Çocukluk ve gençlik yıllarına ait travmalar eşcinsel meyil gelişimine katkıda bulunuyor

Özellikle hemcins ebeveyni ile zorlayıcı ilişki geçmişi ve travmatik deneyimleri olan bireyler, bunlarla başa çıkmanın bir yolu olarak eşcinsel meyil geliştirebiliyor.
Çocukluk ve gençlik yıllarına ait travmalar eşcinsel meyil gelişimine katkıda bulunuyor

 

harvestusa.org

Erişim tarihi: 18.04.2023

 

Geçmişten gelen acının beklenmedik bir şekilde şimdiki koşullarda patlak vermesiyle hiç donakaldınız mı? Bu rahatsız edici ve hatta dehşet verici olabilir. Bu deneyimimi, sadece cinsel meyillerle boğuşanlara değil, aynı zamanda acı veren ilişkilerin enkazı konusunda da inanç ve itaatle yürüyenlere yardımcı olacağı umuduyla paylaşmak istiyorum.

Ben yaşlı bir kadınım ve annemle olan zor ilişkim de dahil olmak üzere geçmişten gelen sorunlarımın üstesinden geldiğimi düşünüyordum. Gençlik yıllarımda ve erken yetişkinlik dönemimde eşcinsel meyil yaşadım, ancak Tanrı'nın lütfuyla bu arzular dağıldı. Hayat yolculuğuma eşlik eden nazik bir kocam olduğu için minnettarım. Bu nimetlerin ortasında, birkaç yıl önce, kaçmaya çalıştığım şeyin neyi tetiklediğini anlamak için çaresizlik duygusuyla dizlerimin üzerine çökmeme neden olan bir olay meydana geldi.

Tetikleyici ve Hafıza

Uzun yıllardır çalıştığım iş yerinde lider değişikliği olmuştu. Yeni patronum işlerimi denetlediği sırada, söyleyeceğim tek bir kelimeyi bile duymak istemiyordu. Ortam çok gergindi. Toplantıdan sonra kendimi binadan kaçmak isterken buldum. "Belki birkaç saatte bir kahve almaya gidersem iyi olurum; sadece buradan çıkmam gerek!" diye düşündüm. Bu tanıdık his, travma yaşamış kişilerde yaygın olan savaş ya da kaç tepkisi olduğunu anladığım bir şeydi. Orijinal travmatik deneyime benzeyen anılar, hisler, konumlar ve hatta başkalarıyla ilişki kurma biçimleri günümüzde yine ortaya çıkıyor ve otonom sinir sisteminde fizyolojik bir tepkiye neden oluyor.

Kendimi kontrolden çıkmış hissettiğim birkaç günün ardından yere çöküp "Neyim var benim?" diye haykırdım. Çocukluğumda yaşadığım bir olayı duygu ve hislerimle ilişkilendirmiştim. Bu duygular, o ofiste patronumla birlikte hissettiklerimle aynıydı.

Çok küçük bir çocukken, annemin oturma odasındaki sandalyesinin yanında durup onun benimle ilgilenmesini istediğimi hatırlıyorum ama annem yüzünde acımasız ve duygusuz bir ifadeyle beni görmezden gelirdi. Kendimi reddedilmiş hissederdim, sanki kişiliğim tanınmaya bile değmezmiş gibi. Yıllar sonra o ofiste, söylediğim tek bir kelimeyi bile duymak istemeyen patronumla yaşadığım o ana kadar bu duyguları bir daha hissetmemiştim.

Daha da önemlisi, her zaman aradığım bir şey olan annemle olan bağı bulamamam, yaşlı kadınlarla duygusal ve fiziksel yakınlık kurma konusundaki düzensiz arzumun kilit bir bileşeniydi. Şimdi anlıyorum ki annem çok sorunluydu ve akıl hastalığı vardı. Bu tetikleyici olaya kadar bunu tamamen atlattığımı düşünüyordum.

Eşcinsellik
Çocukluk ve gençlik yıllarına ait travmalar eşcinsel meyil gelişimine katkıda bulunuyor.

Geçmiş travma tetiklendiğinde ne yapmalıyız?

Bazen çok kötü olarak gördüğümüz bir şey geniş pencereden bakıldığında aslında bizim iyiliğimize hizmet edebilir. Aşağıdaki eylemler bana faydalı oldu ve umarım size de yardımcı olurlar. Sağlıklı yollarla karşılık vermek, bizi dirençli ve ruhen olgun hale getirir.

  • Bir şeylerin yanlış gittiğini fark etmek önemlidir. Kulağa basit geliyor, değil mi? Ancak bazen duygularımızı gözden geçirmek için yeterince yavaşlamaya zaman ayırmayız. Sorunlarımız ve acılarımız üzerinde çalışmak için kalplerimizde neler olup bittiğini tespit etmemiz gerekir. Diane Langberg Acı Çekmek ve Tanrı'nın Kalbi adlı kitabında şöyle diyor: "Acı, insan yapısında bir şeylerin yanlış gittiğine dair tek protestodur. Mevcut suistimallere karşı sesini yükselten tek şeydir. Eğer acıyı susturmaya kalkarsanız, yarayı bulmakta başarısız olursunuz."
  • Olanları sindirmek için zaman ayırın. Yas tutma sürecinde olduğu gibi, kaybımızla başa çıkmak için de zamana ihtiyacımız vardır. Birçok kişi günlük tutmayı faydalı buluyor. Bu, tetikleyici olay ve bunun geçmiş travmayla nasıl ilişkili olduğu üzerinde çalışmak için gözden kaçırılmaması gereken önemli bir adımdır. Bazıları, derin acıyı güvenli bir şekilde işlemeye rehberlik etmesi için güvenilir bir arkadaş veya danışmanla konuşmaktan da faydalanabiliyor.
  • Kaygı, öfke ve korku gibi duyguları ve her birinin ardındaki "nedenleri" tanımlayın. Duygular güçlü olabilir! Geçmişteki bir travma tetiklendiğinde, kendinize geçmişteki olayın geçmişte kaldığını ve şimdi ve burada güvende olduğunuzu hatırlatmak faydalı olacaktır.
  • Yardım isteyin. Belirtileriniz (ve bu güçlü his ve duygular) zamanla yatışacaktır. Mücadele etmeye devam ediyorsanız, günlük işlerinizde zorluk çekiyor, eski olumsuz kalıplara giriyor, geri dönüşler veya kabuslar yaşıyorsanız bir danışmandan yardım almanız gerekebilir.
  • Yalnız olmadığınızı unutmayın. Tanrı sizinle birliktedir ve sizi destekleyecektir. Merhamet vaadinden asla dönmeyecektir!
  • Kendinizi soyutlamayın. Travmaya verilen doğal bir tepki diğer insanlardan uzaklaşmaktır. Ancak topluluğunuzla ilişkilerinizi ve bağlantılarınızı sürdürmeniz son derece önemlidir. Acı çektiğinizde yakınlarınızın sizi sevmesine izin verin. Bu her ortamda mücadelenizi dile getirmeniz değildir elbet. Ancak ruhsal açıdan olgun ve acı çekenlere karşı şefkatli bir yürek sergileyen güvenilir arkadaşlarınıza yaslanmayı tercih edin. Hayatın zor koşullarında bana sevgiyle bakan kardeşlerim tarafından kuşatıldığım zaman hissettiğim sevgiyi başka hiçbir zaman hissetmedim.
  • Kendinize bakın. Yeterince uyuyarak, doğru beslenerek ve yeterince egzersiz yaparak kendinize iyi bakın. Bunların yararlı olduğu ve hayatın stresiyle başa çıkma becerimizi artırdığı bilinmektedir. Kendinizi çok motive hissetmiyorsanız, olumlu yönde küçük adımlar atın ve kendinizi daha iyi hissetmeye başladıkça bu adımları geliştirin. Ve keyif aldığınız şeyleri yapmayı ihmal etmeyin!