Erişim Tarihi: 26.03.2023
Kaynak: pitt.substack.com
Fikrinize ancak benimkiyle örtüşüyorsa saygı duyarım... "LGBTQIA+ Politik Doğruluk" kisvesi altında konuşmalar bu şekilde şekillendiriliyor. "Trans Ordusu" farklı bir görüşle karşılaştığında agresif bir şekilde saldırıya geçiyor. "Cinsiyet disforisi" (cinsiyetten duyulan hoşnutsuzluk) yaşayanların zihinlerine şüphe tohumu atan herhangi bir muhalefete ya da fikre yer yok gibi görünüyor. Transseksüellikten pişmanlık duyanlar bile saldırıya uğruyor ve dünün çöpleriyle birlikte dışarı atılıyor!
Bipolar bozukluk, anksiyete, depresif bozukluk, cinsel istismar, duygusal yoğunluk ve "cinsiyet disforisi" tezahüründe makul bir faktör olarak çok sayıda diğer zihinsel rahatsızlıklar gibi altta yatan sorunlardan bahsetmeye cesaret etmek, trans topluluğunu çileden çıkarıyor.
Kendinize sormanız gereken sorular şunlardır: "Ayağa kalkıp doğrularımı söylemeye devam edecek miyim? Yoksa sessizce karanlığa gömülüp çenemi mi kapatacağım?" ve "Çocuğum için verdiğim bu mücadele acı çekmeye ve yara izi almaya değer mi? Yoksa bu savaşarak öleceğim kaybedilmiş bir savaş mı?"
Ben sessiz kalmayacağım ve karanlığa gömülmeyeceğim. Şu anda cinsiyet disforisi ve bunun ortaya çıkmasına neden olan ruh sağlığı sorunları konusunda derinlemesine araştırma yapıyorum. Karşı cinsiyet hormonlarının ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarının cinsiyet disforisinden muzdarip olanların çoğunluğu için uygun tedavi OLMADIĞI gerçeğini haykırmak istiyorum. Bu sözde "tedavinin" duygusal zorluk yaşayanlara yönelik duygusal ve fiziksel bir istismar olduğunu düşünüyorum. Trans anlatısı, bu zor rahatsızlıktan muzdarip olanların reçete ya da teşhis olmadan çevrimiçi Trans Sağlık Hizmetleri aracılığıyla kendilerini tedavi etmelerine izin verecek kadar yoldan çıktı. Belki de bu kişilerin hissettikleri gibi görünme arzusunu yerine getirmeden önce ele alınması gereken başka psikolojik sorunları vardır. Belki de sağlıksız insanlar hayatlarını değiştirecek ve geri dönüşü olmayacak kararlar almamalıdır?
Bunun yeni bir düşünce olduğunu ve bu tür bir düşüncenin transfobik, homofobik, ırkçı ve cinsiyetçi olarak görüldüğünü ve LGBTQIA+ topluluğuna karşı doğrudan bir saldırı gibi algılandığını biliyorum. Ancak savaşımı sürdüreceğim.
Aklı başında ya da sağlıklı hangi insan hormon almanın ve mükemmel işleyen Tanrı vergisi cinsel organları sakatlamanın insanları karşı cinse dönüştüreceğine inanabilir ki? Size kimin inanacağını söyleyeyim: Hasta insanları aktivist bir orduya dönüştürmeye yönelik siyasi gündemi olanlar; insanları gereksiz yere sakatlayarak ceplerini parayla dolduran doktorlar ve cerrahlar; tıka basa dolu ceplerinden dökülen paraları gizlemek için destekçi gibi davranan politikacılar; ceplerini doldurmak adına hasta insanları sakatlamak için sıraya dizen klinikler ve hastaneler, disforisi olanlara yardım etme vaadiyle milyonlarca bağış alan kuruluşlar… İşin en can alıcı noktası ise, bunların hiçbiri hastalara yardımcı olmuyor. Sözde "gerçek benliği(!)" ile ortalıkta dolaşan, vücudu hasar görmüş, hayatının geri kalanında hormonlara bağlı ve kısır kalmış, pişmanlık hissi gelip çattığında bedenlerini nasıl onaracaklarını bilmeyen bu zavallı insanlar hayatlarını nasıl devam ettireceklerini bilmiyorlar. Bu akıl sağlığının kötüye kullanılması değilse nedir?
Bu geri dönüşü olmayan uygulamalara dahil olan ve saçma sapan ideolojileri teşvik eden her aktiviste YAZIKLAR OLSUN diyorum! Altta yatan sorunlar derinlemesine incelemeden, hasta bir ruhu karşı cinsiyet hormonu uygulaması veya cinsiyet değiştirme ameliyatı mezbahasına götüren herkesin diplomaları ellerinden alınmalı ve yalnızca "pişman olana" değil, derin duygusal travma yaşayan ailelere ve arkadaşlara da tazminat ödemeleri zorunlu kılınmalı!
Yorumlar