Ancak çocukları, tıp uzmanları tarafından yeterince bilinmeyen bir konuda geri dönüşü olmayan, hayat değiştiren kararlar almaya teşvik etmek ve bunu olgunlaşmamış bir beyin bilgilendirilmiş rıza vermesi imkansızken yapmak nasıl "güvenli" olabilir?

Ebeveynlere ve gençlere cinsiyet değiştirme konusunda dikkatli davranmaları ve geleneksel dikkatli bekleme ve aile terapisi yolunu izlemeleri tavsiye ediliyor. Sonuçta, aslında son derecede zayıf oldukları halde kendilerini sürekli ve ısrarlı bir şekilde obez olarak gören anoreksik çocukları onlar öyle istiyorlar diye diyete sokmuyoruz. Aksine, onlara ihtiyaç duydukları yardımı sağlamak için çalışıyoruz. Neden cinsiyet konusunda da bunu yapmayalım ki?

Yine MEK'in transseksüel uygulama önerileri, çocukların transseksüellik halini tanımayan ve bu sebeple okul yetkililerini tatmin edemeyen ebeveynlerin "çocuk ihmali veya zarar verme" gerekçesiyle hükümet yetkililerine bildirilebileceğini ima etmektedir. Anoreksiya örneğine dönersek, bu anlayışa göre 30 kilo olan kızınız kendini şişman algıladığı için onu diyetisyene götürmeniz gerekiyor ve bunu yapmazsanız çocuğunuza bakmadığını gerekçesiyle ihbar edilebilirsiniz.

Anoreksik çocuklar diyete sokulmadığı gibi cinsiyet disforik çocuklar da cinsiyet değişimine itilmemelidir.

Savunucular sıklıkla, cinsiyet disforik çocukların intihar riskinin yüksek olduğunu iddia etmektedir. Oysa gençlerin büyük çoğunluğunda bu durum ergenlikten sonra kendiliğinden düzelmektedir. Trajik bir şekilde, büyük bir araştırmaya göre cinsiyet değiştirme ameliyatı geçiren bireyler, genel nüfustan neredeyse 20 kat daha fazla intihar oranına sahiptir.[3] Cinsiyet değiştirmek güvenliği garanti etmez.

Ne yazık ki, teşvik protokolünün savunucuları, karmaşık bir psiko-sosyal durum olan cinsiyet disforisini bir sivil haklar söylemi etrafında çerçevelemeyi başarmışlardır. Bu travmatik ikilemle karşı karşıya kalan gençlere, ideolojiyi değil güvenliklerini ön planda tutmayı borçluyuz.

 

*İkincil cinsiyet özellikleri üremeyle dolaylı yoldan ilişkili olan cinsiyet özellikleridir. Örneğin; tüylenme, erkeklerde ses kalınlaşması, kızlarda meme ve kalça gelişimi. Birincil cinsiyet özellikleri ise doğrudan üreme fonksiyonu olan cinsiyet organlarının gelişimidir. Örneğin; kızlarda rahim ve yumurtalıklar, erkeklerde penis ve testisler

**Bilgilendirilmiş rıza/onam/onay, kendilerine bir müdahale uygulanacak olan kimselerin, müdahalenin uygulayıcılar tarafindan kapsamlıca bilgilendirildikten sonra müdahale edilmesini kabul etmesidir. Bu bilgilendirmede yöntemin hangi çalışmalarla elde edildiği, çalışmalarda kimlerin denek olduğu, vaadedilen faydalari ve bunların olasılığı, ihtimal dahilindeki riskler ve bunların olasılığı, alternatif tedavi yöntemlerinin neler olduğu, bu alternatifler içinde neden söz konusu müdahalenin uygulama için seçildiği gerekçeleriyle açıklanmalıdır. Bununla beraber, müdahalenin kendisine uygulanacağı kişinin bu açıklamaları anlayıp değerlendirebilecek zihinsel olgunluğa sahip olması ve yasal olarak hukuki eylem gerçekleştirebilecek olmasi gerekir. Şayet kisi yasal olarak reşit değilse veli/vasi bu açıklamanın muhatabıdır. Reşit olmamakla birlikte anlayacak olgunlukta olan kişilere açıklama yapılır fakat onların rızası geçerli değildir. Ayrıca bilgilendirilmiş rıza gösterecek kimsenin| zihinsel olgunluk ve hukuki eylem yapabilme özelliklerinin yanı sıra baskı altında olmadan hür iradesiyle karar vermesi gerekir.)

 

Kaynaklar:

[1] Hruz, P. W., Mayer, L. S., & McHugh, P. R. (2017). Growing Pains: Problems with Puberty Suppression in Treating Gender Dysphoria. The New Atlantis, 52, 3–36. http://www.jstor.org/stable/44252647

[2] Janssen A, Huang H, Duncan C. Gender Variance Among Youth with Autism Spectrum Disorders: A Retrospective Chart Review. Transgend Health. 2016 Feb 1;1(1):63-68. doi: 10.1089/trgh.2015.0007. PMID: 28861527; PMCID: PMC5367474.

[3] Dhejne C, Lichtenstein P, Boman M, Johansson ALV, Långström N, et al. (2011) Long-Term Follow-Up of Transsexual Persons Undergoing Sex Reassignment Surgery: Cohort Study in Sweden. PLOS ONE 6(2): e16885. https://doi.org/10.1371/journal.pone.0016885